Ziyadesiyle traduction Espagnol
297 traduction parallèle
"... ve ben ziyadesiyle enteresan bir maceranın tam ortasındayım.
¡ y yo estoy en medio de una de las más interesantes!
Thea ile evlenmek istemen beni ziyadesiyle memnun etti Anton.
Ya ve, Anton, me alegré cuando pidió la mano de Thea.
-... ziyadesiyle mutlu ederdi.
-... si Vd. cenara conmigo.
Ziyadesiyle önemli.
Muy importantes.
Ben de sizi gördüğüme ziyadesiyle memnun oldum Bayan Julie.
Y yo estoy profundamente encantado de verla, Srta. Julie
Ziyadesiyle.
Más que profundamente encantado
Ağır başlılığını ziyadesiyle taşıyacaksın değil mi?
Harás gala de mucha dignidad, ¿ verdad?
İşin doğrusu, babam ziyadesiyle memnun olacak.
Creo sinceramente que estará encantado.
Ben de varlığınızın ziyadesiyle farkındayım.
Yo, también, estuve intensamente consciente de su presencia.
Seni trende bulduğunu söyle, bu da beni ziyadesiyle mutlu edecek.
Dígame que la conquistó en el tren y me hará muy feliz. - Saludos.
Armand'ı ziyadesiyle çekici buluyorum.
Armand es muy atractivo.
Sizi ziyadesiyle meşgul ettim Bay Sharber.
Bueno, hablaremos afuera.
Cemaatiniz, sizi ziyadesiyle endişelendiriyordur, Peder.
La parroquia le da mucho trabajo.
Ziyadesiyle hoş kravat, değil mi?
- Una corbata maravillosa, ¿ no?
Ziyadesiyle işine bağlı.
Está siendo terriblemente responsable.
- Ziyadesiyle çok efendim
- Infinitamente más, señor.
Ben ziyadesiyle iyi uyudum solumda korumalar, sağımda korumalar.
Yo he dormido muy bien guardianes a mi izquierda, guardianes a mi derecha.
Saygıdeğer Efendim, bu gece bizi ziyadesiyle şereflendirdiniz.
Su Eminencia nos honra enormemente esta noche.
Ziyadesiyle.
Mucho mejor.
Evet, ziyadesiyle. Sağ olun.
Sí, sí, me gusta mucho, gracias.
Arkadaşların sana söylediler mi bilmiyorum ama onlara ziyadesiyle açıklamıştık.
Desconozco si tus amigos te han informado, aunque se les explicó claramente.
Ziyadesiyle üzgünüm ne yazık ki hatırlamıyorum.
Lo lamento mucho, pero no.
İstihkakını ziyadesiyle aştın ve altından kalkamayacağın borçların altına girdin.
Te excedes constantemente en tu asignación y has contraído cada vez más deudas que no hay esperanzas de saldar.
Klanı'ndan isyana katılmak üzere kaçan askerleri öğrenmek onu ziyadesiyle öfkelendirmişti.
Las noticias de que los ronin que abandonaron su provincia se rebelaban contra él e iban a comenzar una rebelión, le enfureció.
Büyükbabamın, Sierra'ları geçerken yükseklik nedeniyle hafif bir felç geçirmiş olmasından ziyadesiyle korkuyorum.
Me temo que mi abuelo tuvo un derrame en el alto cruce de las sierras.
Ziyadesiyle nüfuz sahibi olan müşterilerim malın ayın 28'inde Roma'da teslim edilmesini bekliyorlar yani bugünden itibaren 2 haftamız var.
Mis clientes, hombres poderosísimos esperan hacer la entrega en Roma el 28 dentro de dos semanas.
Çünkü insan da hemcinslerinin korkularını ziyadesiyle solumaktadır.
Porque es mucho el horror que el hombre inspira a su semejante.
Kardeşlerim kendimi ziyadesiyle kutsanmış hissediyorum ve bunun sebebini söylemek durumundayım.
Hermanos y hermanas estoy aquí y me siento tan bendecida y debo decirles el porqué.
Mükemmel çifte içelim. Ziyadesiyle ortak noktalı iki insana.
Bebamos por la pareja perfecta por dos personas que tienen tanto en común.
İsteğini ziyadesiyle yerine getirdik.
Hicimos lo que él deseaba y algo más.
