English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ V ] / Vermedi

Vermedi traduction Espagnol

5,438 traduction parallèle
Sizler benim soruya cevap vermedi.
No habéis contestado a mi pregunta.
John Acardo kovuşturma önlemek için jüri ödemek vermedi.
John Acardo no sobornó a los miembros del jurado para evitar la acusación.
Dairesini aradım ama kimse cevap vermedi.
Traté de llamarla a su apartamento. Nadie respondió.
- Ailen sana hiç terbiye vermedi mi?
¿ Tus padres te enseñaron modales?
Bana zarar vermedi.
No me lastimó.
- Bellamy bıçağı çıkarmama izin vermedi.
Bellamy no me dejó quitarle el cuchillo.
Tad bunları bana hiç vermedi.
Tad nunca me las dio.
Ama Tanrı cavap vermedi...
Dios no dijo nada...
Kibar davrandım ama o yine de karşıIık vermedi.
Fui amable y aún así él no me trató bien.
- Başka seçenek vermedi.
- No me dejó elección. - ¡ Espera!
Başka seçenek vermedi.
No me dejó elección.
Geçen akşam cep telefonundan aradım, fakat cevap vermedi.
Llamé a su movil anoche, pero no respondió.
Ben sadece vermedi şaşırdı çiftlik kaçıp onlar odaklanmak değil Ama onlar da söz etmedi Herhangi kampanyalar Nasıl bizim okyanuslar yakın çöküşü vardır.
Me sorprendió que no sólo no se centraron en el escurrimiento de las granjas sino que también no mencionan ninguna campaña acerca de cómo nuestros océanos están al borde del colapso.
Shelby'ye gıda boyasını Lemon vermedi.
Lemon no le dio a Shelby el tinte alimenticio.
- Karai, Shredder bu küçük operasyonun için sana bir yetki vermedi.
- Karai, Shredder no autorizó tu pequeña operación.
Neden bana kimse haber vermedi?
Vaya, ¿ por qué nadie me dice esas cosas?
Bana haplarını Jesus vermedi.
Jesus no me dio sus pastillas.
Ve o ayrılmamak vermedi nedeni Kenny Greene.
Y la razón por la que no se quedó es... Kenny Greene.
Ama o cevap vermedi.
Pero él no contestó.
Bana zarar vermedi.
Él no me hizo daño.
Asa niye Cyrus'a zarar vermedi diye merak ediyorsun. İçindekiyle bir alakası olabilir mi diye korkuyorsun Amara.
Te preguntas por qué el bastón no le hizo daño a Cyrus... temes que pueda tener algo que ver con quien está en su interior...
Yirmi dakika kadar. Aradım ama cevap vermedi.
He intentado llamarla, pero no contesta.
- Çocuk iyi tepki vermedi mi?
- ¿ Y al chico no le ha gustado?
Çocuk doktorunuz büyüme geçmişini vermedi mi?
Es dónde el pediatra documenta... el crecimiento del niño.
- Vermedi mi?
- ¿ La tienes?
Howard bize Trevor'un dosyası içinden Angela Early hakkında hiçbir şey vermedi.
Howard, no nos dio nada del archivo de Trevor, sobre Ángela Early.
Leekie onu büyütmemize izin vermedi.
Leekie no nos dejó criarla.
Ailem yalnız gelmeme izin vermedi.
Mis padres no me dejarían venir sola.
Kimse bana Callie'yi anlayım diye kılavuz vermedi tamam mı?
Mira, nadie me dio una guía para entender a Callie. ¿ Vale?
Bryce'ın ofisindeki telefona kimse yanıt vermiyor ve cep telefonuna da cevap vermedi.
Nadie contesta el teléfono en la oficina de Bryce, y aún no contesta su celular.
Hiç ayrıntı vermedi mi?
¿ No te dio detalles?
Onu hayal kırıklığına uğratacak tek bir şey yaptım. Yüklerle başa çıkarken Noel'de geçit töreninin sırasını bozdum ve sonrasında arabaya binmeme izin vermedi.
Hacía algo para decepcionarle... saltarme una línea en la función de Navidad, que me expulsaran con las bases llenas, y, y después, no me dejaba montarme en el coche.
Patron izin vermedi.
El jefe me calló. ¿ Jefe?
Hayir, Fiona izin vermedi. Tanrim.
No, Fiona no me dejó.
Onu hayatta tutmak için mahkemelerle mücadelemizi sürdürdük, ama fayda vermedi.
Hemos estado luchando los Tribunales para mantenerla en marcha, pero fue en vano.
Vermedi.
No lo hizo.
Neden anlaşma yapıp ortağını ele vermedi ki?
¿ Por qué no hizo un trato y dio el nombre del compañero?
- Aramalarıma cevap vermedi.
No devolvió mis llamadas.
Harrison size nereye gitmiş olabileceğine dair bir işaret vermedi yani?
Entonces, ¿ Harrison no le dijo dónde podría haber ido? No.
Helen hiç kimseye zarar vermedi.
Helen no ha lastimado a nadie.
Amcam başka bir şey vermedi mi?
¿ Te dio algo más mi tío?
Henüz karar vermedi.
- No se ha decidido todavía.
Odadan çıkmama izin vermedi.
No me dejó salir de la habitación
31 numara doğumhaneye girmeme izin vermedi.
Número 31 no dejó que me quedara en la sala de partos.
31 numara doğumhaneye girmeme izin vermedi.
Numero 31 no me dejes en la sala de partos.
Mesajlaştığım birkaç kız vardı ama sonunda hep uygunsuz bir şey söyledim. Kız cevap vermedi. Ardından ben 100 kere mesaj attım.
O sea, tuve bastantes relaciones vía mensajes pero siempre terminan porque digo algo muy inapropiado y luego la chica no me contesta, y le mandó muchos más mensajes y sus padres llaman a mi mamá y recibo una charla seria sobre ciberacoso.
Önce yanıt vermedi, şimdi de kapalı.
Primero no responde, y ahora está apagado.
Reycraft, emin olun biz herhangi bir tümör özledim vermedi.
Reycraft, asegúrate de que no nos saltamos ningún tumor.
Onadoğruyu söyledim... sen neler yapabileceğiniz hakkında, ona her şeyi anlattı, geri tutun vermedi, o ne yapardı?
Si le dices la verdad... sobre lo que puedes hacer, diciéndole todo, sin guardarte nada, ¿ qué haría?
Bütün bunların ne ile ilgili olduğunu sormaya çalıştım ama bana cevap vermedi.
Intenté preguntarle sobre ello, pero no me lo dijo.
Ama vermedi ve beni diskalifiye ettirdi.
Pero no, hizo que me descalificaran por eso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]