Yabu traduction Espagnol
52 traduction parallèle
Koruluğun Kara Kedisi - Yabu no Naka no Kuroneko -
KURONEKO EL GATO NEGRO
Adımı sorduğunda Gintoki dedim ama çok basit olduğunu ve Yabu-no-Gintoki'nin kulağa daha güçlü geldiğini söyledi.
Me pregunto mi nombre. Iba a decir "Gintoki" pero era demasiado sencillo, así que lo junté con Yabu y dije que era Yabu-no-Gintoki. Me dijo que mi nombre sonaba poderoso.
Sana Yabu-no-Gintoki diyeceğim.
Te llamaré Yobu-no-Gintoki.
Liderimiz Raiko-san bana Yabu-no-Gintoki adını verdi.
El jefe Raiko me nombró Yabu-no-Gintoki.
Bir zamanlar köylüydün ama artık Yabu-no-Gintoki'sin.
Antes hijo de granjero. ¡ Yobu-no-Gintoki ahora!
Mikado'ya benim Yabu-no-Gintoki olduğumu söyleyin.
Informe al Mikado de mi parte ¡ de que venceré a cualquier espíritu maligno! No lo llegas a entender del todo.
Efendi Toranaga, onunla gitmemizi istiyor.
El Señor Toranaga desea que vayamos con él y con el Señor Yabu.
Yabu-sama!
¡ Yabu-sama!
- Yabu'nun askerlerini denetleyecek.
Mi maestro pasará revista a las tropas del Señor Yabu.
" İzu`nun samurayları, dostum Kasigi Yabu`nun hizmetkarları,
Samurai de Izu, vasallos de mi amigo Kasigi Yabu.
Şahsi samuraylarının, Efendi Toranaga`nın adını haykırışı Yabu`nun gururunun, onuruyla birlikte yok olmasına yol açtı.
El sonido de sus samurai personales celebrando, cada vez más fuerte, el nombre del Señor Toranaga, hizo que el orgullo de Kasigi Yabu se esfumara junto con su honor.
Fakat Toranaga, Yabu`nun ihanet olasılığını anlamıştı.
Pero Toranaga sabía del potencial de Yabu para la traición.
Yabu`nun askerleri, Toranaga`nın beklediği gibi karşılık verdi.
Las tropas de Yabu respondieron como Toranaga sabía que lo harían.
Artık Yabu`nun gücünü azalttığından, onu tekrar yüceltebilirdi.
Después de haber humillado a Yabu, haría que volviera a levantarse.
"Birlikte ne savaşlar gördük ve beni hiç mahçup etmedi, " kanımca Kasigi Yabu, sen de beni hiç mahçup etmeyeceksin. "
Juntos hemos luchado en muchas batallas, y nunca me ha fallado, como sé, Kasigi Yabu, que tampoco tú me fallarás.
Efendi Yabu, köye hoş geldiniz diyor.
El Señor Yabu dice que eres bienvenido en la aldea.
Efendi Yabu, dilimizi mümkün olduğunca çabuk öğrenin diyor.
El Señor Yabu dice que por favor aprendas nuestro idioma tan pronto como te sea posible.
Domo, Yabu-sama.
Domo, Yabu-sama.
Hai, Yabu-sama.
Hai, Yabu-sama.
Efendi Yabu, onlara senin onur konuğu olduğunu söyledi.
El Señor Yabu les ha dicho que eres su huésped de honor.
- Efendi Yabu'nun emirleri böyle.
¡ ¿ Crucificados? ! Son las órdenes del Señor Yabu.
Efendi Yabu'nun emirlerinin seni üzdüğünü biliyorum fakat bizimle sabırlı olmayı öğrenmelisin.
Sé que las órdenes del Señor Yabu te preocupan... pero debes aprender a ser paciente con nosotros.
Omi-san, seni Efendi Yabu'nun evine eşlik etmekle görevlendirildi.
Se le ha ordenado a Omi-san escoltarte hasta la casa del Señor Yabu.
Efendi Yabu'yu silahın olmadan görmelisin.
