Viste traduction Espagnol
28,980 traduction parallèle
Gördüklerini unut ve devam et.
Olvida lo que viste y sigue adelante.
- Gördüklerin bir şey ifade etmez.
Lo que viste no significa nada.
Gördüğün canavar onlardan birinde yaşıyor.
La Bestia que viste es de un lugar así.
Zindan da gördüğün kız?
¿ La chica que viste en el calabozo?
- Tanrım, gördün mü?
Oh, Dios mío, ¿ y tú lo viste?
En son hangi çocuğun hem yarrağı hem memeleri olduğunu gördün?
¿ Cuándo fue la última vez que viste a un chaval con tetas y polla?
İzlediniz mi?
¿ Lo viste?
Sen onları görmedin mi?
¿ No los viste?
- Garip bir şey görmedin mi?
¿ Viste algo raro o...?
Sonunda adamın arkasındaki canavarı görüyorsun.
Al fin viste a la bestia detrás del hombre.
Dönüştüğümde bana nasıl baktığını gördün.
Viste cómo me miró cuando me transformé.
Philae Lander'la ilgili uydurma haberi gördün mü?
¿ Viste ese artículo en "al descubierto" sobre el módulo de aterrizaje Philae?
Sen idare edebiliyor musun? Onu ilk gördüğünde biraz sendelemiş gibiydin.
Parecías afectado cuando la viste.
Ben inanabiliyorum. İkisi arasındaki elektriği görmedin mi?
A mí no. ¿ No viste la química que tienen?
Niye sordun? Onu şeyle gördün mü mahalleden kısa sakallı yakışıklı bir çocukla?
¿ Lo viste con un chico muy apuesto del barrio... bajito con barba?
- Tek kollu golfçünün hikâyesini izledin mi?
- ¿ Viste esa noticia del golfista con un brazo?
Olmayan bir şeyi gördüğünü sanmışsın.
Pensaste que viste algo que no estaba allí.
Baksana Neil, merdivenlerde sigara içerken gördüğün adam bu muydu?
Oye, Neil, ¿ es ese el tipo que... viste fumando en las escaleras?
Onu gördüğünde, üzerinde kolye var mıydı?
Cuando la viste, ella llevaba un collar?
Pekâlâ, gördüğün son şey neydi?
Bien. ¿ Qué fue lo último que viste?
- Listedeki son kelimeyi gördün mü?
¿ Ya viste la última palabra en la lista? Sí. "Ayuda".
Hey, sadece ne gördün bilmek istiyorum.
Hey, yo sólo quiero saber lo que viste.
Hayır, sadece ne gördüysen bilmek istiyorum.
No, sólo quiero saber lo que viste.
Ne gördüğünü tanımlayabilir misin?
Puede-puede describir lo que viste?
- Dosyayı gördün.
- Viste esa carpeta.
Aman tanrım, bunu gördün mü?
Oh, Dios mío, ¿ viste eso?
Tamam, dinle, buradaki yağmacılar arabayı süren adamı gördüğünü söylediler.
¡ Se equivocaron! Bueno, escucha... el sargento nos dijo que viste a la persona que conducía ese auto.
Nereye gittiğini gördün mü?
Bueno, ¿ viste adónde se fue?
Onu canlı gören son kişi sendin.
Fuiste la última persona que lo viste con vida.
- Sen de gördün beni.
- Me viste allí.
Yuvada bir şey gördün değil mi?
Viste algo... en el Nido, ¿ no?
Ne gördün Bobby?
¿ Qué viste, Bobby?
Başka ne gösterdi?
¿ Qué más viste?
Oswald'ın Walker'a ateş ettiğini gördün mü?
¿ Viste a Oswald dispararle a Walker?
Gördün mü?
¿ Qué viste?
Görebildin mi?
¿ Qué viste?
Ne gördün?
¿ Qué viste?
Gördüğün gibi ben harika bir oyuncuyum.
Bueno, como viste... [risas] Soy un muy buen actor.
Uzun zamandır arkadaş arkadaşa görüşmüyorsunuz.
Ha pasado tiempo desde que viste a tu amigo.
Çocukluk dönemlerinde yanlarındaydın.
Te quedaste y lo viste a través de tu infancia, ¿ de acuerdo?
- Kanca'yı son bir kez daha gördün. - Daha fazlası da var.
- Al menos viste a Garfio una vez más.
Emma ve diğerlerini gördün mü?
¿ Viste a Emma y a los demás?
Gördün zaten.
Tú lo viste.
Biliyordum, Tony Soprano'lu diziden beri terapiye gitmemi istiyorsun.
Lo sabía. Llevas queriendo que vaya a terapia desde que viste Los Soprano. No.
Fahişe gibi giyiniyor ama cepleri dolu.
Se viste como una puta, pero trae dinero.
Neden annemle bayiliklere baktığını söylemedin?
¿ Por qué no me dijiste que viste locales para una sucursal?
O şeyi gördün mü?
¿ Ya viste esa cosa?
Evet, ürkütücü kargaları gördün mü?
Sí, ¿ viste esos cuervos aterradores?
Beni banyo yaparken izledin.
Sí, me viste bañarme.
- Onu gördün mü?
- ¿ Lo viste?
- Gördün mü?
- ¿ Ya viste?