English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ V ] / Volante

Volante traduction Espagnol

2,618 traduction parallèle
Biri de fren ve gaz pedalında olsa?
Ya saben, ¿ con sus pequeñas garras en el volante?
Direksiyondaki ve pedaldaki tartışsalar, pedaldaki yolu göremediği için.
¿ Y otro usando el freno y el acelerador? ¿ Y el mapache del volante y el de los pedales tienen que estarse diciendo porque el de los pedales no puede ver el camino?
- Direksiyona geç.
- Coge el volante.
- Direksiyona geç!
¡ Coge el volante!
Direksiyonu çevir.
Mueve el volante.
Hayır, direksiyon dönmüyor.
No, el volante se ha roto.
Direksiyon değil, senin kafan dönmüyor.
El volante se ha roto. Tu cerebro está roto.
Arabayı o sürmüyorsa neden alkol testiyle uğraşsın?
¿ Porque aceptaría un cargo por conducir alcoholizado sino estaba detras del volante?
- Sürüklenerek götürüldüğü açıkça belli oluyor. Peki ya Emma'yla birlikte arabada olan kişi direksiyona müdahale ettiyse?
Y es obvio que fue arrastrada. ¿ Y si quien sea que estuviera en el coche con Emma llegó al volante?
Ve direksiyonda parmak izi yok.
Y no hay huellas en el volante.
Direksiyonda parmak izi ve silinme belirtisi yok.
No hay huellas en el volante ni indicios de que lo hayan limpiado.
Biri sana bir el ilanı göndermiş.
Alguien le envió un volante.
Sadece direksiyonu sabitlemem gerekiyor.
Solo tienes que asegurar el volante.
Topa vuramazsın.
No puedes golpear el volante.
Hayır, sadece WNBA * ilanları.
No, sólo un volante de la WNBA.
Direksiyon başındaki adamla oraya uçarak gideceğiz.
Estaremos allí en un instante con un verdadero hombre al volante.
El ilanı alır mısın?
¿ Tome un volante?
Biraz fazla yakar ama, seni A noktasından B noktasına götürür.
No es la mejor al volante, pero te llevará de A a B
Benim. Manchester'ın kendi evladı, Eddie Colman. Ve Dudley'in en iyisi, Black Country'li kanat-orta sahası ve İngiltere Kahramanı Duncan Edwards.
.. propio de Manchester, Eddie Colman, y lo mejor de Dudley, el volante de Black Country y héroe de Inglaterra, Duncan Edwards.
Şimdi de araba motorları mı duyuyorsun! ?
Te quedas alli al volante, y ahora escuchas motores!
Bu sizin dairenizin ilanı mı?
¿ Es éste tu volante del apartamento?
Bunları önündeki arabayı geçmeden önce düşünmeliydin.
Debería haber pensado en ello antes de ponerse al volante de un coche.
Rozet belinde, direksiyon elinde. Five-0'dan Kelly ve Kalakaua konuşuyor.
Bueno, tú tienes la placa y el volante.
Uğursuz bir gecede, aşırı alkollü bir halde yepyeni spor arabamın direksiyonuna geçtim.
Una fatídica noche, yo iba al volante de mi nuevo coche deportivo, totalmente pedo.
Araban bir buzun üzerinde kayınca senin kökleyip iyice üstüne gitmen gibi.
Es como cuando tu coche resbala sobre hielo, Giras el volante en la dirección de derrape.
Jeff, yeni bir spor salonu açılmış ilanını gördüm.
Jeff, tengo un volante para un gimnasio nuevo.
- Oh, el ilanınızı görmüştüm ama sanırım nasıl bir spor salonu olduğunu tam anlayamamışım.
Me dieron un volante, pero creo que malinterpreté qué tipo de gimnasio era.
Süspansiyon biraz sertleşiyor ve direksiyon daha hassaslaşıyor.
La suspensión se vuelve un poco más rígida, El volante se vuelve más sensible.
"m" düğmesini kapatırsanız aniden, kullanımı biraz daha hafifliyor direksiyon yumuşuyor.
Si apagas el botón "M", Instantáneamente, el auto se vuelve un poco más suave, El volante se vuelve un poco más blando ( o fangoso ).
Yeni direksiyonu ve yeni vites topuzu var.
Tiene un nuevo volante y una palanca de cambios nueva.
3 binden geri kalanı boya direksiyon simidi, vites topuzu ve kızlar için harcadım.
Gasté el resto de los 3000 $ en la pintura, El volante y la palanca de cambios, y en las chicas.
Kendini direksiyona kelepçelemiş.
Se esposó a sí mismo al volante. Tal vez para prevenir arrepentimientos.
Direksiyonda, viteste ya da kapı kollarında parmak izi yok.
No encuentro ninguna huella en el volante, palanca de cambios o manijas de las puertas.
Direksiyon titremeye başladı.
Recibiciendo una pequeña sacudida a través del volante.
Direksiyonda 25 derecelik boş yer var.
Tengo 25 grados de posible movimiento en el volante.
bir el ilanı verdim.
Le di un volante.
Sana bu ilanı getirdim.
Oh, te traje este volante.
Koca ayağı mı, koca kafalıları mı, yeşil vücutlu koca siyah gözlüleri mi, yoksa Archford Akademi'de son görülen uçan daireleri mi?
¿ Dos metros, cabeza grande, penetrantes ojos negros de forma almendrada visto por última vez saliendo de Archford en un platillo volante?
Hem şoför mahalli olsun, hem cam kenarı olsun, hem de bedava.
Detrás del volante, por la ventana. Y además gratis.
Gaza yüklendiğimde direksiyona bakın şimdi.
Mirad el volante cuando piso a fondo.
İçeride, direksiyon, vites, kapılar, koltuklar, her şey köstebek derisiyle kaplanmış gibi görünüyor.
En el interior, el volante, la palanca de cambios, las puertas, los asientos, todo esta cubierto con lo que parece ser piel de topo.
Düşün bakalım hangi seçenek babanı şu RAV4'ün koltuğuna oturtur?
Ahora, ¿ cuál opción crees que pondrá a tu papá detrás del volante de ese RAV4?
- Ellerini arabadan çıkar!
¡ Aparta las manos del volante!
Ben direksiyondayım.
Estoy en el volante.
Deirdre, ellerini direksiyonun üzerine koy da konuşabilelim.
Deirdre, necesito que ponga sus manos en el volante para que podamos hablar.
P.J., araçla adam öldürme suçundan hapse girdi.
P.J. fue a la cárcel por homicidio al volante.
Şimdi ise arabada bizimle birlikte olan kız, benden 250 bin istiyor yoksa haberlere çıkıp arabayı sürenin ben olduğunu söyleyecekmiş.
Y ahora... ahora... La chica que estaba en el coche con nosotros quiere 250.000... O va a hacerlo público y a decir que era yo el que estaba al volante.
Travis babasına saldırıp direksiyonun kontrolünü almış.
Parece que Travis atacó a su padre y tomó el volante.
Direksiyonu Amy olarak hayal et.
Sí, sólo imaginarse el volante la rueda está Amy allá atrás.
Ellerini direksiyonun üzerine koy.
Pon las manos en el volante.
İki elini birden direksiyona koyma.
Tocar el volante.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]