English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ç ] / Çekme

Çekme traduction Espagnol

2,485 traduction parallèle
Dünyanın sonu gelmeden tam bir dakika önce şunu çekme içine.
No empieces de nuevo un minuto antes del fin del mundo.
Buradaki konaklamanı kendini tecrite çekme olarak düşünmelisin.
Debes pensar en tu estancia aquí... como un retiro.
Sana dikkatlerini çekme demiştim.
Te he dicho que no atraigas su atención.
Çok iyi. Eski usul don çekme. Hayranlık uyandırıcı.
El famoso tirón del calzoncillo en la raja, admirable en cierto modo.
İki : elektrik hatlarını çekme.
Dos : tiro los cables para la electricidad.
Afganistan'dan askerlerimizi çekme zamanı gelmedi mi?
"Lars Hesselboe, tras las bajas sufridas estos últimos días, ¿ no sería ya hora de retirar las tropas danesas de Afganistán?"
Ne diyeyim... Kamyon çekme birliği...
Muy bien, ¿ qué le digo a la compañía del remolque?
Kabloyu çekme, bomba patlar.
No tires del cable, la detonará.
Bul, ama çekme.
Encuéntralo, no tires de él.
Genital herpese dikkat çekme ayı olduğunu duydum.
Me enteré de que es el mes de concientización sobre herpes genital.
Barfiks çekme de var. En kötüsü de o.
Y haciendo flexiones.
Lütfen otostop çekme.
Dime que no hiciste el dedo.
Kasım çekme yaptı Dave.
Está bien, me desgarré un ligamento, Dave.
Dave, kasım çekme yaptı!
¡ Dave, me desgarré un ligamento!
- Sıkı dur, çekme kendini.
- Tranquilo. No tires.
- Çekme.
- No tires.
Eski günahlar için ceza çekme mesela?
¿ Expiación por los pecados del pasado?
Hayır bir resmi çekme.
Hazme una fotografía.
- Çekme bunu
- No filmes esto.
- Kalçasını stabilize etmek için çekme iğnesi koyabilirim.
Puedo estabilizar el fémur con un clavo de tracción. - ¿ Verdad?
Tanıştığımıza memnun oldum Rodney Johnson. Conway Taş Ocağı Çektirdiğin acılar kadar acı çekme zamanı.
Encantado de conocerte, Rodney Johnson.
Evet, işte aynı anlaşma gereği, olay yerimizde inceleme yapma ve fotoğraf çekme hakkına sahip.
Sí, bueno, ese mismo tratado le autoriza a él a acceder y fotografiar nuestra escena del crimen.
Ayağını gazdan çekme.
Mantenga el pie en el acelerador.
"İtme çekme işleri için kuvvetli adamlar aranıyor."
"Se busca : Hombre musculoso y discreto para empujar y halar"
Bana siktir çekme!
¡ No me digas que me vaya a la mierda!
Sol kürek kemiği ile omurga arasına 150 gramlık şişe çekme uygulandı, 4 saatte bir kalomel ve Dover tozu karışımı veriliyor.
Le administramos seis onzas entre la escápula izquierda y la columna. Calomel y polvo de Dover son administrados cada cuatro horas.
Çok derine çekme, hasta olursun.
No inhales tan fuerte, te pondrás mala.
Çekme elini!
¡ No muevas la mano!
Kenara çekme vakti.
Es hora de ir a mas. Dejame manejarlo.
Rex, dikkat çekme.
Rex, no atraigas la atención
Vay be, Joe, üniversite erkek birliğinin temsilcisi ve kürek çekme takımının kaptanı mıydın?
Wow, Joe, fuíste el alma máter de tú fraternidad. - ¿ y capitán del equipo de remo? - y del equipo de lucha.
Nişan yüzüğü, evlilik yüzüğü, acı çekme. Göreceksiniz.
Anillo de compromiso, anillo de bodas, anillo de sufrimiento.
Diş çekme işlemi boyunca elini tuttu.
Se cogieron de las manos mientras le sacaba el diente.
- Bunu çekmeliyim. - Hayır çekme.
- Debo ir por mi cámara.
Buradaki konaklamanı kendini tecrite çekme olarak düşünmelisin.
Debes pensar en tu estancia aquí como un retiro.
Bir süre dikkat çekme.
Mantente escondida por un tiempo, ¿ de acuerdo?
Kırkma yok, çekme yok.
No jales, no tires.
Sana demiştim nutku çekme sakın ama medyumunu buldum.
Sheppard. Eh, no me vengas con el "te lo dije", pero encontré a tu psíquico.
Çekme. Hiç havamda değilim.
- Apaga la cámara. - ¡ Vamos!
Çekme!
¡ No lo tires!
Dikkat çekme şimdi, trene binene kadar bekle.
No llames la atención, esperaremos hasta que estén en el tren.
ARAÇ ÇEKME ALANI Trafik Şubesi
ZONA DONDE OPERA LA GRÚA
Hastayla işiniz bitince Foreman'ı boşa kürek çekme konusunda tedavi edin.
Cuando acabes con el paciente, trata a Foreman por golpearse la cabeza contra la pared.
'Dikkat çekme'nin ne anlama geldiğini biliyor musun?
¿ Sabes lo que significa ser "obvia"?
Üç yaşından küçükken anestezi olan çocukların öğrenme zorluğu çekme ihtimali daha fazlaymış, biliyor muydun?
¿ Sabías que los niños que pasaron por anestesia antes de los tres años tienen más probabilidad de desarrollar problemas de aprendizaje?
Maçın ne durumda olduğunu babamın tespih çekme hızından anlıyorduk.
"Lo que solía pasar era que a medida que el partido se ponía interesante..." "... el rosario de cuentas de padre se movía más rápido. "
- Bana "birinci ders" ayağı çekme Barry.
- No me hables así.
Salak doktor beni ikna etti ama çekme yaptı şimdi de.
El estúpido doctor me convenció, y ahora está chorreando.
beni geri çekme.
No me lleves de regreso.
Bütün yol boyunca da parmağını düğmeden çekme.
Mantenla apretada todo el tiempo.
Bana aga ayakları cekme, yavsak.
hermano. idiota.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]