Veda etmeye geldim traduction Espagnol
171 traduction parallèle
Veda etmeye geldim Brunhild.
Vengo a despedirme, Brumilda.
Baba, bunu komik buluyorsan üzgünüm, buraya veda etmeye geldim.
Papá, si te parece gracioso, lo siento. He venido a despedirme.
Veda etmeye geldim.
Vine a despedirme.
Veda etmeye geldim!
Quiero decirte adiós.
Sana veda etmeye geldim.
Vine a despedirme.
Veda etmeye geldim.
He venido a despedirme.
Sana veda etmeye geldim.
Vengo a despedirme.
- Veda etmeye geldim.
- He venido a despedirme.
Veda etmeye geldim.
Vine a despedirme
Veda etmeye geldim.
Vengo a despedirme.
- Veda etmeye geldim.
- Vine a despedirme.
Evet, veda etmeye geldim.
Sí, vengo a deciros adiós.
Veda etmeye geldim.
He venido a despedirlos.
Veda etmeye geldim, fakat...
Vine a despedirme, pero...
Evet, sana veda etmeye geldim.
- Sí, quería despedirme de ti.
Ayrıca buraya veda etmeye geldim.
Además, he venido hasta aquí sólo para saludarte.
Veda etmeye geldim.
Venía a despedirme.
Melinda, veda etmeye geldim.
Melinda, he venido para decirle adiós.
Size veda etmeye geldim.
Aunque vengo a despedirme.
Kusura bakma. Veda etmeye geldim.
Lo siento, vengo a despedirme.
Teyzeme veda etmeye geldim.
Sólo vine a despedirme de mi tía.
Ben gidiyorum Veda etmeye geldim.
Me largo de aquí. He venido a decirte adiós.
Sana veda etmeye geldim.
Vengo para despedirme de ti.
Sam, kardeşin benden onunla beraber Avrupa'ya gitmemi istedi ben de veda etmeye geldim.
Tu hermano me ha pedido que me vaya a Europa con él, así que vengo a despedirme.
Veda etmeye geldim.
Vine a decir adiós.
Buraya veda etmeye geldim.
Sólo vine a decir adiós.
Endişelenmene gerek yok, veda etmeye geldim.
No tienes que preocuparte. Sólo vine a despedirme.
Buraya veda etmeye geldim.
Vengo a despedirme.
Sana veda etmeye geldim.
¡ Tenía que venir a despedirme!
Sana veda etmeye geldim.
Sólo vine a decir adiós.
Anne sana veda etmeye geldim.
Hoy mamá... vine a decirte adiós.
Majesteleri... Size veda etmeye geldim.
Su Majestad... vine a despedirme.
Onu bir daha göremeyebilirim, bu yüzden veda etmeye geldim.
Quizá no la vuelva a ver, así que vengo a despedirme.
Veda etmeye geldim.
- Vine a despedirme.
- Gittiğini sanıyordum. - Gidiyorum. Veda etmeye geldim.
No creo que te pueda oír.
Sadece... Sadece... veda etmeye geldim. ve... şans dilemeye.
Sólo quería... quería decirte adiós... y... buena suerte.
Sadece veda etmeye geldim.
Yo sólo estaba diciendo adiós.
Hayır. Nick'e veda etmeye gelmiştim. Daha da önemlisi, kendimle sürekli savaş verdiğim kısmıma veda etmeye geldim
No, vine a despedirme de él y a despedirme de una parte de mí contra la que siempre he luchado.
Sana bıraktığımı söylemeye ve veda etmeye geldim.
Vine a decirte que no lo voy a hacer más y a despedirme.
Ben veda etmeye geldim.
Sólo vine a despedirme.
Arvin. Sana veda etmeye geldim.
Arvin, estoy aquí para decir adiós.
- Kızıma veda etmeye geldim.
- Despidiéndome de mi hija.
Veda etmeye geldim.
Mira, vine a decir adiós.
Veda etmeye geldim.
Me vengo a despedir.
- Hayır, sadece veda etmeye geldim.
Solo vine a despedirme. Bien.
Günaydın. Veda etmeye geldim.
Buenos días.
- Veda etmeye geldim.
- Vengo a despedirme.
Sana veda etmeye geldim, baba.
He venido a despedirme, papá.
Veda etmeye geldim.
Vine para decir adiós.
Sana veda etmeye geldim.
He venido a decirte adiós.
Sadece... veda etmeye geldim.
Quería despedirme.