Yuma traduction Espagnol
177 traduction parallèle
Linda ve ben Yuma'ya gidecek uçağa binene kadar el eleyiz.
Tendré los dedos cruzados hasta que Linda y yo estemos en el avión a Yuma.
- Bak kız evet dedi, film bu gece bitiyor.
La chica dijo sí. La película termina esta noche. El juez los espera en Yuma.
Onca yol geldikten sonra bir bebek yüzünden hapishaneye gitmek istemiyorum.
¿ Por qué me miran? ¡ No quiero llegar a anciano en la cárcel de Yuma!
Zavallı adamın evinden ilk defa ayrıldığını biliyorsun.
Y asegúrate de que regrese pronto de Yuma.
Ben de inanamadım ama gerçekten Yuma'ya gitti Bay Thompson.
Yo tampoco podía creerlo, pero... es verdad, se fue a Yuma, Sr. Thompson.
Demek Yuma'ya gitmişti.
Se fue a Yuma, entonces.
Tuscon'a kaleye gittiğini söyle. Anlat bir hikâye.
Se fue a Tucson, al fuerte Yuma- - inventa algo.
Benden mi? Sadece iki yardımcım var, bir tanesi de Yuma'da.
Sólo tengo dos ayudantes y uno está en Yuma.
Ya da Contention'a goetueruep 1 5 : 1 0 Yuma trenine...
O supondran que iremos a Contention para coger...
-... bindirecegimizi sanirlar.
-... el tren de las 3 : 1 0 a Yuma.
1 5 : 1 0'da Yuma'ya mi gidiyorsun?
? Se van a Yuma a las 3 : 1 0?
Onlara Yuma'dan mektup yazacagini soeyle.
Digales que les escribira desde Yuma.
Onu Yuma'ya goetueruer goetuermez doenecegim.
Le dejare en Yuma y regresare enseguida.
Hem Yuma'dan daha oence de kactim.
Ademas, ya me he fugado antes de Yuma.
Clovis ve Yuma kasayı ondan daha iyi havaya uçururlar.
Mis muchachos saben hacer explotar una caja.
Bu Yuma. Birisi geliyor.
Viene alguien.
Jüri onu suçlu buldu ve Yuma'ya yolladı.
El jurado lo encontró culpable y lo enviaron a Yuma.
Gerçek şu ki, ben Yuma'da bir adama rastladım.
Bueno, conocí a un hombre en Yuma.
- Yuma Bölgesel Cezaevi.
- En la prisión de Yuma.
Ben de Yuma'da mal teslim edeceğim.
- Yo tengo que entregar unos muebles.
Bakın, Yuma'ya teslimat yapmam ve Modesto'ya dönmem gerek.
Yo llevo un cargamento de muebles a Yuma.
Bu parayı kazanmak için Yuma'ya kaç kez gitmem gerektiğini biliyor musun?
¿ Se dan cuenta de cuántos viajes tendría que hacer de Modesto a Yuma?
Dikkat et, canını acıtacak!
¡ Cuidado, Yuma, que va a hacerte daño!
Yuma'yı al ve o soysuzu kuşat.
Ve con Yuma y flanquea a ese media clase.
Seni Yuma'ya gönderiyorum Çeyen.
Te estoy mandando a Yuma, Cheyenne.
Pike'ı yakalamak için 30 günün var. Yoksa Yuma'ya dönersin.
Tiene 30 días para traer a Pike o para volver a la cárcel.
Pike'ın gelmesi için 30 gün ya da Yuma'ya dönmek için 30 gün.
30 días para traer a Pike o 30 para volver a la prisión.
Ben Yuma'ya gidiyorum.
Me marcho a Yuma.
Ve koruma bahanesiyle onu Yuma Kalesi'ne kapattılar.
Y con la excusa de protegerlo, ellos lo encerraron en el Fuerte Yuma.
Yuma'ya gidiyoruz!
¡ Quiero tener a Yuma!
Yuma'ya gidiyoruz!
¡ Quiero tener a Yuma! ¡ Quiero tener a Yuma!
Ve tek başına profesörü Yuma'dan çıkaramazsın.
Y nunca podrás sacar al Profesor del Fuerte Yuma solo.
- Hoşgeldin. - Gelin kızlar. - Nasılsınız Bayan Iris?
- ¡ Bienvenidas al Fuerte Yuma, chicas!
Jimmy, Yuma'da çok önemli bir konuğunuz olduğu söyleniyor.
- Oh, Jimmy, ese rumor de que tienes un invitado muy importante aquí en el Fuerte. - ¿ Dónde está?
- Yuma İtfaiyesi'ne haber verin. - Evet efendim.
¡ Envíe por el Departamento de Bomberos de la ciudad, apúrese!
O gringo! Umah'taki cezaevinden kaçışımdan iki gün sonra,
Fue dos días después, de fugarme del presidio de Yuma.
Kennedy Havaalanı'ndaki American Airlines'a götürülecek.
Lo llevarán a American Airlines... Aeropuerto Kennedy, Vuelo 729 a Yuma, Arizona.
"Maymun" diye tanınanı, Yuma Hapisanesinde dinleniyormuş.
Monkey está en la cárcel de Yuma.
Yuma buradan epey uzakta. - Maymun'da orada piknik yapmıyor. - Evet.
Yuma aún está lejos y no creo que Monkey Io esté pasando muy bien.
Zavallı aptallar herhalde yarın Yuma'ya dönerler.
Seguro que esos pobres desgraciados acabarán en Yuma mañana.
Yuma'da bayağı iyi çocuklar var.
En Yuma hay un grupo de hombres bastante buenos.
Zach Provo, bir trene atlayıp Yuma'dan kaçtı.
Zach Provo ha cogido uno para salir de Yuma.
Hayır. Gila'dan aşağı sürüklenip Yuma'ya vardı ve bir trene atladı.
No... ha ido a Yuma por el Gila y ha cogido un tren.
Yuma'dan ilk trenin geliş saati...
El próximo tren que viene de Yuma llega...
Yuma'dan çıktıklarında buzu dışarı attılar.
Cuando han salido de Yuma han tirado el hielo.
Telgrafın başına geç, buradan Yuma'ya kadar bütün kasabaları alarma geçir, anladın mı?
Avisa por telégrafo... a todas las ciudades hasta Yuma, ¿ de acuerdo?
Uzun zaman önce Yuma hapishanesine attığım Provo diye biri.
Un tipo llamado Provo al que encerré en la cárcel de Yuma hace mucho.
Beni bunca yıldır canlı tutan tek şey hem de Yuma'da bir gün burada seninle dikiliyor olacağımı bilmekti.
Lo único que me mantuvo vivo todos estos años... en Yuma... era saber que un día estaría aquí contigo.
Yani, o Yuma'ya gitti.
Verá usted, ella fue a Yuma.
Yuma ve Clovis'ı tanıyor musun?
¿ Conocías a Yuma y a Clovis?
Yuma'ya gidiyoruz!
¡ Quiero tener a Yu...!