Çarşamba traduction Espagnol
3,973 traduction parallèle
Çaydan önce birkaç şarkı, Müzikal Çarşamba'mızın geleneğidir.
Algunas canciones antes del té, la alternancia musical de los miércoles.
Çarşamba akşamı yemekte burada olacak.
Estará aquí el miércoles para la cena.
Basketbol maçımı Cuma'dan, Çarşamba'ya alıyorum.
Pasando mi partido de baloncesto del viernes al miércoles.
Her Çarşamba gecesi "happy hour" olurdu.
Tenían "hora feliz" todos los miércoles por la noche.
Ve her Çarşamba gecesi orada olurdum.
Y yo iba todos los miércoles por la noche.
Her Çarşamba gecesi de bir kadın dikkatimi çekerdi.
Y todos los miércoles por la noche veía a esta mujer.
Golf oynarken : "Yeni çükümü çarşamba günü alıyorum."
En el campo de golf, "Comprar una polla nueva el miércoles".
Yani çarşamba günü 3 gibi başlayıp gece 2'ye kadar süren bir zaman aralığından bahsediyoruz.
Así que estamos hablando de la "happy hour" de los miércoles por la noche que comienza a las 3 : 00 de la tarde y termina a las 2 : 00 a.m.
A ; kanser olmasaydın bu aldatmak olurdu ve B ; bugün Çarşamba öğleden sonrası.
A, sería un engaño si no tuvieras cáncer y B, es noche de miércoles.
- Bugün çarşamba.
- Es miércoles.
Perşembe? Çarşamba?
¿ El jueves o el miércoles?
Eğer kızlar kulübü, kermeslerini çarşamba yapacaklarsa, çöp toplama zamanını, değiştirmemiz gerek. Meclis üyesi Blackwell, benim için zevk oldu.
Y si el club de las chicas va a tener su venta de pasteles el miércoles, tendremos que cambiar la recogida de basura.
- E ölmüştüm çünkü. Çarşamba.
Eso es porque estaba muerto.
Şeye kadar bekle, bilmiyorum, Çarşamba'ya kadar mesela.
- Apárcalo, Neil. Hasta el... no sé, el miércoles.
Önümüzdeki çarşamba uğrayacağım.
- El miércoles voy.
Eğer topallayarak gelmek istersen Çarşamba ve Perşembeleri bir fiyatına iki promosyonu var.
Ofrecen un dos por uno los miércoles y jueves por si te interesa.
Bu çarşamba Dennis Kitson'ın doğum günü partisine katıldım.
El sábado pasado fui a la fiesta de cumpleaños de Dennis Kitson.
Pazartesi, çarşamba, cuma buradayım.
Lunes, miércoles y viernes, estoy aquí.
Çarşamba ve perşembe nerede olduğunu buldum...
Descubrí dónde estuvo el miércoles y el jueves.
Jonathan Made, Çarşamba gecelerinden birinde oynanan basketbol maçlarına davet ettiğim arkadaşlarımdan birinin adıdır.
Jonathan Meade es el nombre de un amigo al que invité a uno de mis partidos de baloncesto de miércoles por la noche.
Ama pazartesi, çarşamba, cuma saat 7-9 arası gidiyorum.
Pero voy los lunes, miércoles y viernes de las 7 : 00 a las 9 : 00.
Düğün de Çarşamba günü.
Y el casamiento el Miércoles.
- Çünkü öyleyse... Domates siparişleri çarşamba günene kadar bize ulaşmayacak.
- Porque si es así, no me llegará el cargamento de tomates hasta el miércoles.
Çarşamba başlıyoruz.
Empezaremos el miércoles.
Ama,... Eyalet Savcılığı Will'in, Çarşamba geceleri oynadığı basketbol maçlarında,... yargıçlar ve bahisçiler arasındaki bahisleri düzenlendiğine inanıyor.
El fiscal cree que Will arregló apuestas entre jueces y corredores de apuestas en sus juegos de basquetbol de las noches de los miércoles.
Üçü de Will Gardner tarafından Çarşamba geceleri düzenlenen basketbol maçlarında düzenli olarak oynuyorlarmış.
