Watkins traduction Espagnol
397 traduction parallèle
Watkins, kapat şunu.
Watkins, corte.
Lily Watkins!
¡ Lily Watkins!
Bay Lowry'nin salondan ayrıldığını ve... -... evden çıktığını ileri sürüyorum Bayan Watkins.
Bien, yo sugiero que el señor Lowry no sólo salió del salón... sino que también abandonó la casa.
Bayan Watkins, bu bastonu en son ne zaman gördüğünüzü söyler misiniz?
Bien señorita Watkins, tal vez pueda recordar la última vez que vio ese bastón.
Lily'nin ifadesi olmasaydı Lowry mahkum edilebilirdi.
Stephen Lowry pudo ser condenado de no ser por Lilly Watkins y por su testimonio.
- Adım Herbert Moresby. Lily Watkins'in kardeşiyle evliyim.
Soy Herbert Moresby, el marido de la hermana de Lily Watkins.
Sizi aniden buraya getirdiğim için kusura bakmayın Bayan Watkins, ancak sizinle bu mektup hakkında görüşmek istiyorum.
Siento hacerla venir de esta manera señorita Watkins. Pero queremos discutir esta carta con usted.
Sanırım size bir özür borçluyuz, Bayan Watkins.
Es evidente que le debemos una disculpa, señorita Watkins.
- Bayan Watkins. - Umarım yanlış tutuklama için bizi dava etmezsiniz.
Confío en que no presentará una querella por este arresto.
- Bu Lily Watkins'in gerçek el yazısı.
Es la escritura auténtica de Lily Watkins.
Bayan White geldi. Dr. Watkins'in yazısında sözünü ettiği bayan.
Ha venido la Sra. White, sobre la que le escribió el Dr. Watkins.
Dr. Watkins çok eski bir arkadaşımdır.
El Dr. Watkins es un buen amigo mío.
Artık Creole brandynin nasıl yapıldığını Bayan Watkins'den öğreneceğim.
Finalmente sabré si la Sra. Watkins... sabe hacer melocotones a la criolla.
Şikago'dan Watkins.
Watkins, de Chicago.
Watkins'e söyle gelsin.
- Dígale a Watkins que entre.
Rommel iki kişi tarafından mağlup edilecek, Watkins.
Rommel será derrotado por dos hombres, Watkins.
İki güne kadar yola çıkıyorsun, Watkins İyi şanslar.
Sale en dos días, Watkins. Buena suerte.
Mükemmel, binbaşı Watkins.
Espléndido, mayor Watkins.
- Watkins, onlar bizden. - Ve el bombaları.
Watkins, están de nuestro lado.
Watkins, sadece bir gündür askerdesin.
Watkins, sólo lleva un día en el ejército.
Watkins, orduya neden katıldın?
Watkins, ¿ por qué se alistó en el ejército?
- Watkins, sen barışsever misin?
- Watkins, ¿ es usted pacifista?
Watkins.
Watkins.
Sizinki Watkins.
El suyo es Watkins.
Dinliyorum, Bay Watkins.
Vengo a por usted, Sr. Watkins.
- Asistanım Watkins, öldü!
- ¡ Mi ayudante, Watkins, está muerto!
- O halde Watkins öldürülmüş olmalı.
- Entonces mataron a Watkins.
Sistem çok sağlam. Watkins'i öldüren kişi sabote etmiş.
Quien haya asesinado a Watkins, ha saboteado el sistema.
Pekala, Watkins, yeterince temizsin.
- Vale, Watkins, ya estás limpio.
Watkins ile beni White River kesişme noktasında kaldığımızda görecektiniz.
En esa época Watkins y yo bajábamos el Yard Bull donde se une al río Blanco.
Film, PETER WATKINS tarafından yönetilmiş ve düzenlenmiştir ve filmin büyük bölümü oyuncaların düşüncelerinden oluşmaktadır.
Dirigido y editado por Peter WATKINS y escrito en colaboración con los actores, muchos de los cuales expresa sus propias opiniones.
Çılgın Janie, bu yıl Watkins Glen'deki deneme sürüşlerinin birincisi 1998 yılının ikincisi ve geçen sene ikinci turda vites problemi yaşayana kadar yarış lideriydi.
Zany Janie, ganadora de las pruebas de este año en Watkins Glen... quedó en 2o lugar en 1998... y el año pasado iba ganando en la 2a vuelta... hasta que se retiró por problemas del motor.
Kurbanın adı Christine Watkins, kadın, beyaz.
V ¡ ctima identificada como Christine Watkins, mujer blanca.
Chrissy Watkins'i öldüren o değil.
No el tiburón que mató a Chrissy Watkins.
Bay Watkins'in yeni kız arkadaşını gördünüz mü?
- ¿ Vieron a la novia del Sr. Wadkins?
Watkins'in çocuğu için.
Es para ese Watkins.
Çünkü Watkinsler öyle dedi.
Porque los Watkins lo dicen.
Watkinsler.
Los Watkins.
Kasabadaki tek servis Watkins kardeşlere ait.
Los Watkins tienen la única gasolinera en este condado.
Bak Trish, gidip Watkinsler'den şikâyetçi olmayacaksın. Buralarda kalmaya niyetliysen yapmazsın.
Trish, no vas a presentar una queja contra los Watkins si tu intención es permanecer aquí.
Yaralanıp yardım çağıramamış olabileceği söylendi ama o sırada Watkinler'le konuşmaya gidiyordu.
Dicen que se lastimó y no pudo pedir ayuda pero iba de camino a ver a los Watkins.
Watkinsler'e karşı koyamazsınız.
No pueden meterse con los Watkins.
Buralarda Watkins kanunları işler.
Aquí se aplica la ley de los Watkins :
Watkins kardeşler parmaklıklar arkasındayken, Ray'in hep istediği şu çiftliği kurabilirim.
Con los Watkins tras las rejas, esta granja será como Ray la quería.
Larry Watkins, yönetici, hiç fikrim...
Larry Watkins, comandante de la estación. No tenía idea...
Watkins'in anahtarını çalıp pencereyi açtı.
Robó la llave de Watkins.
Lily Watkins gelsin.
Que comparezca Lily Watkins.
Değil mi, Lily Watkins?
¿ Verdad, Lily Watkins?
- Bayan Lily Watkins, efendim.
La señorita Watkins, señor.
Watkinsler mi?
¿ Los Watkins?
Buraya sıradan bir adama saygı göstermek için gelmedik.
SERVICIO DE GRÚA DE LOS HERMANOS WATKINS No estamos aquí para presentarle nuestros respetos a sólo un hombre sino a pasar un último momento con un amigo.