Yavuz traduction Espagnol
34 traduction parallèle
Yavuz Selim Camii'nin önünde.
Fué frente a la mezquita Selim...
- Öyle ki, Fatih'in torunu Yavuz Sultan Selim zamanında yazılan kaynaklar, bize tavus kuşlarının adını dahi anmıyor.
Finalmente, durante el reinado del Sultán Yavuz Selim... nieto de Faith, las fuentes ya no hablan más de pavos reales.
Yavuz Sultan Selim, şuracıktaki Çaldıran'a kadar götüremedi ordusunu... -... isyan çıktı.
El Sultán Selim ni siquiera puedo alcanzar Caldiran porque su ejercito se rebeló contra él.
- Bir ben, bir de Yavuz...
- Sólo Yavuz y yo...
- Murat ne yapıyor?
- Yavuz. ¿ Y Murat?
Mübarek Selim değil, Yavuz Sultan Selim vallahi.
¡ Bravo! Lo juro, no es el gran Selim, pero Yavuz Sultan Selim.
Yavuz Seçkin.
Rich Little.
- Sen Yavuz Seçkin'sin!
¡ Eres Rich Little!
Değil tabii, bu kel Yavuz.
No, es Rich Little.
Öyle mi demek istediniz, Yavuz Bey?
¿ Qué ha querido decir, señor?
# Bu yurdun kızları hepsi de yavuz.
Las chicas de esta tierra son agradables.
Yavuz hocama da, Yavuz abiye de daha doğrusu çok teşekkürler.
También darle las gracias a nuestro profesor, o mejor dicho, a nuestro amigo, Yavuz.
Sertifikalar hocam.
Los diplomas, Yavuz.
- Çok teşekkür ederim.
- Muchas gracias, señor Yavuz.
- Merhaba hocam.
- Hola, señor Yavuz.
- Merhaba Yavuz abi, hoş geldiniz.
- Hola, Yavuz. Bienvenido.
O zamana kadar başka bir Yavuz, o gün başka bir Yavuz tabii.
Estaba el Yavuz que él conocía y el Yavuz del camerino.
- Merhaba. - Merhaba.
Hola, me llamo Yavuz.
- Ben Yavuz. Yaşar Bey'in yanında başladım...
Actùo en el local de Yasar Bey.
- Yavuz Abi.
- Hola.
Gazeteye çıkmışsınız abi.
Yavuz, sales en el periódico.
Yavuz abi ; Kamil, arkadaşım.
Yavuz, él es mi amigo Kamil.
Memnun oldum Yavuz Bey.
Es un placer conocerte, Yavuz Bey.
Sanatçılarımız Neşe Hanım ve Yavuz Bey İstanbul'dan geldiler.
Son los mùsicos Nese Hanim y Yavuz Bey, ambos de Estambul.
Peki Yavuz Bey soruyorum o zaman.
Y ahora una pregunta para ti, Yavuz Bey.
Yavuz abimiz, yirmi yıllık dostumuz.
Yavuz y yo somos amigos desde hace 20 años.
- Yavuz Bey, bir saniye bakabilir misiniz?
Señor Yavuz, ¿ tiene un segundo?
Abi, sen bunu hiç satmasan ya?
Yavuz, no deberías venderlo.
- Yavuz abi, gelsene abi.
- ¿ Yavuz? Entra.
Zaman pek yavuz bir hoca.
El tiempo es un amo muy cruel.
Konuşmaya Yavuz, Dövüşmeye Uyuz.
Habla mucho, pelea poco.
Bu Yavuz Seçkin!
¡ Ese es Rich Little!
- Tamam Yavuz Bey.
- De acuerdo, Yavuz Bey.