Çingeneler traduction Espagnol
349 traduction parallèle
Çingeneler.
"Gitanos".
Çingeneler gibi.
Digamos que soy un nómada.
Çingeneler.
Gitanos.
- Çingeneler, değil mi?
- Gitanos, ¿ no? - Sí.
Binlerce yıldır biz Çingeneler ölülerimizi bu şekilde gömdük.
Por mil años, los gitanos hemos enterrado así a nuestros muertos.
- Çingeneler neden gidiyor?
- Los gitanos se están yendo.
Çingeneler çok konuşur, az öldürür.
Los gitanos hablan mucho y matan poco.
Çingeneler savaşta ne yaparlar?
¿ Y qué hacen los gitanos en la guerra?
Çingeneler genelde yalan söylerler ama, o ıslanmış bir kediye benziyordu.
Parecía un gatillo medio ahogado.
Çingeneler böyle hilelerle hava atarlar.
Los gitanos se hacen así los importantes.
Çingeneler, dans, şarap...
las gitanas, el baile, el vino...
- O çingeneler kızımız çaldılar.
- Son gitanos que roban niños.
Biliyor musun, üçünü de çingeneler kaçırdı sanmıştım.
Pensaba que quizás habían irrumpido los gitanos y habían acabado con todos ellos.
Çingeneler gideli bir hafta oluyor.
Hace una semana que se fueron.
Ne at bulundu ne de çingeneler.
Nunca cogieron al gitano, ni encontraron el caballo.
Apollonia, çingeneler orasını kendileri tıraş edermiş.
He oído que las gitanas os afeitáis ahí abajo.
Mısır Dük'ü ve Çingeneler kralı bu konu hakkında ne diyor?
¿ Qué dicen el Duque de Egipto y el Rey de Bohemia?
Mutluluk, biz Çingeneler için bir sanattır.
La felicidad, para nosotros los gitanos, es un poco como nuestro oficio.
Bırakalım, Çingeneler kendi işlerini halletsinler.
Dejemos que los gitanos hagan las paces entre ellos.
- Çingeneler.
- Son gitanos.
Çingeneler.
Son gitanos.
Çingeneler arabistandan geliyor, Mısır'dan.
La palabra inglesa "gypsy" proviene de Egipto.
Bu çingeneler Madero'ya gidiyorlar.
Los gitanos van camino a Madero.
Yalancılar ve pahalı çingeneler.
- Fulanas mentirosas y caras.
"Çingeneler seni kapı ağzına bırakmış."
Te abandonaron unos gitanos ".
"İçimizde şeytanlar var ; komünistler, liberaller, Yahudiler, çingeneler."
"Hay demonios entre nosotros : comunistas, liberales, judíos, gitanos".
Sen ve annen, çingeneler gibisiniz.
Tu madre y tú sois como gitanos.
Çoğu zararsız serseriler. Pazar yeri soytarıları, sizin ülkenizdeki Çingeneler gibi.
Muchos son vagabundos inofensivos que animan los mercados, como los gitanos de su país.
Çingeneler tarafından eğitilmiştir.
Está entrenada por gitanos.
Adrian Çingeneler ile arkadaştı.
Adrian era amigo de los gitanos.
- Çingeneler, buraya!
Aquí, gitanos.
"haydutlar ve çingeneler yaşıyordu."
"... por ladrones y git... "
Teşekkürler, "çingeneler... ve denilir ki çingeneler,... etrafta dolaşan yabancıları öldürüp cesetlerini yerlerdi."
Gracias, "gitanos... " y gitanos, de quienes se decía,... que comían cadáveres de vagabundos asesinados. "
Çingeneler gibi sürekli göçüp duramazsın.
No puedes andar siempre de aquí para allá como una gitana.
Seninle bu gece tanışmamız tesadüf değil. Seni çingeneler yolladı.
Quizá no Io creas, pero nuestro encuentro no fue casual.
Çingeneler mi?
Los gitanos te mandaron. ¿ Gitanos?
Hey çingeneler! Hepiniz domuzsunuz!
¡ Estos mormones no tienen vergüenza ni la conocen!
Neden çingeneler gibi çadırlarda yaşıyorlar?
Acampan aquí como una tribu de gitanos. ¿ Tampoco tu lo sabes?
Siz çingeneler sünger gibi içiyorsunuz.
Los gitanos bebéis como peces.
Biz de çingeneler kadar yoksuluz.
Somos pobres como gitanos.
Siz çingeneler bile Isa düşmanları yüzünden çalışmaya zorlanıyorsunuz
Hasta los gitanos estáis forzados a trabajar, debido a los anticristos.
Çingeneler idare eder.
¡ Los gitanos son buenos!
- Çingeneler.
- Los gitanos.
Çingeneler hakkında bilmeniz gereken bir şey var.
¿ Quiere saber algo de los gitanos?
- Çingeneler aldı.
- Los gitanos lo tomaron.
Çingeneler burada durmuş, El Diablo da şu yöne gitmiş.
Los gitanos se detuvieron aquí. El Diablo huyó por ahí.
Profesörle çingeneler yaptı.
Fueron el Profesor y los gitanos.
Lurs, Argéles, Rivesaltes, Fortbarreau, Drancy ve daha birçokları. Yahudilerin yanında İspanyol Cumhuriyetçiler farmasonlar ve çingeneler de vardı. Tüm bu insanlar istek üzerine Almanlara gönderilmişti.
La gente que había participado en estas persecuciones eran grandes en número, sin mencionar aquellos que participaron indirectamente, por sus propias razones personales, para librarse de sus competidores, etc.
Hey, anaları fahişe çingeneler, sizi bugün boka sokucaz.
Hijos de puta romana, hoy vamos a haceros comer mierda
Bu lanet çingeneler.
¡ Maldito mundo de gitanos!
Bir zamanlar çingeneler kadar hürdüm
Él trepa demasiado despacio.