Aslında işimi ziyadesiyle önemli buluyorum çünkü bu sayede senin ihtiyaçlarına cevap verebiliyorum, özellikle de parasal ihtiyaçlarına.
Me parece importante para poder satisfacer tus deseos, especialmente los financieros.
Elis benden ziyadesiyle sıkıldı.
Elis está muy aburrido de mí.
Sana bir mayo vermekten ziyadesiyle memnun olurdum, fakat, uh, bana atletik bir tip gibi görünmüyorsun.
Me encantaría prestarle un traje de baño pero no me parece del tipo atlético.
Biliyorum. En hoşuma giden tarafım ziyadesiyle ödlek olmamdır.
Uno de mis mayores cualidades es la extrema cobardía.
Ziyadesiyle şaşırmıştık çünkü toplam gücünüzün 50.000 dolaylarında olduğunu tahmin ediyorduk.
Nos sorprendió porque pensamos que sus tropas, 15 000 en total...
Bilim adamları ayrıca, Terra gezegeninden getirilen hayvanların ziyadesiyle yüksek bir zekaya sahip olduklarına dikkat çekiyorlar. Öyle ki, tüm uygarlıklarını kendileri yok etmiş olabilirmiş.
Nuestros científicos también aprecian que los animales traídos del planeta Terra parecen tener una inteligencia bastante alta.
Tüm kişisel eşyalarımın yangında küle dönmeleri beni ziyadesiyle mutlu ederdi çünkü kişisel hiçbir şeyim yok.
Estaré muy contento de que todos mis efectos personales se quemen en un incendio. Porque no tengo efectos personales. Nada de valor.
Bir koyun istemesi de ziyadesiyle var olduğunu kanıtlıyordu.
Pero el hecho de que él quería una oveja, eso más o menos demuestra que existe.
Emin olmak beni ziyadesiyle rahatlatırdı elbette fakat bunun yerine onun gökyüzünde olduğuna inanmayı seçtim.
Me consolaría mucho saberlo a ciencia cierta, pero en cambio, elijo creer que él está ahí arriba.
Ben, sizin de gördüğünüz gibi, ziyadesiyle silahsızım.
Yo mismo soy bastante desarmados, como se puede ver.
Ben senin için ziyadesiyle değerliyim.
Soy muy valioso para ti..
Ancak gerçek şudur ki,... bizler dünyadışı yaşamın ziyadesiyle varolduğunu düşünsek de,... şu anda var olduğuna dair hiçbir kanıtımız bulunmamaktadır.
Pero lo cierto es que aunque consideremos como posible la existencia de extraterrestres aún no hay ninguna evidencia de que existan.
Zırvalıyorsun Willy! Bu saçmalıklar için ortam ziyadesiyle iyi.
El tiempo es demasiado bueno para esas bobadas.
Bana Albay Barclay'i anlatın, emri altında bulunan adamlardan ziyadesiyle saygı görür müydü?
¿ estaba bien considerado por los hombres a sus órdenes?
Üvey babamda korkunç bir değişim meydana geldi, aralarında tekrar bir Roylott görmekten ziyadesiyle memnun olan komşuların ziyaretlerine mukabelede bulunmak ve ahbaplık yapmak yerine, kendini eve kapattı ve kendini son derece kaba münakaşalara hasretti.
Nuestro padrastro experimentó un cambio terrible. En lugar de hacer amistades e intercambiar visitas... con nuestros vecinos, que al principio se alegraron... de ver a un Roylott instalado de nuevo en la mansión... se encerró en la casa... y provocaba furiosas disputas.
Eğer yapmayı düşündüğünüz bir şikayet varsa uygun formları size göndermek beni ziyadesiyle mutlu eder.
Pero si desea presentar alguna queja, con mucho gusto le enviaré los formularios pertinentes.
Ziyadesiyle yaşar bu aylaklar.
Viven intensamente, estos vagabundos.
Bizi ziyadesiyle yakaladı.
Nos alcanzo, con creces.
Gelişin beni ziyadesiyle mutlu etti.
El que haya venido hasta aquí me produce una felicidad infinita.
Ziyadesiyle hoş!
¡ Qué bien!
Orada, geniş kalçalarımı açıp, "İşte! Seni ziyadesiyle onurlandırıyorum."
Iremos a Stoke, que se ha sublevado, donde es mi intención aproximarme a las murallas de la ciudad, mostrar mis enormes glúteos, y gritar : "¡ Contemplad de qué forma os hago los honores!"