English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Z ] / Ziyaretçisi

Ziyaretçisi traduction Espagnol

319 traduction parallèle
Bayan Baring'in sık sık ziyaretçisi olur muydu?
¿ La Srta. Baring recibía muchas visitas?
Phillip Musgrave'in dün gece burada bir ziyaretçisi varmış.
Philip Musgrave tuvo anoche un visitante.
Ziyaretçisi çok mudur?
¿ Viene mucha gente a visitarlo?
Tek bir ziyaretçisi bile olmayan bir hasta için hiç de konuksever değilsin.
No es usted muy amable, para ser la primera visita que recibe.
Bay Hollis'in fazla ziyaretçisi olmadı.
SUS ENTRADAS Y SALIDAS SON CONFIDENCIALES... INCLUIDA ESA SRA. PAGE.
Adını okuyacağım kişilerin ziyaretçisi var.
Tienen visitas...
Ziyaretçisi olur muydu?
¿ Le visitó alguien?
Susanne'e mektup var. Doris'in de bir ziyaretçisi var.
Una carta para Suzanne, una visita para Doris.
Sadece çok telefon görüşmesi yaptığını biliyorum. Bir de paket getiren çok ziyaretçisi olurdu.
No sé qué decirle, sólo que recibía muchas llamadas venía mucha gente, le traían paquetes.
Çok ziyaretçisi var mıydı?
¿ Ha tenido muchas visitas?
Kaçmaya çalışma yoksa Binbaşının ziyaretçisi olur.
- No trate de escapar o el mayor tendrá compañía.
Doktorun bir ziyaretçisi var.
una visita para el doctor.
Bazısının ziyaretçisi yoktur,..
Siempre hay alguno al que no va a verle nadie.
Festival ziyaretçisi olsanız bile bunu yapmak zorundasınız.
Debe hacerlo, aunque sea un visitante del Festival.
Çok sık ziyaretçisi olmaz.
Tiene pocos visitantes.
Şu anda bir ziyaretçisi var.
Ya tiene una visita.
Bay Başkan, müzemize yeni kattığımız değerin ilk ziyaretçisi olarak Halk Müzesi sizi ağırlamaktan büyük onur duyuyor.
Señor presidente, el Museo del Pueblo se enorgullece al darle la bienvenida...
Fakat çok ıssız bir yerdir, bu yüzden bu günlerde çok ziyaretçisi yok.
Pero, es un lugar muy solitario, no hay mucha gente visitándolo estos días.
Ziyaretçisi olmayan birine.
Alguien que no tenga visitas.
Ama Bay Trotsky'nin ziyaretçisi çok... İngiliz ve Belçikalı politikacılar... Alman mülteciler, aşırı solcular.
Pero el Sr. Trotsky recibe muchas visitas, políticos ingleses, belgas, refugiados alemanes de extrema izquierda.
Blum denen kızın, iki yıllık bir erkek ziyaretçisi olduğunu biliyor muydun?
¿ Sabe que la muchacha Blum ha tenido un amigo durante dos años?
"Erkek ziyaretçisi benim."
Yo soy el amigo. "
Katharina Blum'un erkek ziyaretçisi ki, bir tane midir, fazla mıdır bir yana o da sizin konuklarınız arasında mı?
¿ Está el amigo de Katharina Blum- - dejemos de lado si hay uno o muchos de ellos- - entre sus invitados, también?
Katharina'nın erkek ziyaretçisi olduğu aklına gelmiyor mu hiç?
No se le ocurrió que él fuera el amigo de ella?
Karının erkek ziyaretçisi olman, senin için hoş bir durum olabilirdi.
Buen gusto sería ser el amigo de su esposa.
Hiç ziyaretçisi var mıydı?
¿ Algún visitante?
Bu arada sürgündeki Tadanaga'nın hiç ziyaretçisi olmuyordu.
Mientras, Tadanaga no tuvo visitas en el exilio.
Birçok ziyaretçisi olurdu.
Tenía muchos pretendientes.
Ne ziyaretçisi? - Ben neden bilmiyorum?
- ¿ Qué visitantes?
Bu gece Maj'ın yatağında yatmak yok çünkü Maj'ın bir ziyaretçisi olacak.
Esta noche no podrás dormir con Maj, porque tendrá un visitante.
60 kişilik koğuşta kaç kişinin ziyaretçisi geliyor sor- -
Somos 60 personas. ¿ Cuántos de nosotros reciben visitas?
- Kızın bu sabah ziyaretçisi varmış.
- Tuvo un visitante esta mañana.
Anlaşılan, Penny'nin ziyaretçisi onu sakinleştiricilerle öyle doldurmuş ki, kızın şakulu kaymış.
El que visitó a Penny... la llenó de tranquilizantes y la dejó casi inconsciente.
İletişim Merkezi, Proje Ziyaretçisi arıyor. Chequamegon'dayız.
Central de Comunicaciones, aquí Proyecto Visitante, avistamiento en Chequamegon.
Ziyaretçisi yok.
Ni una sola visita.
Geri döndüğünden beri tek bir ziyaretçisi bile olmadı.
No ha recibido a nadie desde su vuelta.
Ne ailesi ne de ziyaretçisi var.
Sin familia, sin visitas...
Bir Müze Ziyaretçisi
El visitante del Museo
Bay Gascoigne'un çok ziyaretçisi olur muydu, Madam?
¿ Sabe si el señor Gascoigne recibía muchas visitas?
Pazartesi akşamı, Bayan Allen'ın bir ziyaretçisi olmuş. Kırk beş yaşlarında, asker görünümlü,... ince bıyıklı, şık giyimli ve bir Standart Swallow Salonu arabası süren bir beymiş.
El lunes la señora Allen tuvo un visitante, un hombre de unos 45 años, más o menos, porte militar, bigote de cepillo, bien vestido y que llegó al volante de un "Standard Swallow".
Helen'ın bir ziyaretçisi daha var.
Helen tiene otra visita.
Çocukları olmalı, ama hiç ziyaretçisi gelmiyor.
Debe tener hijos, seguro, pero nunca tiene visita.
Müze ziyaretçisi, şu anda silahhanede hapissiniz. Müze ziyaretçisi, şu anda silahhanede hapissiniz.
Señor visitante, está confinado en la armería.
Driscoll'un ziyaretçisi...
Visita para Driscoll.
Conlon'un ziyaretçisi var!
¡ Visita para Conlon!
Bugün bir sürü ziyaretçisi var.
Tiene muchas visitas hoy.
Ama Bayan Baring'in hiç ziyaretçisi yoktu.
De Fane y Stewart, creo.
Polis ya da soyguncu, rahip ya da kilise ziyaretcisi, herkes söylüyor :
El policía y el ladrón, el cura y el feligrés, todos dicen :
Ziyaretçisi mi?
¿ Visitante?
Ziyaretçisi olup olmadığını hatırlamazsınız herhalde, değil mi?
TIENE RAZÓN EL SEÑOR ECONOMISTA.
Çünkü 12 yıldan sonra ilk ziyaretcisi geldi.
Hace poco recibió visita, la primera vez en 12 años.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]