Vatikan traduction Espagnol
915 traduction parallèle
en kuvvetli destekçi Vatikan'ın cephesinde
Imágenes de su más firme pilar, el Vaticano.
Dünyanın tek hakimi, Kutsal Vatikan'dır.
Sólo puede haber un Emperador Romano reinando en esta tierra.
Her kim Vatikan'a karşı çıkarsa, derhal öldürülmelidir!
Aquellos que rehúsen someterse al poder de Roma, serán destruidos sin remisión.
Vatikan'da önemli bir görevi var.
Es una alta personalidad del Vaticano.
Amcam Vatikan için çalışıyor.
Mi tío una alta personalidad del Vaticano.
Vatikan'ın hükümetimize karşı yaklaşımı nedir?
¿ Cuál es la postura del Vaticano hacia nuestro gobierno?
Tahminen, Vatikan'a bir mektubumdan ve kalın kalem ucu, ince kalem ucu.
Posiblemente de una carta mía al Vaticano y trazos gruesos, trazos finos.
Bir gün Vatikan'dayken, bakıyordum ve kendi kendime,
Una vez, en el Vaticano, miré hacia arriba, y me dije :
Bakanlıklara, Vatikan'a girebiliyorum.
Me reciben en los ministerios, el Vaticano...
"Vatikan yardıma muhtaç ailelere yardım ediyor."
"Ayuda pontificia para familias necesitadas".
1933'te Hitler'le sözleşme imzalayan ve ona çok büyük bir ayrıcalık veren..... Vatikan'ın sorumluluğu nerede?
¿ Dónde está la responsabilidad del Vaticano, que firmó en 1933 el concordato con Hitler, dándole su primer éxito internacional?
Şimdi de Vatikan'ı mı suçlu bulacağız?
¿ Ahora encontramos culpable al Vaticano?
İtalya'da Roma'ya ve Vatikan'a giden yollar iki gündür tıkalı.
En Italia, las carreteras de Roma y del Vaticano sufrieron atascos por dos días.
Neden Vatikan anti-komünistir?
¿ Por qué el Vaticano es anticomunista?
Fakir adamın Vatikan'ına hoşgeldin.
Bienvenido a mi modesto vaticano.
San Pietro'nun hemen yanında, Vatikan'daki Sistina Şapeli de sanat tarihinin en önemli fresklerini barındırır.
En el cercano Vaticano, está la Capilla Sixtina... bastión de los frescos más célebres de la historia de la pintura.
Muazzam mermer heykelleriyle dünyanın hayranlığını kazanmış, ancak en çok Vatikan'daki bir kilisenin tavanındaki freskolar sayesinde ünlenmiş bir sanatçı.
Fue aclamado por el mundo por sus figuras titánicas en mármol... pero se le conoce mejor por sus frescos... en el techo de una capilla en el Vaticano.
Vatikan hazinesinden geldi bu.
Del erario del Vaticano. Ah.
Boşuna kendimizi kandırmayalım Vatikan, Büyük Av'a karşı.
No nos engañemos, el Vaticano no lo permitiría. están en contra de la Gran Caza.
Kısa bir süre önce Vatikan'da toplanan Hristiyan birliği konseyinde... bir İngiliz ve Amerikan piskopos şu görüşü dile getirdi... :
Durante un reciente encuentro del Concejo Ecuménico Vaticano, Un obispo americano y uno inglés expresaron la opinión de que :
Kısa bir süre önce Vatikan'da toplanan Hristiyan birliği konseyinde... bir piskopos, basın mensuplarına, "nükleer silahlarımızın aklıselim bir şekilde... kullanılacağından eminim." şeklinde beyanat verdi.
Durante un reciente encuentro del Concejo Ecuménico Vaticano, un obispo dijo a la prensa que estaba seguro de que "nuestras armas nucleares serán usadas con sabiduría".
Çin'i fethet, Vatikan'ı alaşağı et ya da dine küfret.
