English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ U ] / Uzerinde

Uzerinde traduction Espagnol

7,267 traduction parallèle
Üzerinde çalışılacak bir denek olarak görürdüm onu.
Veía un sujeto de estudio.
Üzerinde çok düşündüm ve senden beni desteklemeni isteyemem.
Y bien... lo he pensado mucho, y no te puedo pedir que me apoyes.
Üzerinde tespih böceği var.
Estás un poco agitada, ¿ no?
Üzerinde çalışıyorum.
Estoy en ello.
Üzerinde bir şey bulmuşlar mı?
- ¿ Le encontraron algo?
Üzerinde çalışıp, aşı yapabilmek için ellerinde grip mikrobu vardır.
Tienen virus de la gripe para poder estudiarlos... y averiguar cómo combatirlos.
Üzerinde kan var ama.
De hecho, estás sangrando.
Üzerinde çalıştığımız programın bir kopyasını aldılar.
Hicieron una copia de un programa en el que hemos estado trabajando.
Üzerinde çalışıyoruz.
Estamos trabajando en ello.
Üzerinde hindiler var.
Es de pavos.
- Eee? Üzerinde çalışıyorum.
¿ Y? Lo estoy trabajando.
Üzerinde bir çift 30 metrelik volkanik taş var.
Sabemos eso. Hay unos 60 metros de roca volcánica sobre ella.
- Üzerinde Luca'nın kanı olan bir bilezik bulduk.
Había sangre de Luca en una pulsera.
- Üzerinde hiç kimlik var mı?
¿ Tienes alguna identificación?
- Üzerinde oturarak mı, üzerinde yatarak mı, nedir?
- ¿ Al sentarse o acostarse sobre ella?
Üzerinde GPS datası yok.
No hay datos GPS.
Üzerinde her şey on... bu, uh, kesinlikle.
Más de 10... de manicomio.
Üzerinde kullanılabilecek DNA olup olmadığından emin değil.
No sabía si habría algún rastro de ADN útil.
Üzerinde "böh!" yazan rozetinle diğer tipik anneleri iyi korkutuyorsundur tabii.
Apuesto a que te daré a ti y a las otras super-mamás... un buen susto con un broche que diga "buuu".
Sakallı ve uzun saçlıydı. Üzerinde önünü ve arkasını örten bir kumaş vardı. Bir de mokasen.
El tenía barba y pelo largo y vestía un taparrabo y una cola, y mocasines.
Üzerinde çok çalıştı. Ben de herkese Elvis'in şarkıyı kaydettiğini anlattım. Hatta beni stüdyoya bile davet etmişti.
Y lo tenía todo listo y yo le dije a todo el mundo que él la estaba grabando y ellos me invitaron al estudio.
- Üzerinde çalıştığım bir şey.
Es un poco algo en lo que estuve trabajando
Üzerinde, hava polisinin kimliği dışında başka kimlik yok, McGee.
No lleva ninguna documentación encima, McGee, aparte de la credencial como agente de vuelo.
Üzerinde kan lekeleri var.
Está manchado de sangre.
Üzerinde belirleyici bir işaret yok.
No tiene ninguna marca identificativa.
Üzerinde harika durmuş.
Luce espléndido en ti.
Üzerinde parmak izi var ve müvekkilinizle karşılaştırmamız gerekiyor.
Hay una huella en ella. Debemos compararla con su cliente. Puede hablar con ella en detención, abogado.
- Üzerinde deve dikeni var mı? - Mavi beyaz.
¿ Cuántos colores tiene la bandera de Escocia?
- Üzerinde çalıştım.
Me he encargado.
Üzerinde çalışmamız gereken şey de bu.
Tenemos que trabajar en eso.
Üzerinde çalışacağım.
Estoy trabajando en eso.
Üzerinde ismim var.
450 ) } Tiene mi nombre.
Üzerinde düşüneyim, size kararımı bildireceğim.
Dejadme que lo piense esta noche, después tendréis mi respuesta.
Üzerinde dolar işareti olan büyük çantan nerede merak ettim sadece?
me pregunto ¿ dónde está tu bolsa de dinero ¿ con el signo de dólar en él?
- Üzerinde asla parmak izlerimiz görünmeyecek.
Nuestras huellas no estarían en eso.
Üzerinde acil yazıyor.
Está marcado como "urgente".
Üzerinde bir iz yoktu. - Bıçak kullanmış olabilir.
- Pudo usar algo punzante.
Üzerinde "Kırık kalplere ne olur?" yazılı tişörtün eksikti sadece.
Debajo llevas una camiseta. "¿ Qué será de los corazones rotos?" manchada por todas partes...
Üzerinde ne kadar var?
- ¿ Cuánto tienes?
Üzerinde parmak izi ya da DNA yokmuş ama telin direnci yüksek monofilamentten yapıldığını söylediler.
No había huellas ni ADN... - Es monofilamento de alta resistencia.
Üzerinde şey yazanlardan...
Algo que diga...
Üzerinde "NCIS Özel Ajanı" yazıyor.
Va dirigida a un agente especial del NCIS.
Üzerinde "Hapishane" yazıyor.
Y dice que son para las oficinas.
Üzerinde çalışıyorum.
Estoy trabajando en ello.
Üzerinde biraz yosun var ama muhtemelen kıyısından köşesinden yiyebilriisn.
Tiene un poco de musgo, pero probablemente se puede comer.
Üzerinde şok cihazını kullanmalarından sonra da... Üzerinde şok cihazı mı kullandılar?
-... así que cuando lo electrocutaron- - - ¿ Lo electrocutaron?
Üzerinde deney yapıyordun.
Estabas experimentando con él.
Üzerinde Klan üyesi olanlardan istedim de bu Davon'un hediyelik eşya dükkanındakileri acayip sinirlendiriyor.
Pedí uno con un tipo del Ku Klux Klan en la punta pero eso los pone de la cabeza en Trofeos Davon.
Üzerinde çalıştığın bir şey var mı?
- Pero no tanto como tú. - ¿ Qué? ¿ Dónde aprendiste esa clase de'linduras'?
Üzerinde bir parça düzeltme yaparsan bir başyapıt olabilir.
Si lo revisas un poco, será una pieza maestra.
Üzerinde bulunan eşyalar.
Todo esto. Lo tenía él.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]