English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ V ] / Veranda

Veranda traduction Espagnol

256 traduction parallèle
Veranda hayaleti!
Hey, fantasma del porche.
Bu evde veranda hayaleti bile yok mu?
Esta casa no tiene un fantasma del porche.
Eğer gerçekten kalmak istiyorsanız veranda da oturabiliriz.
Si quiere quedarse, podríamos sentarnos en el porche un rato.
Geniş bir veranda, gölge veren ağaçlar.
Un gran porche, árboles grandes por todas partes.
Swing yapan bir veranda gördüm ve elmas bir yüzüğü dinledim,
He sentido el swing frente a mi puerta escuchado una anillo de diamantes...
Veranda, hamak, ateşböcekleri.
Un porche una hamaca una chimenea.
Tamam o zaman, bunları verandanın oraya bırakıyorum.
Te dejo esto en la veranda.
Anahtar verandadaki saksının içinde olmalı.
La llave estará en una maceta de la veranda.
Bu gece veranda da akşam yemeği olacak.
Esta noche cenarán en el patio.
Veranda da akşam yemeği.
Ay, y la cena en el patio.
Ross. Gecenin bu vakti veranda çok güzel.
Ross, a estas horas, vistas muy bonitas.
Harika bir veranda, perdeli.
Tiene ventanas a prueba de insectos.
Kendimi, yağmur ormanı ve sakin sahilin üstündeki verandadaki bu hamağa atıncaya kadar dayanıyordum.
Estaba aguantando hasta llegar a una hamaca en la veranda con vista a la selva y el mar.
Biliyor musun Billy verandanın dışına bir asma dikeceğim ve üç tane de sandalye çıkarıp ortadakine oturacağım.
Sabes, Billy pondré una parra una parra de uvas en la veranda y tendré tres sillas y me sentaré en la del medio.
Veranda nerede?
¿ Dónde está la galería?
Sağ veranda köşesinden sağı kollayacağım ki...
La entrada principal yo cubrire el frente entonces.
Veranda burası oturma odası ve şömine tam burada olacak.
Aqui estara el porche, y aqui estara el livin'room con una chimenea.
Hala tek yaptıkları veranda koltukları.
Todavía hacen mecedoras.
Alacakaranlıkta veranda koltuğunda oturmanın yerini hiçbir şey tutamaz.
No hay nada como mecerse en el porche al anochecer.
Belle Ada'sına geldiğimde şöminede güzel bir alev vardı damda da, duvarlarda ve veranda da.
Al volver a Isla Belle, el hogar estaba encendido... así como el techo, las paredes y el pórtico.
Tabii sen veranda istersen başka.
A menos, claro está, que prefieras un porche.
Konuklar Muhteşem Siwash Nehri manzarasına karşı... bu veranda da dinlenebilir ya da havuz da serinleyebilir.
Los invitados pueden relajarse en nuestra terraza o en la piscina. Todo con una vista espectacular de la colina Siwash.
Lanet veranda da duruyor! Lanet verandayı tamir ediyor!
Se queda en la maldita entrada esta reparando la maldita entrada!
Veranda çok daha büyüktü sanki.
Me parece recordar que el porche era algo más grande.
Evinize veranda yaptığım o yazı hatırlar mısın?
¿ Recuerdas el verano que construí el patio en tu casa?
Evde bir patırtı koptu bu yüzden neler olduğunu anlamak için verandaya fırladım.
Bueno, oí una conmoción en la casa. Así que fui corriendo a la veranda para ver qué pasaba.
Torbaları dış kapıya koyabiliriz.
Podemos dejar los sacos en la veranda.
Kapıda biri var diye düşündüm. Adın Karl mıydı?
Me pareció que oí a alguien en la veranda. ¿ Tu nombre es Karl?
Yada veranda da bir kase mısır gevreği mi yemeliyim?
O debo comer sin un plato en el portico?
Üç saattir veranda da uyuyormuş.
Sobre el sueño de porche Durante tres horas.
Yatarken verandadan ayak seslerini duyardım.
Me acostaba y los escuchaba... caminar de un lado a otro en la veranda.
— Veranda temiz!
- ¡ El patio está vacío!
Evet ve oturma odası ile veranda bir alan haline gelir.
Claro. Y el salón y el patio se convirtieran en un espacio.
Veranda salıncağı ve her şey mi?
Con el columpio y todo.
- Veranda.
- He estado en el patio.
Bir veranda yapıyorum, böylece akşamüstü oturup... pipomu tüttürerek kahvemi içeceğim ve günbatımını seyredeceğim.
Estoy haciendo un porche para sentarme por la noche, fumar en pipa, beber café y ver la puesta de sol.
Program ekibi köpeği, yürüyüşe çıkarır ; köpek de bunun her zamanki yürüşlerden biri olduğunu düşünür, ama geri döndüklerinde köpek kulübesinin önüne güzel bir veranda yapılıp Fransız tarzı kapılar falan takılmış.
Misha dice que su padre mató a ese hombre, pero él dice que nunca lo hizo y ahora tiene ese trabajo tan bueno poniendo dulce en los Jammy Dodgers. - Una más. Dean?
Program ekibi köpeği, yürüyüşe çıkarır ; köpek de bunun her zamanki yürüşlerden biri olduğunu düşünür, ama geri döndüklerinde köpek kulübesinin önüne güzel bir veranda yapılıp Fransız tarzı kapılar falan takılmış.
- Oh, ya sabes. Sacan al perro a pasear, cree que es un paseo normal, pero cuando vuelve... la cucha tiene un patio y puertas francesas.
Veranda da "halothane" bulduk.
Encontramos halothane en el patio.
- Onu çağırdım, çağırdım... verandanın çevresinden geçtim... kocaman kuyruğu yüzüme doğru bakıyor.
- Lo traeré. - Lo Llamo y lo Llamo... y voy a la veranda... y solo veo esta gran nalga que me mira.
Güzel veranda.
Buen porche.
Gözümde canlandırabiliyorum- -... babam veranda ki asmaları buduyor annem favori koltuğunda kitap okuyor.
Puedo imaginármelos ahora- - mi padre en la Bahía de Aeropónicos... recortando sus viñedos,... mi madre leyendo en su silla favorita.
Ed, veranda ne güzel olmuş.
¿ Estás sosteniendo el pórtico, Ed? - Qué mujercita tienes.
Üniformaları veranda da 3-4 gün bırakmanı istiyorum.
Debes dejar los uniformes aireándose 3 ó 4 días.
Evet, veranda, klima sistemi için 1 metre.
Sí, para el patio, la unidad del aire acondicionado... Y 15 centímetros de la altura.
Dinle Bill, veranda ışığına bir zamanlayıcı koymasını söyle.
Escucha, Bill, dile que ponga un cronometrador en la luz de su porche.
Yatak odası mı, veranda mı?
¿ El dormitorio o la terraza?
Veranda mı parçalanıyor, yoksa sen mi bir ton oldun?
¿ Crees que se está rompiendo el porche o pesas muchísimo?
- Veranda da yürümek istermisin?
- ¿ Paseamos por el patio?
Tarçın yine ön verandamızın altına sıkışmış.
Cinnamon esta atrapado de nuevo en la veranda delantera.
"Kızlarla bir gece ayarla." "Veranda için ampul al."
"Bombillas para el porche"...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]