Vichy traduction Espagnol
153 traduction parallèle
Karaciğeri için Vichy'e gitmesi gerekiyor.
Debería ir a Vichy por su hígado.
Şu anda karaciğerinden Vichy'de yatıyor.
Está en Vichy por su hígado.
Vichy tarafında mısın, yoksa özgür bir Fransız mısın?
Louis, ¿ es pro Vichy o francés libre?
Kendimi rüzgara bıraktım ve rüzgar Vichy'den esiyor.
Voy con el viento y el viento reinante es el de Vichy.
Almanya- - Vichy minnettar kalır.
Alemania... Vichy lo agradecería.
- Bizim Vichy'de tek adamımız var.
- Sólo tenemos un hombre en Vichy. - ¿ Vichy?
- Vichy? Hala ligdeler mi?
¿ Todavía están en la liga?
Vichy arıyor.
Llama Vichy.
Öncelikle ifade edeyim ki, tüm Vichy taraftarlarından da çok Vichy taraftarı oldum.
Permíteme que te diga que yo me convertí en el mejor actor de todos.
Sen de Michel! Seni münafık ihtiyar pislik! Vichy destekçisi, Pétain çocuğu, sinsi cani seni!
Tú, tú también, Michel, asqueroso hipócrita, maldito bastardo criminal.
Vichy, Japonların tıpkı Hindiçini'nde olduğu gibi Madagaskar'ı ele geçirmesine müsaade edecek. Ancak Müttefikler etmeyecek.
Vichy dejará que los japoneses se instalen en Madagascar, pero esperamos que los aliados se adelanten a ellos.
Vichy hainlerinin emirleri ne olursa olsun, sakın savaşmayın.
No luchéis contra ellos a pesar de las órdenes de Vichy.
Vichy destekçileri savaş emri çıkartılar.
Desde Vichy, se dio orden de luchar.
O şerefsiz Vichy yandaşlarından biri ödül için gözcülük ediyormuş.
iba muy rápido buscando dónde esconderme.
Peki ya Vichy yandaşları cesedi bulurlarsa? - Hoşlarına gitmeyecektir.
Pero si se enteran los de arriba, no creo que les haga gracia.
- Adam Vichy casusuydu.
- Es un consuelo verles aquí.
Vichy yandaşının Stéphane'ı fark ettiği yer.
Sí, fue allí donde hicieron el contacto. ¿ No se lo ha dicho Stéphane?
" Alınan bilgilere göre Vichy'de kurulan olağanüstü hükümet...
" Según los informes, se instaló un gobierno de urgencia en Vichy...
Bu geminin Marsilya'ya gitmesine yardımcı olacak herkese Vichy hükümeti adına tam kapsamlı af sözü veriyorum.
Al hombre que ayude a que el barco llegue a Marsella... le prometo el perdón total y favores del gobierno de Vichy.
- Tam Vichy'ye yaraşan şey.
- Típico de Vichy.
Bu beyin Vichy'ye hakaret ettiğini duydum.
He oído que este caballero ha desacreditado a Vichy.
Vichy hakkında bir şey söylemedim, değil mi?
Nunca he dicho nada acerca de Vichy, ¿ verdad?
Deminki çocuklar Vichy'ye katıldı. O nedir biliyor musun?
Los que acabamos de dejar están con Vichy. ¿ Sabes Io que es?
- Vichy onu yakaladı.
- Vichy Ie pescó.
Göründüğü kadarıyla Vichy'deki Nazi işbirlikçileriyle pek haşır neşirsin.
Parece que fuiste muy amistoso con unos colaboracionistas nazis en Vichy.
Kendisi şimdi, Vichy'de bulunuyor.
Sí, actualmente esta en Vichy.
Bana sadece Vichy madensuyu getir.
Súbame un agua de Vichy.
Anti-terörist gurubumuz eski bir parlementer tarafından finanse ediliyordu.
Nuestro comando antiterrorista estaba financiado... por un anciano ex-diputado que había sido pro-Vichy.
Belki bir bardak soda.
Un vaso de agua de Vichy.
Sodanı iç.
Tómese el Vichy.
Bir bardak soda, değil mi?
Un vaso de Vichy, ¿ no?
25 yıl önce Vichy'de kalabalığın ortasında arkadaşımın dediği bir cümleyi düşünüyorum.
Y pienso en... la frase que me dijo un amigo... hace 25 años, en 1940... en plena derrota, en Vichy.
