Zoran traduction Espagnol
108 traduction parallèle
Maalesef anneannemin uykusu çok hafifti ve en ufak seste uyanırdı.
Por desgracia, tiene el sueño frágil, y salta al más suave ruido. Eres tú, Zoran.
Sen "yobaz" bir şişkosun.
¡ Mamá, Zoran ha roto nuestro tarro de mermelada!
Sıcak suyu kim kullandı?
Zoran, ¿ estás ahí?
Zoran nereye bakıyorsun?
Cito al Camarada Tito...
Yarın görüşürüz! Zoran, artık beni eve bırakmana gerek yok.
No hace falta que me acompañes más.
Haydi Zoran! Süre bitti.
Sólo una estrofa.
Zoran sütlacına elini bile sürmemiş.
¿ Y qué? No le hará mal adelgazar un poco.
Ve okulumuzu'Tito'nun memleketine yürüyüş'adlı etkinlikte temsil edecek. Dahası, Zoran'ın bu güzel şiiri, tüm ödüllü kazananlar arasında yazılmış en iyi kompozisyon seçildi.
Además, el precioso poema de Zoran... es la mejor diserción de todos los ganadores.
Bu, Zoran'ın Belgrad'daki en iyi kompozisyonu yazdığı anlamına geliyor.
Eso significa que Zoran ha escrito... la mejor diserción de todo Belgrado.
Zoran'dan kibarca bu güzel şiirini bizlere okumasını rica ediyorum.
Le pediré a Zoran que nos recite su poema.
Benim!
- Soy yo, Zoran.
Benim, Zoran!
- ¡ Qué te pasa, soy Zoran!
Bırak kalayım! Çok korkuyorum.
Por favor, Zoran, déjame.
Biraz da bu yürüyüş boyunca Zoran arkadaşımızın neler yaptığından bahsedelim.
¡ Pero nadie se fue! ¡ Nadie! Hablemos de... lo que nuestro amigo Zoran hacía durante la marcha.
Bay Zoran'ın mektubunda şikayet ettiği şey nedir?
Recapitulemos :
Mektubunda benden ve kaba etlerinden!
¿ De qué... se queja el Sr. Zoran en esta carta? Se queja de mí y de su...
Asker zoran, bu aristokrat soyundan kalma değerli yüzüğü... bakın... bakın.. neden Jasna gibi bir askere versin?
Veamos. ¿ Por qué el pionero Zoran ha ofrecido su preciado anillo... que ha adornado las manos de generaciones de aristócratas... a la pionera Jasna?
Zoran'ın bu grubun morali üzerinde çok kötü bir etkisi var.
Bueno. El pionero Zoran causa un desastroso efecto... en la moral del grupo.
Eve döndükten üç gün sonra, taahütlü postayla bana bir mektup geldi. Ondan gelmiş, bizzat Zoran'ın kendisine.
Tres días después de nuestra vuelta... llegó una carta para mí, por correo certificado.
Zoran Drift'in esir tüccarlarına barış!
¡ Paz a los mercaderes de esclavos de Tendencia Zoran!
Bunlar kardeşlerim, Vojislav ve Zoran.
Son mis hermanos, Vojislav y Zoran.
Söyle, Sloane'a nasıl bilgiler verdi?
Dime, ¿ qué información le ha dado a Sloane? Zoran Sokolov.
Zoran Sokolov. Bay Sark'la yoğun işler yapmış serbest çalışan bir paralı asker.
Un mercenario independiente que ha tenido frecuentes tratos con el Sr. Sark.
Albay Zoran kaçak alrmı vermiş.
- ¿ Sí, querida? Han escapado tres prisioneros, señor.
Ne diyosun sen be?
El Coronel Zoran ha dado la alerta de fugitivos.
- Zoran ve Miro.
Zoran y Miro.
Zoran, bak!
Zoran, cuidado.
Zoran!
¡ Zoran!
Adı Ziliç'ti. Zoran Ziliç.
Fue Zilic, Zoran Zilic.
Bu araştırma sırasında öğrendiğim bilgilere göre bu cinayetlerin kaçak olan savaş suçlusu Zoran Ziliç'in yönettiği bir milis kuvveti tarafından işlendiğine eminim.
Por la información obtenida durante esta investigación... estoy seguro de que los crímenes los cometieron paramilitares serbios... bajo las órdenes de Zoran Zilic... un conocido criminal de guerra que permanece fugitivo.
- Zoran Ziliç cezalandırılmalıdır.
- Que Zoran Zilic sea llevado a la justicia.
Onu tanımıyormuş gibi yapmadan önce şöyle buyurun :
Zoran Zilic. Y para que no tenga que fingir que no lo conoce...
Bosna Hersek halkına ve Amerikalı yardım işçisi Rickie Edmonds'a yaptıklarından dolayı aranan Zoran Ziliç'i yakaladığımızı bildirmekten mutluluk duyuyoruz.
Nos alegramos... de informar de la captura de Zoran Zilic... buscado por crímenes de guerra contra el pueblo de Bosnia y Herzegovina... y por el asesinato de Rickie Edmonds, un cooperante estadounidense.
Zoran...
Zoran... no comas tan rápido.
Ne dedin?
¿ Entonces por qué Zoran está pegando la foto de Tito?
Yoldaş Tito'dan alıntı yapıyorum.
¡ Zoran, no mires por la ventana!
Neden donatlarını yemiyorsun?
Zoran, ¿ por qué no te comes los buñuelos? No puedo, gracias.
Aşk acısı çekiyor.
Zoran tiene una chica, se llama Jasna.
Zoran, bir şey mi var?
Nada, señorita.
Acele et!
¡ Vamos, Zoran, date un poco de prisa!
Zoran krep ister misin?
¿ Quieres unos frisuelos?
Zoran, tahtaya gel!
Zoran, ven a la pizarra.
Arkadaşınız Zoran... Küçük Zoranımız... 'Tito'yu seviyor musunuz?
Vuestro amigo Zoran... nuestro "Zoki"... ha ganado el primer premio en el concurso... sobre el tema "¿ Te gusta el camarada Tito y por qué?"... y representará a nuestra escuela... en la "Marcha a través del hogar de Tito".
Zoran için endişeleniyorum.
Estoy muy preocupado por Zoran.
Zoran Tito'yu seviyor.
ZORAN AMA A TITO.
Tanıştırayım, Zoran!
Os presento a Zoran.
Zoran'ın komünistlerle işi yok.
¡ Imposible!
Saçmalık!
¡ Zoran no tiene nada que ver con los comunistas!
Gitmek isteyip istemediğine Zoran'ın kendisi karar verecek.
Zoran decidirá él solo si quiere ir o no.
Zoran!
Zoran...
Zoran Ziliç adında biri.
El responsable se llama Zilic.