English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Z ] / Zinde

Zinde traduction Espagnol

419 traduction parallèle
Bu beni hep zinde tuttu.
Gracias a este sueño he encontrado la fuerza para seguir adelante.
Zinde genç insanlar istiyorlar. Atik ve çevik.
Quieren jóvenes, sanos e inteligentes.
Çok zinde sayılmam ama olur da bu Bay Jeffers ile karşılaşırsam onu bir güzel pataklayacağım.
Quizá yo no esté en mi mejor forma, pero si alguna vez conozco al Sr. Jeffers... le daré una paliza de muerte.
Bu zinde olduğunuzu gösterir.
Significa que estás en forma.
Bizde yerimizde oturup dinlenmiş, savunmaya hazır, zinde kalırız.
Nosotros estaremos inmóviles, bien defendidos y ágiles.
Şimdi uyumana devam et... çünkü sabah onu getirdiğimde nazik ve zinde olmanı istiyorum.
Ahora, duérmete que te quiero listo y fresco por la mañana cuando la traiga.
Turpun zinde olduğuna kim karar vermiş?
¿ Cómo decidieron que la lechuga era fresca?
Çadıra döndüğümde karımı zinde görmek isterim
Podrás hacer una casa fuerte para tu esposo.
Sabah zinde hissetmek istiyorsan yatağa gitmelisin şimdi.
Ahora debiera ir a acostarse para estar descansado por la mañana.
İyi görünüyorsun, Bolie. Zinde görünüyorsun. - İzleyecek misin?
Le daré una izquierda... luego una derecha, una al estómago y luego lo levantaré por la cola... y lo lanzaré por arriba de la novena cuerda.
Yola çıktığımız zamandaki kadar zinde.
Está fresco como una lechuga.
Sizler çıkarma gemisinden karaya saldırının öncüsü olacaksınız, çok sağlıklı ve çok zinde olacaksınız bu durumunuz Alman ordusu için tam bir sürpriz olacak.
Vosotros, la vanguardia de la invasión cuando desembarquéis de vuestras naves estaréis tan saludables y tan en forma que vuestra condición será una completa sorpresa para las tropas alemanas.
Yarın 10 : 07'de taze papatyalar kadar zinde olarak Sicilya feribotuna bineceğiz.
Mañana a las 10 : 07, embarcamos en el ferry de Sicilia, frescos como una rosa.
Zinde olan sensin, sabahın bu saatinde.
Pero como estamos solos... a ésta hora de la madrugada.
Burada çok zinde oluyorum, bilirsiniz.
Me estoy poniendo terriblemente saludable.
Zinde bir görünüm zor değil aslında. Sabunla yıkanır, kolonyayla tazelenir, parfüm ile de güzel kokarsın.
perfuma.
Kaptan gayet sağlıklı ve zinde görünüyorsunuz.
Parece sano e inteligente, capitán.
Karate'de zinde olduğunuzu görmek güzel efendim.
Me alegra ver que aún practica su karate, señor.
"İyi uyuyun, zinde kalkın!"
"Duerman bien y despierten sanos."
Zinde kalmak için birebir, ne dersin?
Da resultado, ¿ no te parece?
Ve herkese benim adıma şunu ilet : Ben, İsaburo Sasahara, tüm hayatım boyunca kendimi şu andakinden daha zinde hissetmemiştim.
Y dile a todos de mi parte que yo, Isaburo Sasahara, nunca en toda la vida me he sentido más vivo que ahora.
Sİlahlar seni zinde tutmaz.
- No lo veo usando un arma de fuego.
Silahlar seni zinde tutmaz.
Las armas no van contigo.
John, çok zinde ve sağlıklı görünüyorsun.
John, estás tan limpio y ordenado.
Dolaşımı canlandırır, böylece daha zinde görünürsünüz.
Estimula la circulación para que tenga mejor aspecto.
Bu güne kadar hiç bu kadar zinde uyanmamıştım.
¡ Nunca estuve tan fresco!
Boksun da sınırları olmalı, ama ikisi de zinde.
Te enseña a defenderte. Tendría que haber límites.
Aklım geceleri daha zinde oluyor.
Mi mente está más despierta de noche.
Çünkü günün saatleri,..... hem zinde kalmaya hem de iş hayatında başarılı olmaya yetmiyor.
Porque no hay suficientes horas en el día... para mantenerse físicamente en forma y funcionar eficazmente en el negocio.
Çünkü böylesine zinde olamazdı!
Porque tiene demasiada buena pinta. ¡ Por eso!
Uzun zamandır kendimi böyle zinde hissetmemiştim.
Hacía mucho tiempo que no me sentía tan bien.
Evet. Beni zinde tutuyor.
Sí. me mantiene fuerte.
Tutsaklığım sırasında bu alışkanlığı edindim. Beni zinde tutuyor.
Es una costumbre... durante el cautiverio y me viene bien.
Size zinde atlar ayarlandı, yol açık ve bir gemi bekliyor.
Encontrará caballos, el camino a Dover libre, y un barco que espera.
Radyo Spikeri : Bu gece, Çete Dağıtanlar sunar. Düzlüklerde bir soygun ve ölüm yolu izleyen haydut kardeşleri, zinde ve hızlı tetik çeken Batılı barış kuvvetlerinin dize getirişinin enfes hikâyesi.
Esta noche, Oficiales del Hampa presenta... el caso de los hermanos bandidos... que tomaron el sendero de la muerte y los robos por la planicie... hasta que los oficiales y veloces con las armas del Oeste los enderezaron.
Zinde ve dinç kalmalıyım.
Debo mantenerme en forma y activo.
Zinde olmak zorundasın. Onları büyülemelisin.
Tienes que ser fuerte y dejarles atónitos.
- Aynen. İyi, yarın sabah benim aksime sen tamamen zinde olacaksın.
Mañana te encontrarás mucho mejor que yo.
- Neşesi yerindeydi. Çok iyi bir uyku çektiğini ve kendini zinde hissettiğini söyledi.
Dijo que tuvo un buen descanso y él estaba tan fresco
Genç ve zinde çocuklar, her daim azgınlar.
Jóvenes fuertes, siempre calientes.
Ancak problemimiz kendimizi güncel ve zinde tutmak en son teknoloji ürünlere sahip olmak ve önümüzdeki fırsatların farkına varmak olacaktır.
Pero el problema es que siempre hay que estar actualizado que hay que tener un equipo moderno, conocer alternativas.
Yarın sabah 6.30'da zinde olarak göreyim sizi.
Nos veremos mañana a las 6 : 30.
Zine halsiz, hasta. Bu karda kışta zor gider o yolu.
Zinde está cansada, enferma.
Ve yeni bir sabaha zinde bir başlangıç yapalım.
E iremos temprano en la mañana.
İkinci etap : 25 kilometre yürüyüş. Zinde kalmak için elbette.
Segundo : caminan 20 kilómetros y de ese modo se mantienen en forma.
- O çok zinde, çok şık!
- ¡ Oh, él no está muy ocupado!
Beni zinde tutuyor.
Me mantiene en forma.
Çok zinde.
Ya sabe, abierto y cordial.
Sizin iyiliğinize bu sizi zinde tutar.
¡ Es bueno para tí! ¡ Te mantiene alerta!
Biz de zinde gençleriz.
Y nosotros lo somos.
Hatta zinde kalmak için biraz da yarış halindeyim.
Aún compito un poco, para mantenerme en forma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]