English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ U ] / Uyuşturucuyu

Uyuşturucuyu traduction Espagnol

1,106 traduction parallèle
- Uyuşturucuyu mu?
- ¿ Del uso de drogas?
- Evet, uyuşturucuyu!
- ¡ Claro!
Onun için gerekiyorsa, uyuşturucuyu bırakma etkileri geçiriyorsun.
Si lo necesitas para pasar la abstinencia es porque eres un adicto.
Toplantılara geleceğim. Uyuşturucuyu bırakacağım.
Asistiré a sus reuniones de terapia y dejaré de consumir drogas.
Eğer yöntemlerini değiştirmezsen, uyuşturucuyu, şiddeti, öleceksin.
Si no cambias tu forma de ser, haces a un lado las drogas y la violencia, morirás.
Uyuşturucuyu bıraktım.
Estoy limpio de drogas.
Adebisi sadece uyuşturucuyu bırakmıyor. Birisi ya da bir şey kafasını sikiyor.
Adebisi no sólo está desintoxicándose, algo o alguien está jugando con su mente.
Neler olduğunu bilmiyorum. Adebisi uyuşturucuyu bırakmaya çalışıyor ve son zamanlarda çılgınca davranıyor, sonra gidip o tatlı ihtiyarı bıçakladı.
No sé qué pasó, Adebisi se estaba desintoxicando y últimamente actuaba como un loco.
Sana uyuşturucuyu kim verdi?
¿ Quien te dió la droga?
Uyuşturucuyu çok ciddiye alıyorlar.
Toman el tráfico de drogas muy en serio.
Hangi uyuşturucuyu almışsa aynısından istiyorum.
De lo que se haya fumado, yo quiero un poco
İnsanoğlunun bildiği her uyuşturucuyu kullanıyor.
Toma todas las drogas conocidas y por haber.
Tam olarak hangi uyuşturucuyu istiyorsun?
- ¿ Que drogas quieres exactamente?
Bu pislikler hakkında bilmen gereken şey... uyuşturucuyu ne yaptıkları değil, zorlandıkları tek şeyin parayı transfer etmek olduğudur.
Pero lo malo de la escoria es que es más fácil mover la droga que esconder el dinero.
Sonra LaFleur'ü, uyuşturucuyu almaya geldiğinde yakalarsınız.
¡ Zas, lo agarramos!
Uyuşturucuyu bırakmalısın.
Deberías dejar las drogas.
Ev ödevini yaptırmak, uyuşturucuyu bıraktırmaya çalışmak...
- Está bien. Ver que haga las tareas. Apartarlo de las drogas!
- Peki uyuşturucuyu nasıl almış?
- ¿ Y cómo consiguió las drogas?
Hernandez uyuşturucuyu nereden aldı?
¿ Dónde consigue las drogas Hernández?
Oğluna uyuşturucuyu bıraktırmam.
Por alejar a tu hijo de las drogas.
Ama bir müptela ancak kendisi isterse uyuşturucuyu bırakabilir.
Pero un adicto sólo dejará las drogas cuando él lo decida.
Carl işinde çok, çok iyidir. Yani uyuşturucuyu ülkeye kaçak sokma konusunda.
Carl es muy, muy bueno en su negocio... que es el contrabando de drogas ilegales a este país.
- Ben her uyuşturucuyu denedim.
- Dios sabe que probé todas las drogas- - - Cállate.
Ben esaslı bir adamım çocuklara kahrolası uyuşturucuyu satmam.
Yo soy un jodido tipo importante. No le vendo drogas a niñitos.
Eğer uyuşturucuyu Senor Espastico Jacobo'nun içinde... kaçırmayı istiyorsanız bu yeni bir şey değil.
Si quiere contrabandear narcóticos en el Señor Espástico Jacobo... eso no es nada nuevo, señora.
Ne mutlu bana ki onun en sevdiği uyuşturucuyu üretiyordum.
Mi suerte... es que fabricaba la droga que ella usaba.
İnsanlar rehabilitasyona uyuşturucuyu bırakmak için gelirler.
Generalmente, la gente viene a un centro a intentar no colocarse.
- İçkiyi, uyuşturucuyu bıraktı.
- Dejó de beber y de tomar drogas.
Eğer yarına kadar uyuşturucuyu götürmezsem beni öldüreceğini söyledi.
Dijo que si no tenía las drogas para mañana, me mataría.
Bu Jimmy Grants uyuşturucuyu kız arkadaşının çalıştığı yerden mi satıyor?
¿ Jimmy Grants trafica en el bar donde trabaja su novia?
- Hangi uyuşturucuyu aldı?
- ¿ Qué drogas ha ingerido?
Sanki bana bütün uyuşturucuyu yüklemişler, bütün dönüşleri denemişim ve doğru yolu bulmuşum ama yolun sonuna vardığımda yine fareyi labirentin merkezine doğru şokluyorlar, bunların hepsi koca bir şakaymış gibi.
Soy una rata que hizo bien todo el camino pero la joden de todas formas. Por el esfínter, como si todo fuera una broma.
- Onlara hangi uyuşturucuyu verdin, Bernie?
- ¿ Qué droga les diste, Bernie?
Şunu çok merak ediyorum : Punta Raisi'den geçen tüm uyuşturucuyu gümrükten Tano mu sokuyor?
Entonces toda la droga que pasa por Punta Raisi ¿ la trafica Tano?
İlaç ve uyuşturucuyu karıştırmam.
No las puedo mezclar con la droga.
Grubun beni kovduğu anı hatırlıyorum onlara çeki düzen vereceğime ve uyuşturucuyu bırakacağıma söz verdim.
Recuerdo cuando me echaron. Prometí que dejaría de portarme mal y tomar substancias.
Sana hiçbir şeye bağımlılığın oldu mu diye sorduğumda uyuşturucuyu kastetmiyordum. James'i kastediyordum.
Cuando te pregunté antes si habías tenido una adicción no hablaba de drogas, hablaba de él.
- Uyuşturucuyu.
- Las drogas.
Harper'a uyuşturucuyu sormalısın.
Tú vuelve a hablar con Harper. Pregúntale por la droga.
Uyuşturucuyu bıraktım.
Terminé con ellas.
Yani ona uyuşturucuyu kim verdi?
Quiero decir, ¿ quién le daría las drogas?
Uyuşturucuyu sadece arkadaşlarınla kullanılacağını biliriz. Çünkü sadece onlar seni umursarlar.
Y no sabía que sólo se toman drogas con los amigos, porque son los únicos a los que les importas una mierda.
Uyuşturucuyu sınırdan geçirirken olay sakin kalmaktır.
cuando estas llevando droga. ... la idea es permanecer calmado.
JD ya da bir başkası kim bilmiyorum ama birileri uyuşturucuyu senin evine koydu.
JD o alguien más guardó el ilas drogas en su casa, no yo!
Evime uyuşturucuyu kim koydu?
¿ Quién guardó las drogas en mi casa?
Uyuşturucuyu ekibimize yeni katılan elemanımız buldu- -
Las drogas fueron encontradas por nuestro miembro más nuevo- -
Bir dahaki sefere uyuşturucuyu yemekten sonra iç
La próxima vez debes tomar las drogas después de la cena.
Ölü adam uyuşturucuyu ondan aldı.
El hombre muerto que compraba drogas.
Ölü adam uyuşturucuyu almaya nasıl güç yetirebildi?
Como pudo el difunto conseguir la droga?
Bulun uyuşturucuyu.
- Muéstrales tus credenciales. - Encuentren las drogas.
Uyuşturucuyu.
- ¿ Qué cosa?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]