Yıllık traduction Espagnol
11,046 traduction parallèle
1000 yıllık pislikle dolu.
Es decir, 1.000 años de crueldad.
30 yıllık hakimlikten sonra havlayışlarının, ısırmalarından kötü olduğunu öğrendim.
Bueno, en treinta años en la banca, he aprendido que su ladrido es mucho peor que su mordida.
Bu, saçlarımı 15 yıllık havluyla kurulayıp 6 senedir tek bir gün tatile gitmememle alakalı.
Oh, es sobre... secar mi cabello con toallas de 15 años... y no tener vacaciones en seis años.
Banka kayıtları 2004'ten itibaren 5 yıllık zaman diliminde hesabına 6 kez 2 bin euro ödendiğini doğruluyor.
Su extracto bancario muestra seis ingresos de 2.000 libras en su cuenta, en un periodo de cinco años desde 2004.
3 yıllık emeğini çarçur edeceksin yani öyle mi?
Vas a tirar a la basura tres años de trabajo duro, ¿ no?
Karşılaştırdıkları son şerit 20 yıllık falan olmalı.
Seguro hace como 20 años que no comparan cintas.
3500 yıllık. 60 tabanlı bir sayı sistemi.
Basado en un sistema sexagesimal en base 60.
Yıllık 15 milyon dolar.
15 millones al año.
Ferry Park ya da Se Gi ortaya çıksın ve bir yıllık zamanımı alsın diye sarhoş olmak istedim.
Se Gi o Perry Park salgan... y se lleven un año de mi tiempo.
Onun 25 çalışanı, vergi mükelleflerinin yıllık 2 milyon dolardan fazla parasını harcamayı hakediyor mu?
¿ Qué hay de su equipo de 25 ganando más de dos millones de dólares de los contribuyentes al año?
Onun yıllık bütçesi ne kadar? 2.5 milyon dolar.
¿ Qué hay de su presupuesto anual de 2,5 millones de dólares?
İlk cümlede 200 yıllık Hukuk Doktrinini kafana kakmak istemiyorum. Müşterilerinizden biri size yardım edecektir.
No puedo cambiar drásticamente doscientos años de doctrina legal solo para ayudarte con uno de tus clientes.
Son olarak yanlış, biz askeri liderliği çocuklarımızın hayatlarını 200 yıllık geleneklere göre değil içlerindeki tanrı korkusuna yenik düşerek korusunlar istiyorum. Fakat onlar bu olanların yanlarına kar kalacağını sanıyorlar.
Y no está bien que el liderazgo de nuestro ejército, los hombres a los que confiamos las vidas de nuestros hijos, se sientan tan protegidos con sus tradiciones bicentenarias que piensen que pueden salirse con la suya en esto.
- Üzgünüm baba. - 2000 yıllık günlüğüme baktım.
- Lo siento, padre. - Los he buscado en mi diario de los 2000 años.
25 yıllık dostluğumuzun kararımı gölgelemesine.
Veinticinco años de amistad nublando mi juicio.
Bence 20 yıllık.
Diría que unos 20 años.
Bu dolapla yıllık 10 milyon kazanıyordur.
Probablemente pone 10 millones al año con un juego así.
Damon, lütfen 166 yıllık kardeşine yeniden insan olmayı planladığını söyledim de.
Damon, dime que le dijiste a tu hermano de 166 años que planeas convertirte en humano.
Evet, sadece birkaç milyar yıllık temel cinsel içgüdü var.
Sí. Solo unos miles de millones de años de impulsos sexuales.
Aşk onu kurtardı, anladım. Demek aşk, 5 yıllık araştırmaların üstesinden geliyor.
El amor, ya veo. ¿ Así que el amor le gana a 5 años de investigación?
Yarın, iki yıllık e-mailleri yayınlayacağız. "
Mañana pondremos dos años de correos ".
- İki yıllık mı?
- ¿ Dos años?
Bize pek bir şey anlatmazdı ama sizinle birlikte 2 ayda çok şey öğrendi ardından 2 yıllık eğitimini tamamladı.
No no dice demasiado, pero... aprendió más en dos meses con ustedes de lo que aprendió en dos años de entrenamiento.
23 yıllık arkadaşıma suç atmaya çalışman acınası demek.
Significa que creo que es patético que intentes levantar sospechas sobre mi amigo por 23 años.
Ivanovich bir yıllık kirayı önceden ödemiş.
Ivanovich pagó por adelantado un año entero.
Tabii, ama o para yaklaşık 25 yıllık şimdiye çürümüştür bile.
Claro, pero ese dinero tiene ya 25 años. Probablemente ni siquiera sea bueno ya.
Bunun, bunun içinde bulunduğunu... ikisi de milattan kalma... 12-14 yıllık Robert Durst mektup başlıkları.
