English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ U ] / Uzaklara

Uzaklara traduction Espagnol

2,961 traduction parallèle
Uzaklara.
Lejos.
Hayır çünkü çok uzaklara gidiyoruz. Anlıyor musun?
No, nadie va a seguimos porque nos vamos muy lejos. ¿ Entiendes?
Serena, seninle uzaklara gitmek isterdim ama ama bana bu yolculuk kendi.. ... başına yapman gereken bir şeymiş gibi geliyor.
Serena, me encantaría ir contigo, pero parece que este viaje es algo que puede que necesites hacer tú sola.
- Beni çok uzaklara götür.
- Llévame bien, bien lejos.
İçeri atla ve seni götüreyim uzaklara
# Métete y déjame llevarte... #
Ne kadar yararı olur bilmem ; ama seni evinden bu kadar uzaklara sürüklediğimiz için üzgünüm.
Oye, para lo que valga, lamento haberte arrastrado tan lejos de casa para todo esto.
Arabamı alıp uzaklara giderdim.
Tomar mi auto e irme.
Çok uzaklara gitti
Se ha ido
Uç, uzaklara uç.
Vuela, vuela lejos.
Asla çocuklarımı uzaklara göndermem.
Yo jamás mandaría a mis hijos a un internado.
Uzaklara kaçmayı hiç düşündün mü?
¿ Alguna vez sentiste ganas de huir?
Lütfen. Uzaklara gidebiliriz.
Al menos podremos- -
Seni bu pisliğin içinden alıp, uzaklara götürsem, ne dersin? Sana dilimle yaptığım numaraları göstersem?
¿ Que dices si nos vamos de acá y te enseño trucos con mi lengua?
Yarın istifa edip Rosewood'dan uzaklara gidersem bizimle ilgili konuşmak için bir nedeni kalmaz.
Si dimito mañana y me voy de baja de Rosewood, No tendrá razon alguna para contar lo nuestro.
Uzaklara git.
Sólo conduce.
İşten ayrılıp uzaklara giderken bir sigorta poliçen olsun istedim.
Yo iba a salir La vieja política Decker de seguros cuando yo me vaya.
Onu bu kanla kaplı yerden uzaklara götür.
Llévatela lejos de este lugar sangriento.
Yavru erkek alabildiğince uzaklara gidiyor,... fakat ikisi de her seferinde aynı noktaya geri dönüyorlar.
El pequeño macho se aleja cada vez más lejos, pero ambos siempre regresan al mismo lugar.
Gördükleri üzerine verdiği tepki, bizonları savunmasız yavrusundan uzaklara iten, anneliğin şiddetli parlamasıydı.
Su reacción es una violenta explosión de la maternidad, que provoca retroceder a los búfalos, lejos de su indefenso cachorro.
~ Uzaklara gidiyor. ~
Se aleja.
Tüm ülkeyi dolaştık, uzaklara gittik Yarış toplantılarında bira ve barbekünün tadını çıkarıp tüm gün yaışırdık
arrastrado por todo el país, se caía a cachos y íbamos a las carreras, nos tomábamos algunas cervezas en una barbacoa, corríamos todo el día.
Etraftaki herşey yavaşlar hareket edersin gözü çok uzaklara bakar Beynin senin çok çok ilerinde çalışmaya başlar 4 5 viraj sonrasını düşünürsün
Empiezas a moverte, tu línea de visión empieza a elevarse mucho y tu cerebro empieza a funcionar por delante de ti.
Uzaklara.
No lo sé. Lejos.
Neden uzaklara taşındık?
¿ Por qué tuvimos que mudarnos?
Ütopya'da olduğumuz sürece uzaklara gidebilirim.
Podría ir más lejos como llamarla Utopía.
... oyuncak atı oldu, ve Harry'yi çok çok uzaklara taşıdı.
... Horsey, y lo llevó muy lejos. "
Güvercin gibi kanatlarım olsaydı uzaklara uçup huzura kavuşurdum.
"Si yo pudiera tener alas como una paloma... me alejaría volando y estaría en paz".
