English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ V ] / Vucudunu

Vucudunu traduction Espagnol

26 traduction parallèle
Vucudunu güzelleştirmeyi seven çekiciliğini, daha çekici hale getirmekle uğraşan bir kadın türü.
Se deleita cuidando su cuerpo. Ocupada de hacer su atractivo aún más atractivo. Una mujer única en su especie.
Arabadan düşüp o güzel vucudunu paramparça edeceksin.
Va a desparramar su preciosa figura por toda la calle.
Doğrudan vucudunu gösterebilecek bir pozisyon istiyorsunuz, değil mi?
Un cambio de posición que les permita seguir mostrando el cuerpo, ¿ no?
- Bunu vucudunu görünce inanacam.
- Lo creeré cuando vea su cadáver.
Tam olarak değil. Yabancı hücreler vucudunu içerden ele geçiriyor.
Las células alienígenas están consumiendo su cuerpo desde el interior.
Hey ahbap, vucudunu zehirliyorsun. Hey, hey, hadi ya..
- Hey, hombre, estás envenenándote.
Haklısın, vucudunu ortadan ikiye kesebilirdim, kaslarını ve damarlarını parçalayabilirdim.
Esto es cierto, podría dividir tu cuerpo, podría cortar todos los músculos y que te desangres.
Kendi vucudunu bile zor taşıyor...
Supongo que debo redoblar el esfuerzo...
Eğer gerçek filozof taşı yaratılırsa, Al'a normal vucudunu geri vereceğim, sonra yok olucaz.
podré devolverle a Al su verdadero cuerpo.
Al, Vucudunu onardı mı?
Al?
Ve küçük kardeşim tüm vucudunu kaybetti.
Mi hermano pequeño ha perdido su cuerpo...
Vucudunu Liposuction'an ile değiştirmeye çalışırken. Bir fikir çıkabilir belki de.
Pero si esculpo su cuerpo con una liposucción entumecedora... puede ser rescatable.
O seksi vucudunu kaldır ve çalış.
Saca ese hermoso y sexy cuemo y muévelo.
Claire iyilesmeden, vucudunu kaldir.
Llévate el cuerpo de Claire antes de que se cure.
Fat'in adamları adamı bulup vucudunu parçalara ayırdılar.
Los hombres de Fat han desmembrado los cuerpos de los secuestradores en pedazos.
Senin vucudunu yere indirdikten sonra zamanından önce yaptığım şeyle bu saçmalıklar oluşmaya başladı.
Ahora, después de dejar tu cuerpo, que, lo admito, fue algo prematuro... cosas locas empezaron a suceder.
Seni azdıran karakterin vucudunu ve ruhunu incele.
Absorban el cuerpo y alma de un personaje que les provoque.
Vucudunu nasıl fit tutacağını... ve onu nasıl daha verimli kullanabileceğini biliyordu.
Se interesó por el cuerpo humano, cómo trabaja... y cómo puede ser más productivo.
Hayır, hayır... Tüm vucudunu oynat. Vucudunu oynatabiliyor musun?
Como todo tu cuerpo, mueve tu cuerpo.
Şeytani bir iblis, bir gazetecinin vucudunu bir süreliğine ele geçirdi.
Este demonio se hizo cargo del cuerpo de un periodista mientras que en el lugar por una vez.
Tanrımızı favet etmek için... Miho'nun vucudunu kullanmayı planladık.
Utilizando el cuerpo de Miho como puerta de entrada... tenemos la intencion de invitar a nuestro Dios...
Miho'ya yardım etmek için vucudunu kullanmam gerek.
Quiero usar su cuerpo para ayudar a Miho.
O halde bu yuzu kullanalim. Sunun da vucudunu bir de su cantayi.
Podemos intentar con esa cara en ese cuerpo... y ese bolso.
Vucudunu terk etti, değil mi? Evet, gitti.
Dejo su cuerpo, ¿ no?
Vucudunu tutabilirsin ama ruhu öldü.
Puedes conservar ese cuerpo. Su alma lo ha abandonado pero debes devolver a la niña.
SEVGİLERİMLE, VÜCUDUNU VE RUHUNU ÖZLEDİM.
Te amo y extraño tu cuerpo y a ti

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]