Encontraron esto dentro de esto. Ambas tienen el viejo membrete de Robert Durst de 12-14 años.
Ancak bunca yıllık sadakatten sonra bile Siegel, kendi kararlarını veremiyordu.
Pero después de años de lealtad, Siegel sigue sin tener nada que le pertenezca.
Bir yıllık bir gecikme ve bütçe fazlalıkları ardından Bugsy Siegel'in çölün orta yerindeki mekanı nihayet kâra geçmişti.
Después de más de un año de retrasos y exceder el presupuesto... la gran apuesta de Bugsy Siegel en un pueblo olvidado del desierto, por fin da sus frutos.
Luciano'nun da onayıyla, Costello 20 yıllık aile patronluğunu bıraktı.
Con la aprobación de Luciano, Costello termina sus 20 años de reinado como jefe de la familia.
Alicia Florrick'in son beş yıllık e-mailleri hacklenmiş.
Sí. Los e-mails hackeados de Alicia Florrick de los últimos cinco años.
Luciano, 50 yıllık cezasının üçüncü yılındaydı ve kaçmak için her yolu denemişti.
Luciano estaba cumpliendo el tercer año de su condena de 50 años y lo ha intentado todo para salir.
İki yıllık bir arayıştan sonra, J. Edgar Hoover sonunda adamını yakalamıştı "Lucky" Luciano sayesinde.
Después de una búsqueda de dos años, J. Edgar Hoover por fin tiene a su hombre... gracias a Lucky Luciano.
Dünya çapındaki 6 uzun yıllık kapışma sonucunda İkinci Dünya Savaşı nihayet bitti.
Después de seis largos años de lucha por todo el mundo, finalmente la Segunda Guerra Mundial ha acabado.
"Lucky" Luciano, taşra New York'ta 50 yıllık cezasını çekmeye başlamıştı.
Lucky Luciano ha empezado a cumplir... una condena de 50 años en el estado de Nueva York.
Fakat kalan 50 yıllık cezasını düşününce Luciano, hapisten kaçmanın bir yolunu bulmaya karar verdi.
Pero mientras se enfrenta al resto de su condena por 50 años, Luciano está decidido a encontrar una manera para salir de prisión.
FBI'dan iki yıllık başarılı bir kaçışı sonrasında Amerika'nın en çok aranan adamı teslim oluyordu.
Después de casi dos años de eludir con éxito a Thomas Dewey y al FBI, el hombre más buscado en América decide entregarse.
9 farklı ülkede iş yaptım lâkin kendimi seninle kıyasladığımda, bin yıllık meşe ağacı gibi hissediyorum.
Llevo negocios en nueve países diferentes, pero comparado contigo, me siento como un roble de mil años.
4,000 yıllık Sümer dilinde yazılmış.
Era sumerio. 4.000 años.
Üç yıllık şartlı tahliyeniz süresince melek gibi olsanız iyi edersiniz.
Mejor será que os comportéis como monaguillos durante los próximos tres años de vuestro periodo de prueba.
Yazmaya kalksan bir kütüphaneyi dolduracak kadar 800 yıllık macera yaşadım.
He tenido 800 años de aventura, suficiente para llenar una biblioteca si lo escribieses.
Bunlar 20 yıllık izler.
Estas son de más de 20 años.
Boston Red Sox, Babe Ruth'u satmıştı ve takıma 86 yıllık kötü şans almıştı.
Los Red Sox de Boston vendieron a Babe Ruth y consiguieron 86 años de mala suerte.
30 yıllık hizmetten sonra bir yanlış hareket ve dışarı atılıyorsun.
30 años de servicio, un paso en falso, y listo, serás despedido.
22 yıllık efendilik bok yoluna gitti.
22 años de sobriedad tirados por el váter.
35 yıllık silahı bulup ikinizi de alnının çatından vuracağını sandı.
Pensaba que iba a encontrar una pistola de 35 años y dispararos a ambos en la cara.
25 yıllık bir rekor.
Es un récord de 25 años roto.
O veri 25 yıllık, çoğu eskimiş olmalıdır.
Esa información tiene más de 25 años. Mucha de ella debe ser obsoleta.
Bir beyaz, bir siyahi bir de Hispanik asıllı kız olacak.
Si tuvieramos una chica blanca, saben, One chica morena y una hispana.
Arabaya yemek servisi yerinde camdan dışarı sarkılıp kıllı burger / kuku diye sipariş verdiğinde onu dinlemeyi bıraktım.
No lo sé. Dejé de escucharlo cuando paramos a comprar comida con el coche y él sacó la cabeza por la ventana y pidió una "hamburguesa de piel".
İtalya'daki 7 yıllık kaçıştan sonra Vito Genovese federal gözaltında ve Amerika yolundaydı.
Después de siete años de ser un prófugo en Italia...