Unicron traduction Espagnol
52 traduction parallèle
Orbulus! Bak, bu Unicron!
Orbulus, mira es Unicron!
Ben Unicron.
Yo... Soy Unicron.
İtaat edeceğim, Unicron.
Obedeceré a Unicron.
Unicron!
No Unicron, por qué?
Ben Kranix. Gezegenim Unicron tarafından yok edildi.
Yo soy Kranix, mi planeta fue destruido por Unicron.
- Unicron mu?
- Unicron?
Unicron da kim?
Quién es Unicron?
- Unicron, neden bana işkence ediyorsun?
- Unicron, por qué me torturas?
Hayır, Unicron.
No Unicron.
Unicron, efendim, bununla seni kölem yapabilirim.
Unicron, mi amo, con esto te haré mi esclavo.
- Cevap : Unicron.
- Y la respuesta es :
- Demek ki Unicron'u yok etmeliyiz.
Unicron. - Entonces tenemos que destruir a Unicron.
Evet, dostlarım, hemen Unicron'u yok etmeliyiz. Grand Poobah'u öldürün. En zoru bile yenmeliyiz.
Sí amigos, y ahora destruyamos a Unicron, matemos al gran enemigo, eliminemos hasta las manchas más difíciles.
Evet! Unicron'u yok et! Grand Poobah'ı öldür!
Destruyamos a Unicron, matemos al gran enemigo, eliminemos hasta las manchas más difíciles
Unicron! Unicron! Cevap ver!
Unicron, Unicron, respóndeme, ves esto Unicron?
Eski yazıtlarda refere edildiği gibi maddenin en katı hali olan... Unicron kanıyla doldurdum!
Una forma de materia sólida que los textos antiguos... describen como la sangre de Unicron.
Unicron ;'Yıkıcı'...
¿ Unicron, el destructor?
Unicron'un kanı...
Sangre de Unicron.
Sanki Yokedici Unicron'un kanı damarlarımda dolaşıyormuş gibi.
Es como si la sangre de Unicron, el destructor... fluyera por mis venas.
Unicron?
¿ Unicron?
Unicron'la aramıza mesafe koymadan ışınlanma köprüsü isteğinde bulunamayız!
No podemos pedir un portal hasta haber alejado a Unicron de nosotros.
Demek istediğim, mültecileri Cybertron'a davet etmek için mesaj yayınlıyoruz ve ilk sıraya giren...
Pusimos nuestro mensaje invitando a los refugiados... ¿ Y Unicron es el primero en la fila?
Şimdi Unicron ölümlü bir vücut içerisine girmiş olabilir ama o hâlâ bir tanrı ve bu da onu geleneksel yollarla yenemeyeceğimiz anlamına geliyor.
Aunque Unicron habite una forma mortal... Sigue siendo un Dios. Por eso no puede ser derrotado por medios corrientes.
Optimus, bizi duyabiliyorsan Unicron Cybertron'a geri gelmeyi başardı.
Optimus, En caso de que nos escuches... Unicron pudo volver a Cybertron.
Unicron'un neden burada olduğunu öğreneceğiz.
Descubrimos por qué Unicron está aquí.
- Unicron'un hâlâ orada olup olmadığını öğrenmek için Darkmount'a bir saldırı düzenleyeceğiz.
Lanzaremos un ataque a Darkmount. Si es que Unicron sigue ahí.
Ben dünyaları yok eden, kargaşa getiren ve... -... yaşayan ölüler lorduyum. - Unicron.
Yo soy el destructor de mundos, el creador de Caos y el Señor de los no-muertos.
- Daha önce de ölüp geri döndü şüphe yok ki bu fenomen Unicron'un kanının onun damarlarında dolaşmasından doğan bir lanet.
Ya murió y volvió antes un fenómeno asistido por el Energon oscuro que fluye por sus venas.
- Unicron adımlarımızı mı takip ediyor?
¿ Unicron sigue nuestros pasos?
Unicron'un kendisiyle uğraştığımıza göre, bu enerji kümesi sadece tek bir şey olabilir...
Dado que tratamos con el mismísimo Unicron la masa de energía sólo puede ser una cosa.
Unicron yaşayan ölülerden oluşan bir ordu yaratıyor.
Unicron creó un ejército de muertos vivos.
Unicron açıkça görülüyor ki bizim onu yenilemeye çalıştığımız aynı yerden onun çekirdeğine ulaşmaya çalışıyor.
Unicron busca alcanzar el núcleo de nuestro planeta por el mismo punto que usamos para restaurarlo.
Unicron'un ordusu ile kuyunun arasına gireceğiz.
Nos ponemos entre el ejército de Unicron y el pozo.
Ana füzyon topları, battal ışınları, iyon patlayıcıları Unicron'un ordusuna karşı koymak için... -... gereken her şey.
Cañones de fusión primaria, rayos anuladores, Blasters de iones todo lo que necesitamos para luchar contra el ejército de Unicron.
Unicron'un elinden canlı kurtulmak için... -... bize ihtiyacı olacaktır.
Nos necesita si quiere tener una oportunidad contra Unicron.
Artık Unicron Dünya'yı evi olarak görmediğine göre orası iyi bir seçenek olabilir.
La tierra sería linda, ahora que Unicron no la llama "hogar".
Umarım Unicron ilk sizi yok eder!
¡ Ojalá Unicron los destruya primero!
Unicron da öyle.
Y también Unicron.
Unicron'u da yanımızda götürmeden olmaz.
No sin llevarnos a Unicron con él.
Allspark'ı Unicron'un erişemeyeceği bir yerde tutmalıyız.
Debemos alejar el Allspark del alcance de Unicron.
- Sana karşı koyduğum sürece olmaz, Unicron.
No mientras yo esté frente a ti, Unicron.
Megatron, senle ben bir zamanlar Unicron'dan gezegeni kurtarmak için birleşmiştik. Bunu tekrar yapmalıyız.
Megatron, una vez nos unimos para salvar al mundo de Unicron debemos hacerlo otra vez.
Saf enerjiden oluşan biri olarak, Unicron'un Antispark'ı Primelar'ın kutsal emanetlerini sakladığı bu sandığa karşı savunmasızdı.
Como un ser compuesto de energía pura la Anti-spark de Unicron era vulnerable ante esta reliquia de los primes.
Hem Allspark'ı korumak hem de Unicron'u mağlup etmek için kutunun içindekini boşaltmam gerekliydi.
Para proteger el Allspark y asegurar la derrota de Unicron fue necesario vaciar el contenido del envase.
-... ne hale getirdiğini unuttun mu?
- Unicron " hizo a nuestra nave de guerra?
Dünya ve Cybertron'un her zaman birbiriyle bağlantılı olduğunu anlamak oldukça zamanımı aldı. Tıpkı bir bütünün iki yarısı gibi Primus ve Unicron.
Me ha llevado algún tiempo comprender completamente que la Tierra y Cybertron han estado siempre conectados, dos mitadesde un todo, Primus y Unicron.
Unicron.
Unicron.
Dünya, Unicron mu?
¿ Tierra, Unicron?
Ne cüret, Unicron!
Cómo te atreves Unicron?
Neden?
Llevenme donde Unicron, ahora...
Kiraladığı yeni hayatı bana borçlu...
Pero puedo informarles, con la mayor autoridad que me debe su nueva vida a mí, Unicron.