Ama kendini teslim etmeden önce, Vichy'e gitmek istedi.
Pero antes de tomar partido... había querido venir a Vichy a verlo por sí mismo.
- Vichy suyu alayım, efendim.
- Agua de Vichy, señor. - ¡ Vichy!
- Vichy! Tatmin edici bir emir eri ve yol arkadaşı oldun.
Ha sido usted un asistente y un guía más que aceptable.
Kimisi de, suçlu olduğu halde hemen çıkarak, bölgede veya Vichy'nin yönetiminde sözü geçen biri oluverir.
Otros que cometieron crímenes, salieron deprisa y ahora son influyentes... en el departamento, en la prefectura, o en el gobierno de Vichy.
Auvergne'in merkezi Paris'ten 240 ve 1940-1944 yıllarındaki Fransa'nın başkenti Vincy'den 60 km uzaklıkta.
La capital de Uvergne está a 240 millas de Paris y 37 millas de Vichy, la cual fue la capital de Francia desde 1940 hasta 1944.
Adolf Hitler'in seçkin S.S. Birlikleri Vincy'yi istila etti.
Las tropas S.S. de élite de Adolf Hitler habían invadido Vichy.
Mareşal Pétain'e göre o, Vichy'de olup biteni biliyordu.
Como para Mariscal Pétain, sabía lo que estaba haciendo en Vichy.
İşin aslı, Vichy hükümetinin yaydığı bir konuydu bu.
De hecho, este era el tema propagado por el gobierno de Vichy.
Fransa'da Vichy hükümetinin söylediği gibi Fransız Donanması'nın hiçbir zaman Almanlara teslim edilmeyeceğini düşündük.
En Francia, pensamos, como el gobierno de Vichy nos había dicho, que la Armada Francesa nunca se rendiría a los alemanes.
1940 Ağustosu'nun ilk iki haftasında Billancourt'taki görev yerime ulaşmak için Vichy'nin içinden geçmek zorundaydım.
Tenía que pasar a través de Vichy para llegar a mi destino en Billancourt en las dos primeras semanas de Agosto de 1940.
1940'da Vichy Yahudi kararnameleri yayımlandı.
En 1940, Vichy salió con los decretos judíos.
Londra'daki diğer bütün yetkililer hükümetleri ile birlikte gelmişti.
Pero eso no era el caso en Francia, mientras Pètain estaba todavía en el poder. ¿ No es esa la peor acusación a Pètain y a la administración de Vichy que posiblemente uno pudiera hacer?
Bu, Pétain ve Vichy yönetiminin yapabileceği en kötü suçlama değil mi? Sonuçta bunun tek suçlusu Fransa. Evet, bu doğru.
En el corazón del debate, es cierto que de Gaulle, porque sus medios eran tan limitados, porque su ejército era tan reducido, y los territorios detrás de él tan secundarios, que realmente no tenía otra opción
İşgal altındaki Fransa'da olan maceramdan sonra İngiltere'de olmaktan çok mutluyum. General De Gaulle'ü gördüm ve bu ülkede Özgür Fransız güçleri yanında bana iş bulacağına dair söz verdi.
Pierre Mendès-France, oficial de vuelos en el 39, fué acusado de deserción por el régimen de Vichy, y fué condenado por el tribunal militar de Clermont.
1939'da uçuş subayı olan Pierre Mendès-France Vichy rejimi tarafından firar etmekten suçlandı ve Clermont askeri mahkemesinde hüküm giydi.
Debo admitir que lo que sucedió en Francia me traumatizó mucho. Pasé una época difícil sobreponerme al insulto de ser acusado de deserción frente al enemigo.
Çünkü iktidardaki Fransız hükümeti Vichy ateşkes imzalamıştı ve İngiltere'yi terk etmişti.
Pero fueron recibidos con los brazos abiertos. Cada uno de ellos sintió una profunda gratitud por el simple hecho de que los ingleses les recibieron.
Vichy kararnameyle ortaya çıktı :
Vichy sacó el decreto :
Vichy de öyle.
y en Vichy, también.
Belki çok uzun bir konuşma yaptığımız içindir. Özgür Fransız Savaşçıları'nın genel olarak ruh hali nasıldı? Çok...
Todos llegaron a una sensación, diciéndolo sin pelos en la lengua, bastante humillante, porque el gobierno francés en el poder, Vichy, había firmado el armisticio y abandonado Inglaterra.