Viena traduction Espagnol
1,125 traduction parallèle
Şimdi veriyorsun ama Viyana'ya dönünce, her şeyi unutuyorsun.
Lo promete ahora, pero cuando estamos de vuelta en Viena, todo será olvidado.
Viyana'ya dönmüyoruz.
No iremos para Viena,
Franz da biliyor. Onun için Viyana'ya gitmiştim.
Esa es la razón por la que se encontraba en Viena.
Viyana'dan hemen Dr. Seeburger'i çağırtalım.
Voy a enviar al Dr. Seeburger en Viena inmediatamente.
Daha iyisi, derhal Viyana'ya gidelim.
O mejor aún, vamos a viajar lo más rápido posible a Viena. Vamos.
- Viyana'dan mektup var.
- Tengo una carta de Viena.
- Viyana'dan mı?
- ¿ Una carta de Viena?
Viyana ne kadar uzakta olmalı.
Cuán lejos debe estar Viena.
Ama Sissi, Dr. Seeburger Viyana'ya rapor vermek için gelmiş olmalı.
Sin embargo, Sissi, el Dr. Seeburger debe enviar inmediatamente el informe para Viena.
Örneğin, bu buluşma Milano ve Viyana'ya yapılacak resmî bir ziyaretle birleştirilirse İtalya ve Avusturya arasındaki ilişkiler bakımından büyük bir hamle olurdu.
Por ejemplo, si la reunión se combina con una visita oficial a Milán y a Viena, que sería un gran movimiento acerca de las relaciones entre Austria e Italia.
VİYANA 1906 çeviri :
VIENA-1906
- Viyana'da kalmak istemenizin nedeni?
- ¿ Qué te retiene en Viena? - Nada.
Viyana'da kalırım demişti.
Ella me dijo que se quedaba en Viena.
Sen Viyana'dan ayrılmadan önce.
Antes de que dejaras Viena.
Böylece eşyalarımı beş sandığa doldurup Vals Şehri Viyana'ya kaçtım.
Así que metí mis pertenencias en cinco baúles y huí a Viena, la ciudad del vals.
Terapistim de benim gibi onları reddediyor, Viyanalı.
- Es normal. Él también le tiene tanta aversión como yo, y él es de Viena.
Viyana'da, sırtüstü yatıp, Profesör Freud ile altı ay geçirdim.
Me pasé seis meses en Viena con el profesor Freud, tumbado.
Viyana'dan prensese bir mektup geldi.
Una carta de Viena para la princesa.
- Viyana'dan haber var.
- De Viena.
- Viyana'dan mı?
- ¿ De Viena?
Viyana'ya gidiyorum, mevsimin en son ve en parlak haftasında.
Viena, la última y más gloriosa semana de la temporada.
Resmi bir ziyaret için Viyana'ya gelmiş.
Está en Viena en visita de estado.
Sırada Frenesee ile Viyana Birinci Süvari Alayı'ndan... Franz Denault var.
El siguiente caballo es Frenesí, montado por Franz Denault... del Regimiento de caballería número uno de Viena.
Viyana'ya geleli çok oldu mu Bay Foster?
¿ Lleva mucho en Viena, Sr. Foster?
Viyana'da görünmemenin yolu, arkadaşlarının asla uğramadığı... kalabalık yerlere gitmektir.
Lo mejor para que no te vean en Viena es un lugar público... que nunca frecuenten tus amigos.
Üç dörtlük ölçüde bir melodi ve şarkı sözleri eski Viyana'da
Una melodía y una rima es una mezcla divina en la vieja Viena
Ah, o eski Viyana
Ah, así era la vieja Viena
Viyana'ya aşıktım
Estaba enamoradísimo de Viena
Geçip gitti o günler
Cuando Viena y yo éramos jóvenes
Eski Viyana öyle bir yerdi
Así era la vieja Viena
Ah o eski Viyana
Así era la vieja Viena
Tabii, Viyana'yı terk ederseniz konu tamamen kapanır.
Por supuesto, podría irse de Viena, evitando así todo el asunto.
Biri Berlin'de, biri Viyana'da.
Una en Berlín y otra en Viena.
Viyana'ya dönüyoruz.
Te llevo de vuelta a Viena.
Profesör Dr. Samuel Odenheim Vienna Üniversitesi Dahiliye Kliniği Başhekimi tıp kitapları yazarı bugün hiçbir yere gitmeyen bakımsız bir gemide Famagusta Limanı'nda dünyada ona yer olmadığı için öldü.
El profesor Dr. Samuel Odenheim, director de la clínica de medicina interna de la Universidad de Viena, autor de muchas obras científicas, ha muerto hoy en el puerto de Famagusta, en un barco errante sin destino alguno, porque no tiene sitio en la Tierra.
Bay von Basil, belki sizi şaşırtabilir, ama bizler saygı duyduğunuz Johann Strauss'un her ölçü çizgisini biliriz ve takdir ederiz. Bizden birisi gibi, ama o Viyana'ya ait.
Puede que esto le sorprenda, Herr von Basil, conocemos y admiramos cada nota de su insigne Johann Strauss pudo haber sido un claro exponente nuestro aunque naciese en Viena.
Aziz Stephan katedralinden, Viyana ormanına ve oradan sizin evinize.
Desde la Catedral de San Esteban hasta el Parque de Viena lo recorrimos todo.
Milyoner olduğunu öğrenemeden kayıplara mı karıştı?
"El Sr. Fischer, albacea de Viena, y París todo se preguntan por la suerte."
Şu sırada Viyana'da oynanan bir oyunu çeviriyorum. Burada da sahneye konacak.
Ahora traduzco una obra que... se representa en Viena, y que montará aquí.
Viyana konferansından sonra Beyaz Saray'a bir köpek gönderdi.
Después de la conferencia de Viena envió un perro a La Casa Blanca.
VİYANA 1885
VIENA 1886
Napoli'de olabilir ama sen artık Viyana'ya döndün.
En Nápoles, quizá, pero ahora estás en Viena.
Artık Viyana'dasın.
Cecily, ahora estás en Viena.
Ama Viyana'da bu tür sorular soran tek doktorun sen olduğunu söylüyorlar.
Dicen que eres el único de Viena que hace esas preguntas.
Sevgilim, Viyana'dan ayrılmak istiyorum. Her hangi bir yere gitmek. Küçük bir kasabada başka bir yerde doktor olmak.
Cielo, quiero dejar Viena, irme de aquí, ser médico en una ciudad pequeña, donde sea, lejos de aquí.
Ben Viyana'da kocanızın yeni bir görev.. .. aldığını duydum.
Estaba en Viena cuando supe que su marido había retomado su puesto aquí.
Ben Viyana'da Profesör Freud'la okudum... muazzam yetenekli bir doktor...
En Viena también estudié con el Profesor Freud un médico de gran inteligencia.
Viyana'ya gidip mesleki bilgilerimi yenilesem çok çok iyi olacak gibi.
Creo que volveré a Viena a un curso de actualización. Él no me quiere, sólo siente pena por mí.
- Viyana nasıldı?
- ¿ Cuando vino de Viena?
Paris, Roma, Viyana.
París... Roma... Viena.
Viyana, bay Von Basil.
¡ ¡ Viena!