Usül traduction Espagnol
187 traduction parallèle
Stephanie, usül lütfen.
¡ Stephanie, tus modales!
Viski, şarap, Eski Usül ister misiniz?
¿ Le apetece un whisky, un jerez, un cóctel? Lo que quiera pedir.
Güzelce kırbaçlasak, eski usül, ne dersiniz?
¿ Qué tal una buena y anticuada paliza con fusta?
O zaman eski usül polis yöntemlerine başvururuz.
Volvemos al antiguo trabajo de Policía.
Eski usül hokey, bu boktan kavgalar yok.
Hockey clásico, sin esa mierda de lucha libre.
- Tam klasik usül turşu yaptım!
- ¡ Preparé pepinos muy sabrosos!
Modern yaşıyoruz. Ama eski usül çalışacağız.
Tenemos vida moderna pero entrenamiento antiguo.
Detroit'a dönüp, eski usül sokak suçlarıyla uğraşacağım. Benimle gel.
A vuelto a Detroit para un poco de vieja violencia callejera.
Bu laserli basit bir usül.
Es una simple rutina con uso de láser.
Usül yok, hile yok...
No tengo gracia ni estilo.
Eski usül numaralar bile çektim.
Mi madre estará orgullosa.
Bizi, öbür tarafa eski usül yolladı.
Nos está despachando como antes.
Hayır. Bu eski usül.
Eso es de la vieja escuela.
Ama Robotlarım eski bir tulumba gibi gıcırdamaya başladığında rafa uzanıp bir teneke "Ana'nın Eski Usül Robot Yağı" alırım.
Dirán que soy anticuada... pero, si mi robotrechina como una contrapuerta vieja... entonces, busco una lata de Aceite de Robot Tradicional de Mamá.
Bildiğiniz gibi, imparatorluğumun yapı taşlarından biri Ana'nın Eski Usül Robot Yağı.
Como ustedes saben, uno de los pilares de mi imperio... es el Aceite Tradicional para Robot de Mamá.
Bu kolay olacak, Ana'nın Eksi Usül Güvenlik Kamera Ünitesi'indeki iyi insanlar sayesinde.
Esa parte será fácil, gracias a los amables muchachos... de la unidad de Vigilancia de Video Tradicional de Mamá.
Sadece biraz eski usül cazibeyle.
- Sólo usaré mi encanto.
Bir medeni usül profesorüm vardı ve derdi ki...
Tenía un profesor de procedimiento civil que decía...
Üniversitede herkesin bana söylediği gibi "En yüksek tabakadan eski usül lezbiyen."
Alguien me dijo que en la universidad "Todas son lesbianas anticuadas y elegantes".
Güzel, eski usül H2O, derim.
El H2O de toda la vida, como yo lo llamo.
Eski usül adam vurmaya ne oldu?
¿ Sucedió como una descarga a la vieja usanza?
Hadi eski usül yapalım bu işi.
Hagámoslo a la manera antigua.
Onu eski usül yapman gerekecek.
Tendrás que hacerlo a la antigua.
Bunun gibi şeyler. Ya bildiğimiz eski usül?
- ¿ Y coger normalmente?
Uygun bir düğün mü yoksa eski usül bir şey mi planlıyorsun?
¿ Está planeando una boda apropiada o algo obsoleto?
- Eski usül mü?
- Algo anticuado?
O zaman tamam, herhangi bir eski usül.
Entonces sí, justo algo obsoleta.
Bunu eski usül yapmak zorundalardı.
Averno encontrarla. - ¿ Qué es Averno ;
Biraz eski usül evangelizm, örümcek ağlarından kurtarıp, ruhları hareketlendirirdi.
Un poco de evangelización para remover las telas de araña y despertar el alma.
- Eski usül öyledir değil mi?
- Es la forma antigua, ¿ no?
- Partimizde böyle bir usül yok.
- No es el procedimiento del partido.
Bu kadınların ihtiyacı olan eski usül düzülmek.
Pueden comprar todas las bombachas que quieran, pero se manchan.
Eski usül sadakat, tıpkı kitaplarda okuduğun gibi.
Devocion a la antigua, de la que se lee.
Ve her zaman eski usül bağlanma pozlarına eğilim gösterenler için antenlerimi açık tutarım.
Y yo siempre estoy buscando jóvenes atractivas... a las que no les importa un poco de soga y mordaza.
Eski usül filmler işte. Videoların yerini tutmaz ama...
Cine de verdad, no crea, nada de vídeo.
Eski usül yapacağım.
Lo haré a la vieja usanza.
Eski usül.
A la antigua.
Sistemimiz çöktü. Bu yüzden çekimi eski usül yapmamız gerekecek.
Nuestros ordenadores no van, así que hay que usar los trucos de la vieja escuela.
Size gerçeği itiraf etmeniz için... tek bir şans vereceğim, ve ardından eski usül devam edeceğiz, olur mu?
Voy a darles una oportunidad... para que me digan la verdad, y sino, pasaremos a otros métodos, ¿ ok?
Patatesli bir kafa bandı, baş ağrısı için eski usül bir tedavi.
Una banda de papa, un antiguo remedio popular para el dolor de cabeza.
Elimizde dextroampheta-bir şey, moto-nebukimyasalşey, kafein hapları ve eski usül kahvemiz var.
Tenemos... dextroanfetaalgo motocomosellame... Pastillas de cafeína y nuestro querido y viejo café.
Alışılagelmiş usül böyle.
Es un procedimiento estándar. Entiéndelo,
Peşin ödeme yapmışlar, tamamen eski usül.
Pagaron en efectivo, a la antigua.
Eski usül çaresine bakmak, bu işi çözmeni garantilemez.
Y un remedio a la antigua usanza no le garantizará que deje de beber.
Ya da yanılıyorsun. İkinci ateş depresyonun eski usül tedavisine bağlı.
La segunda, porque se automedicó para la depresión.
Bu gece eski usül izledim ama yarın akşam kamerayı kuracağım.
Mañana, pondré las cámaras. Esta noche, la vieja vigilancia.
Geri dönerken bir kaç litre eski usül alkolsüz bira ve... biraz da Cinna-star * göndermelerini sağlarım.
Y de paso... haré que no traigan un par de litros de cerveza de raíz y estrellitas de canela.
DVD oynatıcım olmadığı için İngilizce ödevimi eski usül yapmak zorundaydım.
Sin mi reproductor DVD, iba a tener que hacer mi tarea de inglés a la antigua usanza.
Eski usül elleşme ve öpüşme değil.
No los palpamientos y besitos de antaño
Eski usül mekanik ile.
Mecánica de toda la vida.
Yaşadığım adada usül böyle.
Así se hace en mi isla.