Wendice traduction Espagnol
39 traduction parallèle
Wendice.
Wendice.
Tony Wendice.
Tony Wendice.
- Adınız efendim?
- ¿ Su nombre, señor? - Wendice.
- Wendice. - Çift "s" ile mi yazılıyor?
- ¿ Con doble "s"?
- Bayan Wendice mi?
- ¿ Sra. Wendice?
Anladığım kadarıyla çavuş sizi sadece birkaç dakika gördü Bayan Wendice.
El sargento me dijo que sólo la vio unos instantes.
Siz saati fark ettiniz mi Bayan Wendice?
¿ Y usted, sabe qué hora era?
Bayan Wendice, dün gece olanları bana aynen gösterebilir misiniz?
Sra. Wendice, muéstreme lo que pasó anoche.
Bayan Wendice, neden polisi olaydan hemen sonra aramadınız?
Sra. Wendice. ¿ Por qué no llamó a la policía inmediatamente?
Dün gece Bay Wendice'le beraber olduğunuza göre bize yardımcı olabilirsiniz.
Ya que estaban juntos, quizá nos pueda ayudar.
Bay Wendice'in saati durmuştu, saatlerimize bakmıştık.
Su reloj estaba parado. Unos cuantos comparamos hora.
Teşekkür ederim. Bildiğiniz gibi, Bayan Wendice gelip telefona bakmak istediğinde saldırıya uğramış.
Gracias, es que fue cuando ella se levantó a contestar que fue atacada.
Bay Halliday, Bay ve Bayan Wendice ifade vermek üzere ofisime geliyor.
Sr. Halliday, los Sres. Wendice vienen conmigo a mi oficina.
Bay Wendice, evin önü çok kalabalık.
Hay mucha gente frente a la casa.
Bayan Wendice'le ilişkinizden haberi var mı?
¿ Cuánto sabe de lo de usted con la Sra. Wendice?
New York'tan Bayan Wendice'e bir mektup yazmışsınız.
Le escribió una carta desde Nueva York.
Sözünü etmedim, çünkü Bay Wendice'in bu ilişkiyi bildiğinden emin değildim.
No dije nada porque no sabía cuánto sabía el Sr. Wendice.
Bayan Wendice, el çantanızı kaybettiğinizde... -... bir mektup da kaybettiniz mi?
Cuando perdió la cartera, ¿ perdió una carta también?
Bayan Wendice mektubumu kaybettikten sonra bu iki notu almış.
Después de que perdiera mi carta recibió estas dos notas.
Bayan Wendice, ifade vermeye geldiğinizde orada başka polis memurları da olabilir.
Cuando venga a hacer su declaración habrá más policías.
- Tam olarak ne duydunuz Bay Wendice?
¿ Qué oyó exactamente, Sr. Wendice?
Ben Tony Wendice.
Habla Tony.
Bay Wendice, size tavsiyem...
- Debería advertirle que- -
Size göre tutuklu Margot Mary Wendice... suçlu mu, suçsuz mu?
¿ Declaran a la prisionera Margot Mary Wendice culpable o inocente?
Müfettiş bey, siz gitmeden önce sanırım Bay Wendice'in söylemesi gereken bir şey var.
Antes de marcharse, inspector creo que el Sr. Wendice quiere contarle algo.
Bu parayla Swann adındaki adama ödeme yapacaktı. Swann, Bayan Wendice'i öldürdükten sonra.
Era para Swan, una vez asesinada la Sra. Wendice.
Evet Bay Wendice?
¿ Sr. Wendice?
Perdelerin ardına saklandı. Sonra Wendice otelden telefon etti. Böylece karısı...
Se escondió tras las cortinas y Wendice llamó desde el hotel.
Ayrıca, otelden döndüğünde Bay Wendice nasıl içeri girdi?
¿ Cómo entró entonces el Sr. Wendice cuando volvió del hotel?
Polis karakolunda Bayan Wendice'e ait bazı şeyler var.
Por cierto, tenía que decirle que hay unas cuantas cosas de su esposa en comisaría.
Hoşça kalın Bay Wendice.
Bueno, adiós.
Bayan Wendice'i kurtarmak istiyorsanız susun. Bana bırakın.
Si quiere salvar a Margot cállese y déjeme a mí.
Bayan Wendice, size söyleyeceklerim şok etkisi yapabilir.
Sra. Wendice, quizá esto la sorprenda.
Wendice'e o kitapları ve el çantasını ver anahtarı gördüğünden de emin ol.
Dele los libros y la cartera. Que vea la llave.
Bayan Wendice'in anahtarı nerede?
¿ Dónde está la llave de la Sra. Wendice?
Ama madem oradaydı, Wendice neden az önce onu kullanmadı?
Pero si allí estaba, ¿ por qué no la usó Wendice?
Wendice'in Swann'ın cebinden aldığı... -... ve el çantasına geri koyduğu anahtar... - Swann'ın kendi anahtarıydı.
Y la llave que Wendice le sacó del bolsillo era ¡ De la casa de Swan!
- Ya Bayan Wendice?
¿ Y la Sra. Wendice?
- Wendice.
- ¡ Wendice viene!