Debes ver al Señor Yabu, y no puedes llevar tu pistola.
- Bunu Efendi Yabu'ya bildirecek.
Sólo que informaría de esto al Señor Yabu.
Efendi Yabu, Osaka'dan bir mesaj almış, İto Teruzumi, Vekiller Konseyi'ne seçilmiş.
El Señor Yabu ha recibido un mensaje de Osaka informándole que Ito Teruzumi ha sido elegido para el Consejo de Regentes.
Efendi Yabu, 20 gün içinde Efendi Toranaga'yı suçlayacaklarını söylüyor.
El Señor Yabu dice que van a censurar al Señor Toranaga en 20 días.
Efendi Yabu, karada herhangi bir savaşa katılıp katılmadığını soruyor.
El Señor Yabu pregunta si has tomado parte en alguna batalla terrestre.
Efendi Yabu'ya yardım etmekten memnun olurum.
Estaré contento de hacerle al Señor Yabu ese favor.
Mütevazi bir rica bu. Efendi Yabu'dan köy hakkındaki emrini kaldırmasını istiyorum.
Le pediría al Señor Yabu, como un humilde favor, que levante su decreto sobre la aldea.
Efendi Yabu, köyün önemsiz olduğunu söylüyor.
El Señor Yabu dice que la aldea no tiene importancia.
Efendi Yabu'dan özür dile lütfen, fakat emri bu akşam iptal etmesini istemek zorundayım.
Por favor pide disculpas al Señor Yabu, pero debo pedirle que levante el decreto esta noche.
Köyün önemsiz olduğunu fakat emrini değiştiremeyeceğini söylüyor.
El Señor Yabu dice que la aldea no significa nada, pero que su decreto no puede ser cambiado.
Yabu-san'a teşekkür et lütfen ama bu utançla yaşayamayacağımı söyle ona.
Por favor dale las gracias a Yabu-san... pero dile que no puedo vivir con la vergüenza.
Efendi Yabu, intihar etmenin yabancı geleneği olmadığını söylüyor.
El Señor Yabu dice que el suicidio no es una... una costumbre extranjera.
Efendi Yabu, nasıl intihar edeceğinizi soruyor.
El Señor Yabu pregunta cómo cometerás suicidio.
Efendi Yabu, emrin değişmeyeceğini söylüyor.
El Señor Yabu dice que el decreto no será levantado.
Efendi Yabu, öğrendiğin kadarının yeterli olacağını söylüyor.
El Señor Yabu dice que lo que logres aprender será suficiente.
Efendi Yabu'nun adamları oldukça hızlı öğreniyor.
Los hombre del Señor Yabu aprenden deprisa.
Kocam, Efendi Yabu'ya söylediklerinin ona anlatıldığını söylüyor, tüfekli 100 adamın, onun 500 adamını yeneceğini.
Mi esposo dice que le han dicho lo que dijiste al Señor Yabu : que cien hombre con mosquetes podían derrotar a sus 500.
Kocam, Efendi Yabu'ya söylediklerinin ona anlatıldığını söylüyor, tüfekli 1 00 adamın, onun 500 adamını yeneceğini.
Mi esposo dice que le han dicho lo que dijiste al Señor Yabu : que cien hombre con mosquetes podían derrotar a sus 500.
yabu insanlar tehlikeliyse?
¿ Y si son peligrosos?
Yabu No Naka.
"Yabu No Naka".
Çok uzaklardan atılmış bir ok gelip bu şüpheyi aldı götürdü
Goku sabes shoku no Karasu dolor ga wo Ubai ríos Yabu totte suteta
Üzgünüm onları Yabu getirdi.
Lo siento. Yabu los trajo...
Yabu-san sen...
Yabu, eres...
Hemşireyim. Bu yüzden adım Yabu.
Enfermera, mi nombre es Yabu ( Yabu también puede significar charlatán. )
Yabu gerçek adın değil, değil mi?
¿ Yabu es tu nombre real?
Yabu iyi misin?
Yabu, ¿ estás bien?
Yabu eğil.
Yabu, al suelo.