Viuda traduction Espagnol
3,229 traduction parallèle
Lütfen dul kalmama neden olmayın.
Por favor no me haga una viuda.
Ben... Ben dulum.
Yo soy... una viuda.
Ben dulum.
Yo soy... una viuda.
Bu sabah postalara bakarken Mike Anderson'ın eşinden bir paket geldiğini gördüm.
Mientras revisaba el correo esta mañana recibí un paquete de la viuda de Mike Anderson.
Tamam, başka bir hanım gelecek mi yoksa sadece iki lezbiyen anneyle bir dul bir olup Seattle'ın en romantik restoranına mı gideceğiz?
¿ Tenemos otra chica, o seremos sólo dos mamás lesbianas y una viuda en el restaurante más romántico de Seattle?
Teddy var ya hani şu zavallı, acılı, dul Teddy kızlar gecesi yapmak istiyor.
- Entonces... Teddy la pobre, triste y viuda Teddy, quiere una salida de chicas.
Bizimle her tarafı ışıklı bir restoranda bir diğer dul olarak takılmak ister miydin?
¿ Quieres ser la sujetavelas de la viuda con nosotras y una cantidad de luces centelleantes?
Acılı dul olup, girdiğim her mekânın havasını bozmak istemiyorum. Herkesin eğlencesini baltalamak istemiyorum.
No quiero ser la gran viuda triste, no quiero hacer escándalo ni arruinar la diversión de otros.
Dul bir kadın hayatının sonuna kadar rahibe gibi mi yaşamalı?
¿ Debe una viuda vivir como una monja el resto de su vida?
Yalnız bir dulu kendi emellerine alet etmeyeceksin, değil mi?
No estarás tratando de aprovecharte de una viuda solitaria, ¿ cierto?
MALORY : Ölmüş iş arkadaşının dul eşine yazman hakkında? !
¡ ¿ Ligando con la viuda de tú colega muerto?
Bill Hammond'ın dul karısı mı?
¿ La viuda de Bill Hammond?
Sen de bundan yararlanmak için bu yalnız kadını soframıza çağırıp arkadaşı gibi davranıp parasını almayı düşündün.
Entonces pensaste en aprovecharte. Invitas a una viuda solitaria a cenar y finges que es tu amiga solo para ganar dinero.
Şu kadına bak, kadrolu kara dul örümcek.
Mírala, una típica viuda negra.
Poughkeepsie'ye gidiyorsun. Taze dulumuz Bayan Devery'yi buluyorsun ve cinayetten şüphesinden tutukluyorsun.
De la estación de Nueva York central a Poughkeepsie, vas a por la recientemente viuda, la Sra. Devery, y traes su culo asesino de vuelta.
- Yaşlı dul Preedle.
- La vieja viuda Preedle.
Teşekkürler dul Preedle.
Gracias, viuda.
Direk damardan gireceğiz.
Vayamos al grano. Viuda.
Saçmalama. Aynı anda hem yaslı dulu hem de darbe liderini oynayamazsın.
No puedes jugar a la viuda apenada y a la líder de un golpe al mismo tiempo.
- Dul.
- Viuda.
Ve herkesin adını bildiği
Y la joven viuda...
Yalancı bir insan olurum o zaman. Ama ben, sabah kahvaltı hazırlayacağına söz vermiş bir adamın sıcak koynunda uyuyakalmış güvenilir bir dulum.
Eso me haría una mentirosa en vez de una confiable viuda que se durmió en un cálido abrazo de un hombre que prometió hacer el desayuno.
Onun dul karısına ve Padma'ya evde bir kat verdim hatta aylık masraflarını bile ben karşılıyorum.
Pero he dado a la viuda de mi hijo y a su hijo una habitación arriba... incluso les doy dinero para sus gastos mensuales.
Zaten annen dul kaldığı gün onurumuzu tehlikeye attı.
El honor de su madre y el mío están en juego El día en que se convirtió en viuda
Adam neredeyse iki yıldır ölüymüş dul karısı eşyalarını bir depoya koymuş.
El tipo lleva muerto casi dos años, la viuda tenía sus cosas en el trastero.
Kara Dul için beş dakika oldukça uzun bir zaman.
Cinco minutos es tiempo suficiente para "la viuda negra".
- Siz bana "Kara Dul" mu diyorsunuz?
¿ Me llamáis "la viuda negra"?
Lyla, Opie'nin dulu.
Es la viuda de Opie.
Annem dul.
Mi madre es una viuda.
Neden hayatını yalnız ve mutsuz geçirsin ki. Düşüncenizi taktir ediyorum.
Y ella se convirtió en una viuda a una edad muy temprana.
Neredeyse bir öğretmeni, bir vergi dairesi temsilcisini ve oğlumu öldürüyordum, hem de aynı gün içerisinde bu yüzden bana fazla yaklaşma çünkü kara dul gibiyim.
Casi mato a una tutora, a un agente de Hacienda, y a mi hijo, todo el mismo día. así que no te acerques demasiado porque soy como la viuda negra.
Dul bir kadın sonuçta.
Una viuda...
"Dul Scroggs"'un klasik bir etkisi var.
"La viuda Scroggs" no tiene el clásico anillo.
"Çirkin dul" olabilirim.
Seré "la viuda Vulgar".
Rossi, sen ve Prentiss Garrett'ın eşi ile konuşun.
Rossi, tú y Prentiss hablad con la viuda de Garrett.
Sonrasında dul kadın halime geri dönerim.
Luego volveré a ser una viuda.
Bernard Avery'nin dul eşi buraya sizi görmeye gelmiş.
La viuda de Bernard Avery está aquí para verlos.
Unuttun mu bilmiyorum ama ben adamlarından birinin duluyum.
Y soy la viuda de uno de tus hombres, por si lo habías olvidado.
Elemanlardan birisinin dulu.
Es la viuda de uno de los chicos.
Dr. King'in yanında yürümüş olmanız bence de çok güzel ama Peder Drake'in eşi Birleşik Devletler başkanı dışında hiç kimsenin konuşma yapmamasını istedi.
Sí, marchó con Martin Luther King Sr. Presidente del Congreso, pero la viuda pidió un solo panegírico, el del Presidente.
Dul bir Hindu kızı.
Ella es una joven viuda hindú.
Widow'la iletişime geç. Ondan Demir Adam'ı getirmesini istiyorum.
Contacta a Viuda, quiero que ella me traiga a Iron Man.
Karadul, bunu yemem ben.
Viuda, no me lo creo.
Ben Karadul.
Aquí Viuda.
Kara peçeyle örtünüp balkonda yürüdüm.
Hice el camino de la viuda. Usé el velo negro.
Pilotun eşi şu an buraya geliyor.
Ahora, la viuda del pilote viene en camino ahora mismo.
Siz ısmarlarsınız.
- Creí que todas podíamos contribuir con nuestra querida amiga, la viuda. - Ustedes pagan.
Kara Dul...
- Viuda negra.
Ne...
Que... ¿ Viuda?
Karadul'un burada işi ne?
¿ Qué hace aquí la Viuda Negra?
Aslında en başında siz İntikamcılar sayesinde Skrull'u bulduk.
Ojo de Halcón decidió ir tras Viuda en contra de mis órdenes.