Zekâlının traduction Espagnol
494 traduction parallèle
O geri zekâlının hiçbir şansı yok.
No puede sola.
Çünkü geri zekâlının tekisin!
- Porque eres un puto retardado
O geri zekâlının teki, ciddiye alma.
¿ Qué te dijo esa estúpida? No le hagas caso.
Geri zekâlının tekiyim.
Soy un estúpido.
Ben de şimdi öyle bekleyip okullu bir geri zekâlının parsayı toplamasına göz mü yumayım?
¿ Y ahora me quedo aquí... y dejo que algún pichafloja de la escuela de cine... se lleve el prestigio?
Şu geri zekâlının kuzeniyim.
Soy primo de ese tarado.
Geri zekâlının tekiyim.
Soy una idiota.
Böylesi daha iyi olmuş çünkü adam geri zekâlının teki.
Te conviene, porque ese tipo es un idiota.
Bu adam geri zekâlının teki.
Éste es un idiota.
Doğru, evet, bunun imkânsız olduğunu biliyorum... benim gibi bir geri zekâlının herhangi bir şekilde bir kadından ayrılması.
Sí, sé que es imposible que un idiota como yo rompa con alguien.
O geri zekâlıya inanmayın.
Y porqué le hacen caso a esa estúpida
Sen sancı çekmek için çok geri zekâlısın. Sadece Teğmen gibi zekiler sancı çeker.
Sólo la gente lista como el Teniente tiene dolores.
Şuna bakın, hem keskin zekâlı hem de çok bilmiş.
¡ Con qué prontitud de ingenio razona!
Bu sayede, o taptığın geri zekâlılar bitli yataklarında rahat uyuyabiliyorlar.
Le necesita para que las masas estúpidas que admiras puedan dormir bien de nuevo en sus camas con pulgas.
Siz bir geri zekâlısınız.
Eres un ignorante.
Bakın, bence o bir geri zekâlı.
Yo creo que es retrasado.
Ben de burada kalamayacağını düşünüyorum. Ama bence o bir geri zekâlı değil.
No puede quedarse aquí, ni podemos enviarlo a Bicêtre.
Gerçek bir geri zekâlısın!
Eres un idiota.
Ve bu da sana benim için çalıştığını unutturabilir geri zekâlı.
Y puede que se te olvide que ¡ trabajas para mi, maldito imbécil!
Sen bir geri zekâlısın, Happer, işe yaramayan bir çöp torbasısın.
- Sí. Eres una mierda, Happer.
Sen geri zekâlı mısın?
- ¡ Idiota!
Ama senin gibi parlak zekâlı biri her zaman yeni iş teklifleri alabilir belki de artık onların peşine düşmenin zamanıdır.
Pero alguien tan brillante como tú recibe ofertas de trabajo de vez en cuando. Tal vez deberías considerarlas.
Geri zekâlı mısın?
¿ Eres tonto?
Kendi başına hareket edip, salak gibi gidip şu geri zekâlı Polack ile iş yaptığında 27 ay hapsi boyladın.
Es cuando te fuiste por tu cuenta, como un burro con ese retardado de Polack que terminaste haciendo tus 27 meses en ese retrete.
- Geri zekâlı bir stok mu aldın yoksa?
- Compraste mercaderia sin valor?
Sen bir geri zekâlısın.
¡ Que te has vuelto Loco!
Sen bir geri zekâlısın, Williamson.
Eres un imbécil, Williamson.
Kaset seni kandırmasın geri zekâlı.
Es mejor que no se deje engañar por la televisión, imbécil.
Sen bir geri zekâlısın.
Eres un idiota.
Bana sorarsanız, siz ikiniz bir çift geri zekâlısınız.
Son un par de idiotas, si quieren saber.
Adamın gözü yok geri zekâlılar!
¡ No tiene retinas, imbéciles!
Ağzını kapalı tut, geri zekâlı.
Mantén la boca cerrada, mamón.
- Bu arada ne kadar geri zekâlısın?
¡ Basta, Doyle!
- Bu geri zekâlı ne yaptığını sanıyor?
- ¿ Qué hace ese tío? - Calma.
Yandaki geri zekâlı sabahın yedisinde yaprak temizleme makinesini çalıştırıyor.
El idiota de al lado ha usado Su cortadora de cesped a las 7 : 00 am, una vez más.
Rudy, burada olduğumuzu kimsenin bilmemesi lazım. Ya da sınırı geçmeye çalıştığımızı, geri zekâlı mısın sen?
Rudy, te dije, que no quería que nadie supiera que estamos aquí... o que estamos tratando de cruzar la frontera.
Sen bir geri zekâlısın.
¡ Eres un idiota!
Halkın, kestirmiş travestilerin cücelerle öpüşmelerini haber yapan Playboy modellerini seyretmeyi yeğleyen bir avuç geri zekâlı olduğu çıkarsamasına dayanarak, Emmy ödülü kazanmış bir haberciyi işten kovdular.
Una presentadora premiada despedida porque el público prefiere ver chicas besando a travestidos castrados.
Elliott'ın bir geri zekâlı olduğunu söylemiş miydim?
¿ Puedo decir que Elliott es un tarado?
- Sen geri zekâlısın, bunu biliyor musun?
- Eres imbécil, ¿ te enteras?
- Kapa çeneni azgın geri zekâlı.
Cállate, idiota lujurioso.
Motorları kapatın! Başka yolu yok, geri zekâlı!
- No hay otra salida, marinero.
Bart'ın doğuştan geri zekâlı olacağını düşünmüştüm.
Creí que Bart nacería tarado.
- Söyle bana. - Aklını kaybettin, seni geri zekâlı.
Has terminado de perder tu maldita razón.
Sen ve halkın geri zekâlı hayvanlarsınız!
Tu y tu gente son unas bestias retardadas.
Birçok büyük insanın karısının tam bir geri zekâlı olması rastlantı değildir.
No es ninguna coincidencia que las esposas de grandes hombres... fueran todas estúpidas.
- Benim, seni geri zekâlı! Yalnız mısın? - Evet.
- Soy yo, idiota. ¿ Estás solo?
Bakın şu geri zekâlı Cyril'a!
¡ Mira al retardado de Cyril!
Geri zekâlı kıçını daha sonra götürüm dedim, tamam mı?
Dije que llevaré más tarde, ¿ de acuerdo?
Bir sürü kötü alışkanlığı var. Hep o geri zekâlı hocaların marifeti.
Ha cogido muchos vicios, podría tocar muy bien... si no estuviera en manos de profesores estúpidos.
Dawson, ne kadar pratik zekâlı bir şaka yeteneğin olduğunu bilsek de sanırım bu bile senin sınıfına göre değil.
Dawson, reconocemos tu talento como bromista pero esto supera tus capacidades.