Zoya traduction Espagnol
288 traduction parallèle
Maymun, Sessiz Olan, Psikopos, Hemşeri Zoya, Bulldog, Tilki, Terzi, Çoban, Baykuş, Gece Uçan.
El Mono, el Callado, el Patriarca, el Paisano, Zoia,
ZOYA ZARUBİNA, SOVYET İSTİHBARATI Konferansa hazırlanmalarına yardım etmem için Tahran'a çağrıldım.
ZOYA ZARUBINA - Inteligencia soviética " Fui convocada a Teherán para ayudarles a preparar la conferencia.
Çok kurnaz bir müzakereciydi.
ZOYA ZARUBINA - Inteligencia soviética Él era un negociador hábil.
Merhaba Zoya Teyze.
Hola, tía Zoya.
Zoya Teyze, bu Dina.
Tía Zoya, ésta es Dina.
Zoya Pavlova kızınız mıydı?
¿ Zoya Pavlova era su hija? Eramos sus patrocinadores.
Bu fotoğrafları Zoya'nın bulunduğu yerde, bir fotoğraf makinesinde bulduk.
Encontramos estas fotos en una cámara donde Zoya fue hallada.
Evet, bu benim kız arkadaşım.
Sí, es mi novia. Es Zoya.
Bu Zoya.
- ¿ Por qué?
Zoya'yı birincil referansımız olarak kullanacağız.
Usaremos a Zoya como la principal referencia. ¿ Cuál era su estatura?
Binalar Zoya'dan ne kadar uzaklıkta?
¿ A qué distancian están los edificios de Zoya?
Onda, Zoya'nın DNAsı da vardı.
También contiene ADN de Zoya.
Zoya ve ben o yatakta birçok kez seviştik.
Zoya y yo hicimos el amor en esa cama muchas veces.
Zoya'yı kendi bedenine hapsetmeye çalışırken öldürdün.
Mató a Zoya, tratando de encerrarla en su propio cuerpo.
Zoya bana geldi.
Zoya vino a mí.
Bence Zoya ona göz kulak olmanı istediğinde,... aklındaki gözlerinden aşağısını felç etmen değildi,... değil mi, Doktor?
Ese era el pacto. Pienso cuando Zoya le pidió que la cuide paralizarla de pies a cabeza, no era lo que ella tenía en mente. ¿ No es así, Doctor?
Zoya Petrovna'dan bahsediyorsunuz sanırım.
Supongo que está hablando de Zoya Petrovna.
Zoya Petrovna.
Zoya Petrovna.
Zoya'nın ilk müşterisi olduğunu biliyor muydun?
¿ Sabía que fue el primer cliente de Zoya?
Adı Zoya mıymış?
¿ Su nombre era Zoya?
Ama evet, adı Zoya Petrovna.
Su nombre era Zoya Petrovna.
Çünkü geçen perşembe, Zoya öldürülmeden önceki son randevusu.. ... Booth Beyimizle imiş. Kızın hem ilk, hem de son dalgası oymuş.
Porque el jueves pasado, el día antes de que asesinaran a Zoya el Sr. Booth era la última cita en el calendario lo que lo convierte en su alfa y omega.
Zoya'yla haftada 3-4 kez görüşüyormuşsun.
¿ Veía a Zoya tres o cuatro veces por semana?
Zoya Petrovna, Will.
- Zoya Petrovna, Will.
Zoya Petrova hakkında konuşmak istiyorum.
Necesito hablar de Zoya Petrovna.
Bu Zoya kimdir, tanımıyorum.
No conozco a esta Zoya.
Geçen cuma gününden Zoya'dan ses çıkmaması tuhaf gelmiyor mu?
¿ No le parece raro que no haya oído de Zoya desde el viernes pasado?
Zoya kimdir tanımıyorum.
- No conozco a esta Zoya.
Ama Zoya yine geldi.
Pero Zoya vino de todas formas.
Gözdesi Zoya'ydı.
Zoya era su favorita.
Zoya'nın başına gelenleri öğrenmek istiyorum.
Sólo quiero saber lo que le pasó a Zoya.
Zoya başlangıçta mutluydu.
- Zoya estaba contenta al principio.
Başına gelecekleri bile bile sen de Zoya'yı mı getirdin?
Y usted dejó que Zoya viniera. Sabiendo lo que iba a pasarle.
Korkarım ki Zoya Petrovna cinayetinde çakışan birkaç meselemiz var.
Temo que hay conflicto de intereses en el homicidio de Petrovna. ¿ De veras?
Zoya'yı sordular. Zoya'yı aldılar.
Pidieron a Zoya y eso obtendrán.
Zoya Petrovna cinayetiyle ilgili konuşmuştuk birkaç gün önce.
Hablé con él hace unos días sobre el asesinato de Zoya Petrovna.
Hem de Zoya'yı öldüren aynı bıçakla.
Con la misma navaja que a Zoya.
Nasıl olsa Nick bana Zoya ve Vanya öldürülürken gerçekten nerede olduğunu söylemez. Belki de siz bana nerede olduğunuzu söylemek istersiniz Bay Osterman.
Como Nick no me dice dónde estaba en realidad cuando asesinaron a Zoya y a Vanya quizá pueda decirme dónde estaba usted, Sr. Osterman.
FBI sizin müvekkilinizin olay esnasındaki bizzat tanığı olduğuna göre....... bu davayı jüri karşısına çıkartabilmem için müvekkilinizin... Zoya öldürülürken FBI gözetiminde olmadığını kanıtlamak zorundayım.
Y como el FBI confirma la coartada de su cliente para ambos homicidios mi única esperanza de llevar el caso ante un juez es poder probar que Nick no estaba en custodia federal a la hora que asesinaron a Zoya.
Zoya
Zoya.
Eğer yakalanırsam, kızımın hayatını tehlikeye atmış olurum
Si soy capturado, mi hija Zoya estará en apuros.
Kevin'ın sana aldığı yüzük bu mu, Zoya?
¿ Le diste a Kevin este anillo, Zoya? .
Zoya'nın yalan söylemek için ve cinayet işlemek için gerekçesi var. Bütün bunlar nasıl bir dava üzerinde olduğumuzu gösteriyor.
Zoya tiene un motivo para mentir, Wow, esto realmente da una imagen del número de casos a los que nos estamos enfrentando.
Zoya Carter'ın DNA'sı Federal Araştırma Bürosun'daki izlerle uyuşmuyor.
El ADN de Zoya Carter no hay coincidencia en el CODIS.
- Masha değil misin sen?
¿ Zoya? ¿ No eres Masha?
Masha değilsin harika
- Zoya. - No eres Masha ¡ Estupendo!
Stalin onları memnun etmek istiyordu.
ZOYA ZARUBINA
Zoya daha önce de böyle bir şey yapmıştı.
Zoya ha hecho este tipo de cosas antes.
Zoya Pavlova.
Zoya Pavlova.
Bu özgürlükle ilgili değildi. Ya da Zoya'yla.
No se trataba de libertad o de Zoya.
Gleen
Zoya.