Zad traduction Espagnol
35 traduction parallèle
Bu paralara nerede ve nasıl sahip olduğunuzu anlatmanız sizin çıkarınızadır.
Por su propio interés debe decirnos dónde y cómo obtuvo ese dinero.
İnanılmaz, makineye öğreteceğin ilk şey hafızadır.
Es fantástico pensar que incluso... lo primero que se enseña a una máquina es la memoria.
Görmek üzere olduğunuz şey bir hafızadır. Milyonlarca yıldır o cismin gövdesinde depolanmış halde duran ve şuradaki kadının duyarlı beyni tarafından elde edilen görüntülerdir. Son derece duyarlı bir alıcı, aynı Sladden gibi.
Lo que van a ver son imágenes acumuladas... durante millones de años en la sustancia de ese casco... y captadas por el sensible cerebro de esta señorita, tan receptivo como el de Sladden y mucho más que el nuestro.
İzninizle, Kaptan. Yarının görev listesi onayınızadır.
Aqui tiene la lista de mañana para que le dé el visto bueno.
Belki arızadır.
Quizás... quizás por algún defecto.
Ufak bir arızadır.
No tema. Es una falla menor.
Basit bir arızadır.
Probablemente sea un error.
En sevmediğim şey zayıf bir hafızadır.
Si algo detesto, es la mala memoria.
Zad?
¿ Zad?
Anladın mı Zad?
¿ Bien, Zad?
Muhtemelen sadece bir arızadır.
Probablemente sólo es un sensor averiado.
Bay Raj Malhotra'nın, üretimin durdurulmasını istemek için Sonia'nın evine gitmesine neden olan şu telefon arızası, ne tür bir arızadır?
Los móviles que fallo tenían.. .. ¿ Ese defecto es para el que.. .. el Sr. Raj fue a la casa de Sonia para detener la producción?
Telefon görüşmesini yapmadan önce söyleyeceklerimi dinlemeniz sizin kârınızadır.
escúcheme por su propio bien antes de realizar esa llamada.
Sıradan bir arızadır. Sıkça duyduğumuz türden.
Un bug común, oímos mucho sobre eso.
Assad'ın bizim tarafımızda olduğunun bilinmesi çıkarımızadır.
Es nuestra ventaja dar a conocer que Assad está de nuestro lado.
İzci bir daha dönmediğinde ise yolun kötü olarak işaretlendiğine inanmak yararınızadır.
Y si el explorador nunca regresa seguramente ese camino es marcado como malo.
Tutanaklar bizim için birer yardımcı hafızadır.
Esas actas son un libro de notas para nosotros.
Aynı görünüyorlar, muhtemelen bir arızadır.
Son muy parecidos así que probablemente sea un error.
Umarım bu sadece teknik bir arızadır.
Espero, por tu bien, que solo sea una falla técnica.
Belki de bir arızadır.
Quizá sea una falla.
Gemiyi kayıp mı ettiniz? Teknik bir arıza çıkmış olmalı. Mikrodalgada patlamış mısır yakmak, teknik bir arızadır.
Me colaré en esta fortaleza y derrocaré a ese tal Ham... y a todos esos chimpancés espaciales amigos suyos.
Muhtemelen geçici bir arızadır.
Probablemente sea sólo un fallo.
... aleni hafıza hatırlananlardan ibarettir gerçekleri, detayları, durumları, olayları geri çağırabildiğiniz hafızadır.
existe una memoria explícita que son el recuerdo. Se da cuando se pueden recordar hechos detalles, episodios, circunstancias...
Benim annem biraz böyle... Arızadır.
Mi mamá es un poco rara.
İsimlerinin anlamı, düşünce ve hafızadır.
Sus nombres significan pensamiento y memoria.
Bir tür arızadır veya belki.
Quizás se trató de algún fallo.
Güvenimiz, kurtarıcımızadır.
Nuestra confianza, ofrecida a un salvador.
- Beni yoklamak için harcadığınız her kuruş,... yalnızca zararınızadır.
- Cada dólar gastado en las encuestas... es un dólar malgastado.
- Belki biri kendine, biri hırsızadır.
Una para ella y otra para el ladrón.
Ganimet için birbirimizle savaşmamıza gerek yok. Yanınızda ne kadar insan varsa savaşta o kadar yararınızadır.
No lucharemos entre nosotros por el botín... aunque muchos en vuestro consejo podrían beneficiarse de la guerra.
Onların zararına olan bizim yararımızadır.
lo que es malo para él es bueno para nosotros.
Yılın herhangi bir zamanında bekleme listesi 30 kişiye kadar varabiliyor. Seçeneklerinizi bol tutmak her zaman yararınızadır.
Solo para que lo sepa, normalmente, hay unas 30 personas en lista de espera, así que es mejor que baraje varias opciones.
Ben olsam, ben de sana kızadım.
Yo también estaría enojado.
Belki de Nebulaya maruz kalmaya devam etmenin, sistem hattında çıkmasına neden olduğu basit bir arızadır.
Quizá sea solo un mal funcionamiento en la matriz del sistema como resultado de una exposición continuada dentro de la nebulosa.
- Bu belki de hafızadır?
- Tal vez es su memoria.