- Conquista China, saquea África y hazte con Gales.
İspanya İmparatoru Vatikan'ı ele geçirdi.
El Emperador español se ha apoderado del Vaticano.
Vatikan'ı ele mi geçirdi?
- ¿ Se ha apoderado del Vaticano?
Papa Vatikan'dan Orvieto höyüğüne kaçtı
El Papa ha huido desde el Vaticano a la ciudad de Orvieto.
Cihaz hakkında Vatikan'dan şu an resmi bir yorum bulunmuyor.
Según el comentario oficial, el nuevo dispositivo no es todavía próximo al Vaticano.
Vatikan'da. - Şahsen bunu bilmiyordum.
En el Vaticano.
Vatikan Elçisi, Peder Polenta.
Responsable ante el Vaticano, Padre Polenta.
Evet, Vatikan'a gittim.
He estado en- - sí, en el Vaticano.
Vatikan'a mı?
¿ El Vaticano?
Vatikan, Roma'da.
El Vaticano está en Roma.
Yarın Vatikan'a gideceğiz ya.
Mañana iremos al Vaticano.
Vatikan büyükelçisi. 85 şirketin yöneticisi.
El Embajador del Vaticano, jefe de un grupo que controla 85 sociedades,
Vatikan'ı hoşnut edebilmek için..
Nosotros que hacemos, lo posible y lo imaginable
Vatikan'la olan ilişkimiz...
La negativa de entregar a Bruno...
Venezuela, Vatikan, Liechtenstein, vesaire.
Venezuela, El Vaticano, Liechtenstein, etcétera.
Vatikan, modern silahların neden olduğu bu yıkımdan... sivilleri korumak için bir itiraz hareketi başlattı.
Por su parte el vaticano ha hecho un llamamiento a las partes beligerantes pidiendoles que eviten a la población civil la funesta suerte, que las armas modernas hacen preveer
Vatikan'dan çalsak bile mi?
¿ En el Vaticano?
Dünya Savaşı, sıcak ve soğuk,... Haziran 1950'den Mart 1983'e kadar devam etmiştir. 3. Ta ki Vatikan Doğu ve Batı blokları arasında 33 yıllık bir ateşkes sağlayana kadar.
3ªGM, calor y frío, duró de Junio de 1950 a Marzo de 1983 - cuando se firmó el armisticio Vaticano entre los bloques oriental y occidental, en total 33 años.
Vatikan!
¿ Vaticano?
Vatikan.
Vaticano.
Vatikan çanıları gibi uyandıracak.
Evocará las campana del Vaticano.
Vatikan arşivlerini ziyarete gittiğimde doğrulanmış pek çok vaka okuduğumu hatırlıyorum.
Recuerdo que cuando visité los archivos del vaticano. Leí muchos incidentes que han sido confirmados.
Bu sözleriniz Vatikan'ın kulağına gidebilir, peder.
Eso puede llegar a oídos del Vaticano, Padre.
Orijinali Vatikan'dadır.
El original está en el Vaticano.
Nikahı kıymak üzere, Vatikan'dan başpiskoposun geleceğini yazıyor.
Dice que un arzobispo vendrá desde el Vaticano mañana por la mañana para realizar la boda.
- Vatikan'a kim gelmek ister?
- ¿ Quien quiere ir al Vaticano?
Onu Vatikan'da mı buldun, Leopold?
¿ La levantaste en el Vaticano, Leopold?
Vatikan'dan disari hiç çikmamis hazineler, Sogo alisveris merkezinin yedinci katinda sergileniyor.
Tesoros que nunca antes habían salido del vaticano, eran exhibidos en la séptima planta de los almacenes Sogo.
Katolik kilisesi Vatikan olayından dolayı... onu hiç affetmedi.
La iglesia católica jamás lo perdonó por el incidente del Vaticano.
Vatikan Konseyi tarafından tekrar doğrulandı.
Este concepto fue reafirmado por el secundo consejo del vaticano