Yetiskin traduction Espagnol
7,129 traduction parallèle
Sevgiyi hiç bilmeyen, yetişkin bir kadınım.
Yo soy una mujer adulta que nunca ha experimentado el amor.
Anlamaya çalıştığım şey, bu oyunlar oynanırken bir yetişkin ile bir çocuk arasında geçebilecek herhangi bir uygunsuz davranış veya ilişki olup olmadığı.
Lo que estoy tratando de averiguar es si estos juegos... podrían incluir comportamiento indecente... o algo que pudiera ser considerado como interacción inadecuada... entre un adulto y un niño.
Ama yetişkin biriysen suç sayılır.
Si eres una persona, es un delito grave.
Ve yetişkin olduklarında, Test için getirdim.
Y, cuando crecieron, trajo algunos para probarlos.
Yetişkin olarak yargılanacakmış.
Dicen que va a ser juzgado como adulto.
- Yetişkin bir erkeğim.
Soy un hombre adulto.
Dostun olarak, senin iyiliğini düşündüğümü bilmelisin bu nedenle önlem aldım ve torpido gözüne yetişkin bezlerinden koydum.
Como tu amigo, sabes que me preocupa tu bienestar. Por eso, tomé la precaución de poner pañales para adulto en tu guantera.
Sıfırdan fazla olacak ama yine de at veya yetişkin fareyle göndermekten ucuzdur.
Va a costar más que nada. Pero es más barato que enviar un caballo o un alce adulto.
- Bizi dinleyecek bir yetişkin bulmamız lazım diyorum.
Quiero decir, tenemos que encontrar a un adulto que nos escuche. Soy un adulto.
Sizi temin ederim ki benim kilomdaki yetişkin bir kadının olması gereken en az boya sahibim.
Señora, tengo la altura mínima para una mujer de mi peso.
İki yetişkin gibi konuşuyoruz.
Dos humanos hablando.
Sonuçta yetişkin insanlarız değil mi?
¿ Somos adultos, no?
Olgun, oturaklı yetişkin insanlarız.
Somos maduros, estables, adultos.
Cyborg et ve derisinden yapılmış yetişkin bir adam.
Cultivé hombres de cyber-piel.
Yetişkin film yıldızı ismi gibi geldi bana.
Suena a nombre de actriz porno.
"Aman tanrım, büyüyüp bir yetişkin olacağım" "Demek ki anne babam da bir zamanlar çocuktu" dersin.
Se da cuenta de que va a crecer y a ser adulto, lo que significa que sus padres adultos fueron niños también.
Her normal yetişkin gibi, Disney World'e gitmiyorum. Neden, biliyor musun?
Y como cualquier adulto normal, no voy a ir a Disney World.
Yetişkin adamlar üstünde başka adamın adı yazan formalar giyiyor.
Adultos que se ponen camisetas con el nombre de otro hombre.
Pekala, boy ölçüşme yarışması tamamlandığında yetişkin erkeklerimiz eve gireceklerdir.
Bien, cuando termine el concurso de medidas... los adultos van a estar en la casa.
Yetişkin olacaksın. Bunları tak.
Vas a ser un hombre.
Sanırım bu artık benim resmen yetişkin biri olduğum anlamına geliyor.
Creo que esto me hace oficialmente una adulta.
Yetişkin saçmalıklarınla çok kafa karıştırıcı birisin.
Me confundes con tus tonterías y tus códigos de adulto.
Sizin bilmenizde bir sakınca yok. Artık yetişkin bilgilerini bilecek kadar büyüdünüz.
Pero está bien que ustedes lo sepan porque finalmente están lo suficientemente creciditos como para conocer las cosas de los adultos.
Matthew, burada bir yetişkin telefonla konuşuyor.
Matthew, hay un adulto en el teléfono.
Yetişkin olan benim, böyle olacağını...
Yo soy la adulta, la que debería...
Bu çocuk artık bir yetişkin ve kendi evladı var.
Ese muchacho, es un adulto con su propio hijo.
Evde başka bir yetişkin görmeye alışık değil.
No está acostumbrado a que haya otro adulto en casa.
Onlar yetişkin değiller, çocuklar.
No son adultos, son chicos.
Bunun içinde Santa Barbara'ya iki yetişkin ve bir çocuğa yetecekten fazla mil var.
Hay suficiente millas para dos adultos y un menor para ir a Santa Bárbara.
- Sanırım yetişkin insanlarız burada.
Asumo que aquí somos adultos.
Yetişkin duyguları. Sen anlamazsın George.
Lo sentimientos de los adultos.
Bölge veterineri Katrin Nielsen'e göre sikrapi yetişkin bir keçide teşhis edilmiş.
Según Katrín Nielsen, veterinaria del distrito... un carnero adulto, contrajo la tembladera.
Çünkü personellere yetişkin bezi değiştireceğime dair bilgi vermem gerekiyor.
Porque necesito alertar al personal del autobús que podría estar cambiando el pañal a un adulto.
- Yetişkin sesini kullanmaya kalkma.
- Por favor no uses esa voz conmigo.
Yetişkin olup eve geri döndüğümde ve orada kaldığımda, O eve dönmekten nefret etmiştim.
cuando fui mayor y volvi a casa me quedaba alli... quiero decir, odiaba regresar a casa.
Bir yetişkin bir çocuğa ateş ederse, bu içimizde birşeyleri öldürür.
Cuando un adulto dispara a un niño, Mata algo en su interior.
Buna yetişkin olmak denir!
¡ Se llama ser adulto!
Ve yumurta göte geldiğinde, yıkılan ve ağlayan yetişkin adamlar gördüm.
Y he visto a hombres maduros romper a llorar cuando los pollitos llegan a casa.
Johnny bir yetişkin.
Bueno, Johnny es un adulto.
Bu bizim halletmemiz gereken bir yetişkin meselesi medeni insanlar gibi, tamam mı?
Esta es una situación de adultos que vamos a superar como gente civilizada. ¿ Está bien?
Çünkü sen bir parazitsin. Yetişkin değilsin.
Porque usted es un parásito, no un gusano crecido.
Bakın, o bir yetişkin, kaybolmasının üzerinden 24 saat geçmeden bir kayıp dosyası oluşturamayız.
Es mayor de edad. No reportaremos su desaparición... hasta después de 24 horas.
Ben yetişkin bir kadınım.
Soy una mujer adulta.
Ve yetişkin.
Y ya crecida.
- Ve yetişkin değilsin.
- Y... No, no tan crecida.
Yetişkin dansı.
Y los adultos bailan.
Hiçbir şey garibine gitmedi, ta ki yetişkin bir adamın köpeğinin peşinden koşturup kakasını toplamasını görene kadar.
Nada lo inmutó hasta que vio a un tipo mayor detrás de su perro recogiendo su mierda.
- Hiçbir yetişkin erkek yapmadı.
- Ningún adulto macho lo ha hecho.
Tamam, bütün gece ağlayabilirsin çünkü kıçın yetişkin birinin sikiyle delik deşik oldu!
Bueno, puedes llorar toda la noche Porque te acaba de patear el culo un adulto Con una polla enorme.
Biraz yetişkin işi konuşacağız, tamam mı?
Vamos a hablar de cosas de adultos ¿ vale?
Senin hep bir yetişkin olduğunu sanıyordum.
Pensé que ya habías crecido.