Yazar traduction Espagnol
11,627 traduction parallèle
Tüm bu Yazar ve kitap mevzusu bir gerçeği göz ardı ettiğimizi hatırlattı benim de eskiden kötü biri olduğumu.
Con toda esta charla de los autores y el libro nunca hemos discutido el hecho... de que yo era un villano.
Yazar'ın herkesin hikâyesini yeniden yazabildiğini sanıyordum.
Bueno, pensé que iba hacer que el autor reescrbiera la historia de todos.
Yazar bu dünyadaki olayları değiştiremez çünkü buradaki herkesi mutlu sonuna o kavuşturmadı.
El autor no puede simplemente cambiar las cosas en este mundo, porque no le dio a todos sus finales felices aquí.
Ve bir kurtarıcı olduğu sürece Yazar kötülere istedikleri şeyi veremez.
Y mientras haya una salvadora, el Autor no puede darle a los villanos lo que quieren.
Yazar kitabın içine hapsedildi.
El autor está atrapado dentro del libro.
Onlar da Yazar'ı arıyorlar.
Están tras El Autor también.
Size söyledim ya Yazar'la ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
Ya se los dije... no sé nada sobre este autor.
Aslında Yazar'la ilgili bir şeyler hatırlıyorum.
En realidad, sí recuerdo algo sobre El Autor.
Kitabı nasıl öğrendiğini bilemiyorum ama yıllardır Yazar'ı arıyordu.
No sé cómo él sabía sobre el libro, pero había estado buscando al Autor por años.
Onun kulübesinde saklanıyoruz ama amacı yalnızca Yazar'ı bulmak değil.
Estamos en su cabaña, y él está en la ciudad por más que solo El Autor.
İstediğini elde edebilmek için Yazar'ı bulmak zorunda değilsin.
No tienes que encontrar al autor para obtener lo que quieres.
Karanlık Olan tek istediği Yazar'ı bulmak değil.
El Oscuro... está aquí para algo más que solo El Autor.
Yazar hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes acerca del Autor?
Yazar nerede?
¿ Dónde está?
Büyücü, Yazar'ı bir kapının arkasına hapsetti.
El Hechicero, atrapó al Autor detrás de una puerta.
Yazar'a gerek yok dediğinde sana inanmamam gerekirdi.
Nunca debí haberte creído cuando dijiste que podíamos hacer esto sin El Autor.
İstediğimi bana verebilecek tek kişi Yazar'ken bunu yapamam.
No cuando El Autor es el único que puede darme lo que quiero.
Ne olursa olsun, istediğini elde etmek için Yazar'a ihtiyacın yok.
De cualquier manera, no es necesario el autor para conseguir lo que quieres.
Tüm bu Yazar ve kitap mevzusu bir gerçeği göz ardı ettiğimizi hatırlattı benim de eskiden kötü biri olduğumu.
Con toda esta charla de los autores y el libro, nunca hablamos de un hecho... Yo era un villano.
Yazar'ın herkesin hikâyesini yeniden yazabildiğini sanıyordum.
Bueno, pensaba que iba tras El Autor para reescribir las historias de todos.
Yazar bu dünyadaki olayları değiştiremez çünkü buradaki herkesi mutlu sonuna o kavuşturmadı.
El Autor no puede simplemente cambiar las cosas en este mundo porque no les dio a todos sus finales felices aquí.
Ve bir kurtarıcı olduğu sürece Yazar kötülere istedikleri şeyi veremez.
Y mientras haya una salvadora, El Autor no puede darle a los villanos lo que realmente quieren.
Yazar kitabın içine hapsedildi.
El Autor está atrapado dentro del libro.
Ama şimdi Yazar burada, bugün istediğimi aldığım gün.
Pero ahora que el autor está aquí, es el momento de tener lo mío.
Yazar hakkında bir şeyler hatırlamak zorundasınız, onu bulmanın bir yolunu.
Tenéis que recordar algo más sobre el autor, alguna manera de encontrarle.
- ama bir yazar nadiren...
-... pero un autor rara vez llega a...
Bu süreci tersine çevirebilecek sadece bir adam var, ve o da Yazar.
Sólo hay un hombre que puede revertir este proceso y ése es el autor.
Bir yazarın derisini yüzmenin birden fazla yolu var.
Porque vas a descubrir... que hay más de una manera de despellejar a un autor.
Ben gazete yazarıyım.
Soy periodista.
Ben hikayeler yazarım.
Yo escribo historias.
Sen sadece Yazar'la ilgilen.
Tú estás muy ocupada con el autor.
Yazar'ı öldürün.
Matad al autor.
Eğer ölürsen, Yazar sıfatı bana yardım etmekte daha az istekli birine geçer.
Si mueres, el manto del "Autor" simplemente pasará a otro, tal vez a alguien menos dispuesto a ayudarme.
Cruella'nın Yazar'ı öldürme talebini gerçekten
¿ No estarás considerando la exigencia de Cruella
Ve Yazar'ın yerini.
Y saber dónde está el autor.
Bırak onu, iğrenç küçük yazar bozuntusu!
¡ Suelta eso, horrible escritorzuelo!
Küçük ölü bir yazar. Tek istediğim buydu.
Un pequeño autor muerto.
Şu yazarı çıkarmaya ne dersiniz?
¿ Y si dejamos salir al autor?
Yazar nerede?
El autor, ¿ quién es?
Şu an yapmamız gereken şey o yazarı Gold'dan önce bulmak.
Tenemos que encontrar al autor antes de que lo haga Gold.
Eh, ben pek yazar sayılmam,... ama sihirli kalemler hakkında biraz bilgim de vardır.
Bueno, no soy un gran escritor pero sé algo sobre plumas mágicas.
Sen... Bir de "yazar".
Tú y el autor.
Ah, buraya yazarı bulmaya geldin, değil mi?
Estás aquí para encontrar al autor, ¿ no?
O zaman sana, yazarı bulamazsam kendi mutlu sonunu bulamayacağını da söylemiş olmalı.
Bien, entonces también sabes que si no encuentro al autor, Regina tampoco obtendrá su final feliz.
Ama ne olursa olsun,... eminim ki ortada bütün bunları düzeltecek ve bana mutlu son verecek bir yazar var.
Pero, sea lo que sea, estoy segura de que hay un autor que simplemente puede forzar un final feliz para mí.
Yazar... kuralları ihlal etti.
El autor- - violó las normas.
Kurtarıcı... Yazar bana onun içindeki potansiyel karanlığı Malefiz'in çocuğuna aktarttı.
La salvadora- - me hizo que canalizara su potencial para la oscuridad en la hija de Maléfica.
Şu an endişelenmemiz gereken Yazar.
Nuestra preocupación es el autor.
Yazar'ın tekrar kaderle bir oyuncak gibi oynamasına izin verilmemeli.
Nunca debe permitírsele al autor que juegue con el destino otra vez.
Gold ve Yazar'ın daha fazla hasara sebep olmalarını nasıl engelleyeceğiz.
Cómo impedir que Gold y el autor causen más daño.
- Yazar!
- ¡ El autor!