English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ V ] / Vigilante

Vigilante traduction Espagnol

1,697 traduction parallèle
Polisin bildirdiğine göre, South Beach'li genç bir kadının parçalara ayrılmış cesedinin "Miami Blades" in buz hokeyi sahasında bulunduğu salı gününden beri stadın gece bekçisi firarda.
De acuerdo con la Policía, un vigilante desaparecido, después que los pedazos del cuerpo de una joven de South Beach fueran encontrados en el estadio de los Miami Blades.
- Polis miymiş?
- Vigilante del barrio.
Pişmanlık içinde sürekli arkama mı bakacağım?
¿ Estar siempre vigilante?
Park-View Lisesinde gece bekçisi tarafından yaklaşık bir saat önce bir ceset bulundu.
... el cuerpo fue encontrado hace sólo una hora por el vigilante nocturno aquí en la secundaria Park-View.
Nöbetçiye dört el ateş edilmiş.
Al vigilante le dispararon cuatro veces.
Gece Bekçisi mi?
¿ El Vigilante Nocturno?
Oyun zamanı Gece Bekçisi.
Es hora de jugar, Vigilante Nocturno.
Bu Gece Bekçisi olarak yaptıkların sonun olacak.
Este asunto del Vigilante Nocturno te provocará la muerte.
Gidin ve Gece Bekçisi'ni arayın.
Salgan y rastrillen el campo en busca del Vigilante Nocturno.
Gece Bekçisi.
El Vigilante Nocturno.
Vicdan azabı çekiyor ve oyunu kendi kuralınıza göre oynamak istiyorsunuz.
Y ahora te culpas, así que te convertiste en un vigilante.
Hayattayken de kafasına göre ceza kesiyormuş, ölüyken de kesiyor.
- En vida es vigilante y muerta también. - Correcto.
Söyle Hood beni izleyen kimdi?
Dime Hood, ¿ quién es el Vigilante Nocturno?
Benim gibi bekçilik yapanlar İngiltere'nin her yerinde.
Verás, hay gente como yo y como el Vigilante Nocturno en toda Inglaterra.
- Gece bekçisi.
El Vigilante Nocturno.
Gece bekçisinin peşine düşün!
El Vigilante Nocturno.
Bunu hatırladın mı gece bekçisi?
¿ Recuerdas esto, Vigilante Nocturno?
Ama Gecebekçisi yapabilir.
Pero... Quizá lo haga el Vigilante Nocturno.
Guy, Gecebekçisini yakaladım!
- Guy, ¡ atrapé al Vigilante Nocturno!
Bir yıl önce Gecebekçisi'nin yan tarafına bir hançer saplamıştım.
Hace un año... Clavé esta daga en el costado del Vigilante Nocturno.
Gecebekçisi'ni yakaladığımız haberini Şerif'e gönderdim.
Envié un mensaje al Sheriff avisando que habíamos capturado al Vigilante Nocturno.
Ben Robin dönmeden önce de Gecebekçisiydim.
Era el Vigilante Nocturno mucho antes que Robin regresara.
Böyle biriyim, Gecebekçisi, her şey.
¡ Soy quien soy! El Vigilante Nocturno... Todo.
Gecebekçisi nerede?
¿ Dónde está el Vigilante Nocturno?
Küçük eğlencemiz için tam zamanında geldin. Gecebekçisini idam edeceğiz.
Justo a tiempo para el entretenimiento que está por llegar, ejecutaremos al Vigilante Nocturno.
Bu Gecebekçisi! Parmaklıkların ardından olması gerekiyor!
El Vigilante Nocturno, se supone que debía estar entre rejas.
Gecebekçisi gitti.
El Vigilante Nocturno se ha ido.
Gecebekçisi yok artık.
Ya no existe el Vigilante Nocturno.
Marian Gecebekçisi olarak yaptığın çılgınlıkları bir kenara koyarsak bana söylemek istediğin başka bir şey var mı?
Marian... Dejando de lado tus escapadas como el Vigilante Nocturno... ¿ Hay algo más que quieras decirme?
Artık Gecebekçisi olmayacağına emin olmak zorundayım.
Tengo que estar seguro de que el Vigilante Nocturno no existe más.
Yakın zamanda Marian'ın Gecebekçisi olduğunu öğrendim.
Descubrí, recientemente, que Marian era el Vigilante Nocturno.
Marian'ın artık Gecebekçisi olmayacağını sanmıştım.
Creí que los días de Marian como Vigilante Nocturno habían terminado.
Gecebekçisi!
¡ El Vigilante Nocturno!
Jess, bu Gece Bekçisi.
Jess, es el vigilante nocturno.
Tanrı seni korusun, Gece Bekçisi.
Que Dios te bendiga, vigilante nocturno.
Gece Bekçisi.
Ah! El vigilante nocturno.
Gece Bekçisi dün gece Pitt sokağını ziyaret etti.
El vigilante nocturno visitó la calle Pitt ayer por la noche.
- Gece Bekçisi Pitt sokağına mı gitti? - Evet.
_ El vigilante nocturno fue a la calle Pitt?
Gece Bekçisi'nin getirdikleri.
Las del vigilante nocturno.
Gece Bekçisi'nin ününe zarar vermek istiyor.
_ Quería dañar la reputación del vigilante nocturno?
O zaman onu suçlardı. Ama suçlamadı.
_ Entonces culparía al vigilante nocturno, y no lo ha hecho.
Robin, bu aptallarla yıllardır savaşıyorum.
_ Robin, he luchado contra esos idiotas durante años, como el vigilante nocturno.
Gece bekçisiymiş.
Es vigilante nocturno.
Gece bekçisiyle konuştuk.
Sabe, hablamos con el vigilante.
- Gece bekçisi çiğniyordu.
- El vigilante nocturno masca.
Kanunları kendiniz uyguluyorsunuz.
¿ Entonces lo admite? ¿ Es un vigilante?
Kendini halk kahramanı olarak tanımlayan Hewitt, halka, ne gerekiyorsa yaparak "şehre sahip çıkın" dedi.
Hewitt, descrito por si mismo como vigilante, insta a otros para'recuperar la ciudad'por los medios que sean necesarios.
Şu intikamcı herifin, onu kumsalda öldürüldüğünü sanıyordum.
Espere, pensaba que el vigilante lo había matado en la playa.
Dışarıda seni izleyen birisi var, onunla bir yere gidemezsin.
Hay un vigilante fuera, déjame que le avise No deberías ir a ningún sitio con él
ADAM :
- Fue a la cabaña del vigilante a buscar a Corey. - ¿ Y Jennifer?
- Peki ya casus senin ve...
Es asunto mío. Pero y si el espía les ha contado todo sobre tí, y el vigilante nocturno?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]