English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Y ] / Yıkama

Yıkama traduction Espagnol

1,122 traduction parallèle
Yıkama ve kurutma da nedir.
¿ Qué es "lavar y secar"?
Kravat araba yıkama.
Túnel de lavado de corbatas.
Onun Romulanlılarca koşullandırılmış olmasından şüphe ediyorum, tarihsel ve de yanlış olsa da "beyin yıkama" diye adlandırılan bir işlem.
La Forge fue condicionado por los romulanos por el sistema comúnmente llamado "lavado de cerebro".
- Yıkama makinesinden çıkarıp,...
- Lo saco de la lavadora...
Hey, sen, çoraplarını ve pantolonunu çıkar, yıkama yapıyoruz.
Tú. Quítate toda la ropa. Vamos a lavártela.
Belki elimi yıkama vakti geldi.
Creo que debería lavarme la mano.
Şeye alınmıştır, şey gibi... tek eliyle bulaşıkları yıkama gibi.
El podria, como... podria conseguir un trabajo lavando platos con una sola mano.
bu bir el yıkama tası.
Es un dedo descansando.
Bazen "Neden aptal bir araba yıkama seyrediyoruz?" diye sorardım.
A veces yo preguntaba : "¿ Qué tontería estamos mirando?".
Onlara yıkama işimizin bittiğini söyleriz....
Bien, sólo les diremos que las lavamos en exceso.
Araba yıkama servisi kendi kendini soydu.
El lavado de autos se robó solo.
Çamaşır yıkama işi.
Vamos a lavar ropa.
Çamaşır yıkama işinde çok mu çömezim.
¿ Acaso se me olvida cómo lavar?
Çamaşır yıkama bakiresiyim.
Soy virgen en la lavandería.
Çamaşır yıkama işi bitmiş.
Oh, oh, ya está lista la ropa.
Bizim söylediğimiz bir çamaşır yıkama şarkısı.
Que cantamos en la lavandería.
- Bu nedir? - Araba yıkama kuponu
- Es un cupón de lavado de automóviles.
Her yıkama onu bir adım daha yakınlaştırıyor.
Cada lavado lo acerca a su fin.
" Onu sakın yıkama.
" En el lavarropas no.
Ahlaki bir araba yıkama istasyonu gibi.
Es como un autolavado de moralidad.
"Fırçasız oto yıkama."
"Lavadero de carros"
"Yıkama dünyası."
"El mundo de la lavandería"
- Evet bilirsin, aleti köklemece.. ... yıkama, yağlama, şaplatmaca.
Ya sabe, ¿ como Garganta Profunda?
Bu yüzden lütfen ruh yıkama makinesinden geçin.
Por favor pase por el lavador de espíritus que se encuentra allá.
Ruh yıkama makinesine birşeyler oldu!
¡ Algo ha salido mal con el equipo de lavador de espíritus, oni!
Ruh yıkama makinesinin yanına çok fazla kötü enerji bıraktık...
¡ Todo el Ki maligno que fue lavado con el equipo de lavado de espíritus ha sido liberado!
Yıkama kapları!
¡ Tinajas!
İlkyardım çadırına gidip mide yıkama makinesini prize takmalarını söyleyeceğim.
Iré a la tienda de primeros auxilios a pedir que te laven el estómago.
Araba yıkama mı?
Lavado de coches?
İşte sana bir kez için bedava araba yıkama kartı.
Así que aquí tiene una tarjeta para un lavado gratis.
Havaalanı servisi alanında tüm gece açık bir araba yıkama yeri var.
Tienen un lavado de coches nocturno al lado del área de servicios del aeropuerto.
Şey, açıkçası baş garsonluk işleri sabah alındı, ama eğer... bulaşık yıkama işiyle ilgilenirseniz... bir restoran işi.
Vaya, el puesto de jefe fue dado esta mañana temprano, pero - si le interesa lavar platos... tb es un empleo en un restaurante.
Gıda zehirlenmesi, mide yıkama, gastroenterit.
Intoxicaciones, lavados de estómago, gastroenteritis.
Ve bu kadar tabak ekstra yıkama demek.
Y todos esos platos significan más lavado.
O zaman yıkama.
Entonces no lo hagas.
Yıkama.
No lo haga.
Süpermarkettekiler oto yıkama servisi, hatta köşede yatıp kalkan evsiz adam.
Todos en el supermercado y el autolavado incluso el indigente que vive en la esquina.
Zaman gemisi olan adam, ve 29. yüzyıldaki yıkama sebep olacak kişi.
Tiene la nave del tiempo. ÉI será el causante del desastre en el siglo XXIX.
Lord Byron'dan Aşk Şiirleri, Kamasutra, Hayat Kadınları ve Cariyeler.
Poemas de amor de Lord Byron, el Kama Sutra Prostitutas y siervas.
Ooh! Mmm... köpüklü yıkama.
Mmm, cera caliente.
- Harika bir tecrübeydi. Yıkama lütfen.
Buena práctica de medicina.
- Yıkama.
Irrigación, por favor.
Beyin yıkama pals düzeyi 3.
Onda cerebral de pulso activada hasta el nivel tres.
Bu bildiğimiz bir yıkama değil Al.
No es un lavado normal, Al.
Bu üstsüz araba yıkama kuponu.
Esto es un lavado de autos en topless.
Beyaz Saray'da beyaz yıkama olmayabilir.
No puede haber absolución en la Casa Blanca.
Gelecekten birileri değil. Sadece bir halı yıkama şirketi.
Sólo lavan alfombras.
" Seksin hazzı, kamasutra, Ustaların ve Johnson ile doluyum...
Y ya estoy cansada de El placer de amar, el Kama Sutra... - Masters y Johnson.
Buna ek olarak, Kamasutra buna "zonklayan öpücük" der.
Y ahora añadimos a esto lo que la Kama Sutra llama el beso palpitante.
Şimdi kamasutranın bize ne öğrettiğine kulak vermeliyiz, kadın ve erkek arasında gerçek bir birliktelik... bizi bu hayvani tutkudan tam bir güvene götürebilir.
Tenemos que escuchar a lo que nos enseña el Kama Sutra. Que la unión verdadera entre hombre y mujer nos puede llevar más allá del deseo animal a la confianza total y la fusión completa.
Çamaşır yıkama günü ha?
Oh, un montón de ropa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]