Neden bana o kadar yakın olduktan sonra çok uzaklara gittin?
¿ Por qué te fuiste tan lejos después de haber estado tan cerca mío?
O... Uzaklara gitmesi gerekiyordu tatlım.
Él... ha tenido que irse, cariño.
Çok güçlü bir tüfekle karaca, geyik gibi büyük bir hayvan vurduğunda, direk kalbinden vurabilirsin, ve o hala kaçabilir, bazen de çok uzaklara.
Cuando le tiras a un animal grande como un ciervo o un venado con un rifle de alta potencia, puedes darle justo en el corazón, y el todavía puede correr, a veces mucha distancia.
Katlanılmaz bir yanları vardı. Ve Stres uzaklara bakıp ;
"Algo insoportable se alzó entre ellos, y Stres fue el primero en bajar la mirada".
Seni korumak için uzaklara gönderen bendim.
¡ Te envié lejos para mantenerte a salvo!
Bu sancaklar mesajımızı uzaklara kadar yayıyor.
Estos estandartes envían nuestro mensaje más lejos.
Uzaklara mı gidiyoruz?
¿ Mañana toca América?
Uzaklara gidiyoruz.
Mañana América.
Ben de senin gibi uzaklara seyahat ettim.
He viajado lejos, como tú.
Onu çok uzaklara, o insanlardan uzağa götürdüm.
"Me lo llevé lejos de ese mundo, de esas personas..."
Uzaklara bakıp durma Sabrina.
No mires a otro lado, Sabrina.
Bazen uzaklara gitmeniz gerekir ki eve geri dönebilesiniz.
Supongo que a veces tienes que alejarte... Para que puedas volver a casa.
Frantisek, lütfen, fazla uzaklara gitme.
Frantisek, por favor, no estés lejos.
Her gece uykuya dalınca, bilincimiz uzaklara süzülür.
Cada noche, cuando nos dormimos, nuestra consciencia se desliza.
Uzaklara gidiyorum Rich.
Me voy, Rich.
Yine de huzurdan çok uzaklara da gitmemize gerek yoktu.
( risas ) no necesitamos viajar tan lejos del confort
Ben sevgilimle uzaklara uçmayı dilerim.
Deseo de volar con mi amado.
Küçük bir elektronik kutuydu. Ne zaman bip sesi çıkarsa, babam her zaman uzaklara giderdi ve bu benden daha önemliydi.
Era una cajita electrónica que hacía que mi padre siempre estuviera alejado de las cosas, que eran mucho más importantes que yo.
Çünkü şimdi beni çok uzaklara götürecek yeni bir hevesim var. Neden bu soğuktan hemen kaçmıyoruz?
Pues mi capricho es es estar en unos días de incógnito por ahí...
Mızrakların elinde, yanına yaklaştırma! Bolşevikleri uzaklara kovala! Mızrakların elinde, yanına yaklaştırma!
Tomad vuestros sables, ¡ cargad contra los bolcheviques!
Mızrakların elinde, yanına yaklaştırma! Bolşevikleri uzaklara kovala!
Tomad vuestros sables, ¡ cargad contra los bolcheviques!
Sundra nın kardeşi, büyük savaşçı biz onu görmeden önce... hahaha buradan uzaklara kaçmaya çalışıyordu ama yakalandı bu bir ceza mı hayır, hayır, hayır, bu şekilde dövüşebiliyor onun rahatsız olduğu insanlarla ama eğer bana kadın..... sorarsan
Iba a escaparse con un aldeano pero fue atrapado - ¿ Es una ejecucion? - No, es una pelea donde se juega el honor pero si me preguntas la reputacion de la mujer es...
ve kaçmak istiyorsun uzaklara gitmek bir fark var
Tu cara es fea y tienes mal aliento Asi que quieres huir Navegar, hay una diferencia
Kardeşimi götürüyordu uzaklara.
* away *

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]