Vücüdunu traduction Espagnol

- Vücüdunu bilirim.

- Conosco tu cuerpo.

Ağlarıyla vücüdunu kapladı

Está hecho de la misma sustancia resistente que salió de su boca.

İnsanlara kestanesini, kasesini, vücüdunu gösteriyor.

Mostrándole a la gente sus "Ho-Ho's", sus "Ding-Dongs", sus "Suzie Q's". Sus- - Sus- -

Tanrım, senin vücüdunu düşünüyordum..

Dios, estuve pensando en tu cuerpo.

Onu yatağından indirip kaldırmak gerektiğinde, onu yıkamak, ona yemek yapmak, vücüdunu yaradan korumak gerektiğinde, evden çıkmak zorunda olduğumda, ne yapacağım?

¿ Cuándo voy a tener tiempo para llevarle la comida, hacer su lavado, cocinar para ella y protegerla de demás cosas? ¿ Y qué voy a hacer cuando tenga que irme?

Vücüdunu bana vermene ihityacım var.

Necesito que me des el cuerpo.

Bu vücüdunu hareketsiz kılacak. Fakat her şeyi hissedeceksin.

Esto le inmovilizará el cuerpo, pero lo sentirá todo.

Henüz net olarak kimliğini tespit edemedik çünkü katil kurbanın vücüdunu...

Todavía no pudimos identificarlo porque... - el asesino arrojó el cuerpo en...

Ne zaman onun vücüdunu çıplak görsem ona dokunmak için yanıp tutuşuyordum.

Pero era tan vergonzosa que no me atreví.

- Vücüdunu terket

Como hijo de Jesus, te arranco las semillas de tu cuerpo!