Âşığım traduction Espagnol
463 traduction parallèle
Sana âşığım.
Estoy enamorado de ti.
Sana ilk gördüğüm andan beri âşığım.
Me enamoré de ti, al primer momento en que puse los ojos en ti.
Sanırım sana hâlâ âşığım Vonnie yenge.
Creo que todavía tengo un enamoramiento contigo, tía Vonnie.
Camille, sana hâlâ fena halde âşığım.
Camille, aún estoy terriblemente enamorado.
Ama sana âşığım.
Pero te quiero a ti.
- Sana neden mi âşığım?
¿ Por qué te quiero a ti?
Sana âşığım, ve Nene'yi incitmek istememen beni daha çok aşık ediyor.
Eres mi amor. Me gustas así, porque no quieres que Nene sufra.
Dürüst olalım. Kabul ediyorum. Sana hâlâ âşığım.
Pero lo admito, aun te amo.
Sana hâlâ âşığım.
Aun te amo.
Ben ona âşığım.
Estoy enamorada de él.
Çok geç, Rocky. Sana âşığım.
Ya es tarde, Rocky, estoy enamorada de ti.
Âşığım, görmüyor musun?
¿ No ves que estoy enamorado?
Sam, ben bu kıza âşığım.
¡ Estoy enamorado de esa chica!
Gwen, sana sahiden âşığım. Farkında değil misin?
Gwen, te quiero de verdad, ¿ no te das cuenta?
Eskiden âşığım olan zengin ihtiyardan.
De un viejo rico que fue mi amante.
Sana âşığım.
Te amo.
Sana âşığım Tony!
Te amo, Tony.
Sana âşığım.
Te quiero.
"İzin Ver Seni Arayayım Sevgilim, Sana Âşığım" şarkısını çalan müzikli süpürge bir pazarlama faciası oldu.
Nuestro musical, que toca "Let Me Call You Sweetheart" es un fracaso. Consigue algo más alegre...
Ama sana âşığım ; bu da bana gurur veriyor,..
Te amo... por eso estoy orgulloso.
Hayal kırıklığı diyemem, ama akıllandım ve âşığım.
No... sólo formal y enamorado.
Lordum, ona âşığım, biz birbirimize aidiz.
Mi señor, le amo de verdad... y estamos comprometidos el uno con el otro.
Sana çok âşığım, sevgilim.
Estoy tan enamorada de tí, corazón mío.
Seviyorum, Evet. Şimdi âşığım ve sanki herkes bunu anladı. İşte bu yüzden.
Ahora te amo y parece que todos ya lo sepan y que por eso nos miren.
Evet âşığım.
Ciertamente, estoy enamorado.
Ben leydime âşığım.
Porque yo, Amo a mi ama profundamente.
Ona âşığım. Benim karım o.
- La quiero.
Tamam, büyük bir yıldızım ama işin özünde ben büyük bir hayran kitlesine sahip büyük bir yıldızım. - Biliyorum. - Karıma da âşığım.
Vale, soy una estrella, pero en el fondo soy una estrella con muchas fans... que quiere a su mujer.
Sana âşığım ancak seni anlamıyorum.
Yo te quiero como eres, pero no te comprendo.
Hayatımda hiç yalan söylemedim, çok karışık bir şey, ama şimdi, bir yalancı ile yaşıyor, bir yalancı ile yatıyor, bir yalancı ile sevişiyorum ve bir yalancıya âşığım.
No he... mentido nunca porque es demasiado complicado. Ahora me doy cuenta de que vivo con una mentirosa, duermo con... con una mentirosa, y hago el amor con una mentirosa. Y amo a una mentirosa.
Bak. Ben âşığım.
- Fíjate, ¡ me tiene encantada!
Ama ben sana âşığım.
Yo te amo.
"S.. tir et, âşığım işte." dersiniz.
" A la mierda, estoy enamorado. Joder.
Şükür ki... sana âşığım.
Afortunadamente... estoy enamorada de ti.
Maalesef, ben de sana âşığım.
Desafortunadamente, yo también estoy enamorado de ti.
Bana vuran ilk kadına hâlâ âşığım.
Yo aún amo a la primera mujer que me pegó.
- Ve ona âşık oldun. - Evet, ona âşığım.
Y la amas, claro.
Yoksa âşık olamadığınızı mı düşünüyorsunuz? Hayır.
¿ O es que piensa que no es susceptible?
Hakkımda anlattığım o kadar şeyden sonra bana âşık olamazsın.
¡ No puede! Después de todo lo que le he contado no puede enamorarse de mí.
Gwen, sana aşığım. Sen de âşık olduğunu söyledin.
Estoy enamorado de ti y tú me dijiste que me querías.
Lord Dobé'nin kızının âşığıyım.
Soy el amante de la hija de Lord Dobé.
Hanımım, yaşlı bir adamın ölümüne olabildiğince kederlendim. Ama hiç tanımadığım bir âşık için nasıl gözyaşı dökebilirim?
Mi señora, lamento la muerte de un anciano como todos, ¿ pero cómo voy a llorar por un amor que no conocí?
Ya da hiç âşık olup olmadığımı sor.
O me pregunta si he estado enamorada.
Ben âşığım.
Yo también estaba enamorada.
Ya da hiç âşık olup olmadığımı sor. Bana gezegenin Vulkan'ın dolunaylı sakin bir gecede nasıl gözüktüğünü anlat.
Cuénteme cómo es su planeta Vulcano una plácida noche de luna llena.
Chandrapore'yi o kadar uzaktan görünce ona âşık olmadığımı fark ettim.
Al ver la ciudad de Chandrapore tan lejos supe que yo no lo amaba.
Bu benim için tam anlamıyla bir felaket olmuştu. Çünkü beni onunla tanıştırdığı andan beri ona delice âşıktım.
Esta fue una catástrofe para mí porque desde el momento en que me la presentó estuve enamorado de ella.
Tek yaptığım, diğer evli insanlar gibi... çok genç insanlarla evli olanların yaptığı gibi, âşık olmaktı.
Pero lo único que hice fue enamorarme... como mucha otra gente que se casó muy joven.
Sana âşık olmadığımı biliyorsun.
Sabes que no te amo.
# On senedir, hayatında âşık olmamış bir kadına aşığım. #
# Están enamorados desde los diez años de una mujer que no los quiso nunca. #
# On senedir, hayatında âşık olmamış bir kadına aşığım. #
# Están enamorados desde los diez años, de una mujer que no los quiso nunca. #