English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ç ] / Çorba

Çorba traduction Espagnol

3,213 traduction parallèle
Çorba kokusunda üstüme yoktur.
Dios, soy buena con los olores de sopas.
Eski bir çizmenin içindeki tavuk kemiklerini çorba yapılması için mi kurtaracaksın?
¿ Salvar huesos de pollo y botas viejas para que los vagabundos hagan sopa?
Sanırım çorba kremalıydı değil mi yaşasın!
Creo que esa sopa tenía como base crema.
- Muhtemelen.Yani demek istediğim çorba kremalıydı sonuçta.
Probablemente. Quiero decir, comió esa sopa a base de crema.
Ama siz masa örtülerini ve çorba kaşıklarını konuştunuz öyle mi?
Manteles y cucharas de sopa, ¿ si?
- Bir bardak çorba için vursa mıydım?
- ¿ Qué iba a hacer? ¿ Dispararle?
Bir bardak çorba için vuracak mıydın?
¿ Dispararle por una taza de sopa?
Sıcak bir tas çorba ve spor kanalı.
Un tazón caliente de sopa y sportscenter.
Dışarda çorba ve sporu asla aynı yerde bulamayız.
No vamos a encontrar deportes y sopa como esta
Şimdi beyni çorba gibi ve dil kemiği de... Boynu da toza dönmüş ama sen bunun cinayet olmadığını söylüyorsun.
Y ahora su cerebro es sopa y su hueso hioides... su cuello está hecho polvo y ¿ me estás diciendo que no ha sido asesinada?
Her gün Kırmızı Haç üniformalı kraliçelerin ve prenseslerin ziyafetleriyle ilgileniyoruz, muhtaçlara çorba dağıtıyoruz.
Cuando cada día vemos fotografías de reinas y princesas con el uniforme de la Cruz Roja, sirviendo sopa a algún desgraciado.
Asla yeterince çorba olmaz.
Nunca hay suficiente sopa.
Bir kase çorba ve bir sandviç birlikte bir bara girerler. Barmen de der ki, "Kusura bakmayın..." "... burada öğle yemeği hizmeti vermiyoruz. "
Una taza de sopa y un bocadillo entran en un bar y el camarero dice : "Lo siento, no servimos comida aquí."
Sırf seninle iki hafta geçinir sonrasında çorba için kemiklerini kullanırdık.
Habríamos durado quince días contigo y aun así nos hubiesen quedado los huesos para la sopa.
Muhtemelen kocaman olmuşsunuzdur, ama çok fazla çorba içmeyin. Yoksa geri döndüğümde sizi tanıyamam.
Deberías... haber crecido, pero no comas demasiada sopa... para que los reconozca cuando vuelva, pronto...
Belki de bir tas çorba kaynatmalıyız?
Quizás podríamos hacer sopa.
Çorba için 11 dolar mı?
¿ 11 dólares por una sopa?
Ve hepsi de bir adamın başına çorba dökmek istediği için olacaktı.
Y todo porque quiso tirar una olla de mejunge sobre la cabeza de un hombre.
Biraz tavuklu çorba, biraz nine sevgisi yeter.
Un poco de sopa de pollo y fideos, un poco de amor de abuelita.
- Evet. Belki de şu dışarıdaki masalardan birinde oturmuştur ve bir kase domatesli çorba ya da tonbalıklı sandviç sipariş etmiştir.
Tal vez se sienta en una de las mesas de fuera, y mientras está ahí, pide un plato de sopa de tomate o un sandwich de atún y...
Çorba.
Sopa.
Çorba hoşuma gitmez.
No me apetecía la sopa.
Leonard, hayatım öpüşüyoruz, sıcak çorba içmiyoruz.
Leonard, cariño, nos estamos besando, no tomando una sopa caliente.
Çok meşgulüm Bob. Jüri üyesiyim, masalar dolusu çorba tadacağım.
Tengo mesas y mesas de sopa de marisco que juzgar.
Çorba var mı evde?
¿ Hay algo de sopa en la casa?
Abla, bana biraz daha çorba ver.
Hermana, echa más sopa.
Ordövr, çorba, balık, arasına sandviçler, fıstık ezmesi ya da dışarı yemeğe götür.
Entremeses, sopa, pescado, entre... sandwiches, crema de maní, crema de malvavisco o comida para llevar.
Çorba Çiftliğine ne dersin?
¿ Qué tal "Souplantation"?
Yiyebildiğin kadar salata çorba makarna falan işte.
Tenedor libre de ensalada, sopa y pasta.
Bugün soğuk çorba yapacağız. Hiçbir şekilde ateşe ihtiyacımız olmayacak.
Hoy, haremos gazpacho... que se hace... sin fuego alguno.
Etli çorba ve karides.
Sopa de albóndigas y camarón con nueces.
Toplum çorba gibidir.
Err, la sociedad- - es una gran tarta, ¿ vale?
Ama bazen sıcak ve bir tabak çorba olabilir.
Pero a veces es tan caliente como un plato de sopa.
Sen de çorba yapıyorsun? !
Y tu haces sopa.
- Çorba yapmıştım.
- He hecho sopa.
Çorba almak için kafeteryaya gitti.
Bajó a la cafetería por un poco de sopa.
Çorba ve salata büyük kuşa geliyor.
Combo de "Sopa de Sidewinder" y ensalada para el pajarón.
Annen bana çorba getirip duruyor.
- Su madre sigue trayéndome sopa.
Belki biraz çorba.
Quizá un poco de sopa.
Gil Dong, biraz daha çorba al!
Gil Dong, ¡ toma un poco más de sopa!
Ama yeni çorba ve pirinç yedik.
Acabamos de comer sopa y arroz.
Oteli temizlediğimizde, çorba kasesini aldık mı?
¿ Conseguimos el bol de sopa cuando limpiamos el hotel?
Dinle, buraya bir çorba kasesi için geldim bir değeri olabilir.
Mira, me topé con un bol de sopa que creo que podría valer algo.
Hım, bu çorba kasesi en iyi masalarda servis ediliyor olmalı.
Este bol de sopa en particular podría usarse en las mejores tablas periódicas.
Bit pazarında aldığınız çorba kaselerinin değerini nükleer laboratuvarlarda araştırmak huyunuz mudur?
¿ Tiene el hábito de autentificar en laboratorios nucleares el valor de tazones de sopa comprados en el mercado de pulgas?
Hemen eve dön ve Bayan Patmore'a arama ekibi için çorba ısıtmasını söyle.
Vuelve a la casa lo más rápido que puedas y pídele a las Sra. Patmore... que prepare algo de sopa para los que ayudaron.
Ama Sybil çorba dağıtmayacak.
Pero Sybil no estará sirviendo sopa con cucharón.
Çorba iyi gider mi?
¿ Está bien sopa?
Çorba mükemmel olur.
Perfecto.
Markus çorba sever mi?
¿ Le gusta a Markus?
Çorba bitti Annie.
Se acabó la sopa, Annie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]