Todos jugaban regularmente en los juegos de basquetbol los miércoles en la noche, organizados por Will Gardner.
Spencer Roth, Çarşamba günü bütün GLAC üyelerine yaklaşmamızı istedi.
Spencer Roth nos pidió que hablemos con GLAC el miércoles.
Çarşamba günü kadın sığınma evine gidiyorum.
Los miercoles voy a un refugio de mujeres.
- Çarşamba, Perşembe.
Miercoles, Jueves.
Okul sorunlarıyla mücadele ederken, Elisabeth'in üstünü değiştirmeye bile zamanı yok. Ne Pazartesi, ne Salı, ne de Çarşamba.
Luchando contra el fracaso escolar Elisabeth nunca tiene tiempo de cambiarse de chaqueta ni el lunes, ni el martes, ni siquiera el miércoles.
Şey günü çarşamba günü uğrayacakmış.
Dijo que vendría el miércoles.
Ama çarşamba günü buraya geldi ve elinde yeni bilgi olduğunu söyledi.
Pero el miércoles vino y dijo que tenía información nueva.
Geçen hafta Çarşamba günü mü?
¿ Una semana para el miércoles?
Çarşamba sabahı, kim beni kösele ayakkabılarıma yeni topuk taktırmaya götürmek ister?
¿ Quién me quiere llevar el miércoles de mañana a mandar a cambiar los tacos de mis zapatos de vestir?
Peki o zaman yarın Çarşamba.
- Mañana es miércoles.
Çarşamba günü golf arkadaşı ortaya çıkınca mahkemeyi kaçırmazsa tabii.
No cuando su compañero de golf de los miércoles aparece y secuestra al tribunal.
Trigonometri bitti. Galapagos'dayken teslim edemediğim laboratuar ödevleri de tamam. Çarşamba günü verilecek olmasına rağmen İngilizce ödevi bile bitti hatta
Tengo trigonometría, todos mis análisis de Galápagos... y una redacción que no tenía que estar hecha hasta el miércoles.
Süper o zaman Çarşamba günü görüşürüz.
Bueno, bien, te veré el miércoles.
Ama iki yıl önce bir çarşamba sabahı evinin yakınındaki Parkta Bay Chen, Bayan Jiang'ı gördü. Komşuları ve arkadaşlarına
Pero una mañana de miércoles, hace dos años... en el parque forestal Daan, cerca de su casa... el señor Chen vio a la señorita Jiang... enseñando a sus vecinos y amigos... la danza Yuan-Ji.
Çarşamba günleri genellikle Canal'da bir sürü eski suçlu ile birlikte yüksek bahisli Poi Gow oynar. Açık bir şekilde şartlı tahliyesinin şartlarını ihlal ediyor.
La mayoría de los miércoles se juega grandes cantidades al Pai Gow en el Canal con otros ex convictos... una clara violación de la condicional.
Çarşamba günü alt ettiğim domuz...
El cerdo que me cepillé el miércoles...
Ben Çarşamba ve Cuma günleri saat 5.00 te onunla oluyordum.
Yo le tenía cada miercoles y viernes a las 5 : 00.
Her Çarşamba, oraya gizlice giriyorum... Ölülerin saçları ocakta onlara yapışmadan saçlarını kesiyorum.
Mira, cada miércoles, me meto aquí y les corto el pelo antes de que los metan en la caldera.
Çarşamba
¿ Tú crees?
Çarşamba olsun o zaman.
Que sea para el miércoles.
Carsamba gunu baban tip konferansina gittiginde verecegimiz parti.
El que vamos a tener el miercoles cuando su padre va a la conferencia medica.
Cunku o carsamba aksami olacak tip konferansini planlamakla fazlasiyla mesgul.
porque el esta ocupado planeando Su conferencia medica Miercoles por la noche.
Dogru ve sen de carsamba aksami yapacagin partide bizim calmamizi istiyorsun?
Hmm. Derecha. Y usted queria que jugaramos su partido la noche del miercoles.
Bu krockiler carsamba gunu mu sunulacak?
Esto, uh, lanzamiento crotchkies el miercoles.
- Carsamba mi?
- El miercoles?
Evet, carsamba.
Si, el miercoles.