Önümüzdeki hafta traduction Espagnol
1,815 traduction parallèle
Önümüzdeki hafta güvenlik tecrit tatbikatı yapacaktık.
Íbamos a hacer un ejercicio de encierro de seguridad la próxima semana.
Dur, dur... Önümüzdeki hafta mı?
Espera, espera- - ¿ El próximo fin de semana?
Önümüzdeki hafta bir rehabilitasyon evine girecek.
Registrandose en una casa a medio camino la semana que viene.
Önümüzdeki hafta evimizde bir şükür günü düzenleyelim.
Déjanos tener un servicio de oración la próxima semana en nuestra casa.
Sadece önümüzdeki hafta boyunca seninle olmasını kıskandım biraz bense Mick'le olacağım.
Es que estoy celosa de que ella te tenga la semana próxima... -... y yo tenga a Mick.
Önümüzdeki hafta sonum tatil ve bende sen, ben ve Cabo San Lucas'ı düşündüm.
Voy a tener un fin de semana libre, y estaba pensando en tu y yo,... el Cabo San Lucas.
Filmi önümüzdeki hafta sonuna kadar teslim etmemiz gerek biliyorsun.
Sabes que tenemos que acabar con esto para el final de la semana que viene.
Bu önümüzdeki hafta gösterime girmeyecek miydi?
¿ Es la película que se estrenará la próxima semana?
Önümüzdeki hafta elime biraz para geçecek.
Tendré algo de dinero la próxima semana.
- Neredeyse unutuyordum önümüzdeki hafta, her biriniz en az bir uçak düşürmezse kovulursunuz.
Oh, casi me olvidaba... quien no derribe al menos un avión durante las próximas 4 semanas.. está despedido.
- Önümüzdeki hafta, salı saat 2'de.
- El martes, a las 2.
- Önümüzdeki hafta.
- La semana entrante.
- Önümüzdeki hafta sadece Pazartesi.
- Solo el lunes. La próxima semana.
Tamam, peki o zaman önümüzdeki hafta sonu gidelim.
Veámoslo entonces el próximo fin de semana.
Önümüzdeki hafta gelecek olması iyi olacak değil mi?
Qué bueno que regresa la semana que viene.
Yani, tam olarak önümüzdeki hafta çıkıyor.
Bueno, lo publicarán. La semana que viene, en realidad.
Önümüzdeki hafta mekanik dersi var.
No, se trata de la Mecánica de la próxima semana.
Önümüzdeki hafta için kanalınızı ayarlayın ve onlara neden bu kanalı ayarladığınızı anlatın.
Regresen la semana que viene. Diles por qué.
Önümüzdeki hafta burada bir davetimiz var.
Haremos una pequeña recepción la semana que viene.
Önümüzdeki hafta seni almaya gelirim, olur mu?
Te recogeré la próxima semana, ¿ de acuerdo?
Meteorolojiye göre önümüzdeki hafta gelmeden dereceler düşmeyecek.
Hace un calor aplastante ahí fuera, chicos, según el Servicio Meteorológico Nacional, las temperaturas no bajarán de los 38 grados hasta principios de la semana próxima,...
Önümüzdeki hafta Minneapolis'e gideceğim.
Iré conduciendo a Indianápolis la semana que viene.
Teşekkürler Mike. Önümüzdeki hafta yağmurlu, şemsiyelerinizi unutmayın.
Gracias, Nick, será un fin de semana lluvioso, así que no olviden el paraguas.
Önümüzdeki hafta her hâlükârda onunla tanışacağım.
No, de todos modos, la conoceré la proxima semana.
Son görüşmeler önümüzdeki hafta, başkanın, Winston Salem'i ağırladığı zaman olacaktır.
El debate final tendrá lugar la semana Próxima, con Winston Salem, como anfitrión del contingente del Presidente.
Erkek arkadaşım önümüzdeki hafta hapisten çıkıyor.
Mi novio sale de la cárcel la semana que viene.
Önümüzdeki hafta ayarlarız, tamam mı?
Vamos a resolverlo la próxima semana, ¿ De acuerdo?
Dane bugün gitmiyor çünkü onun kaydı önümüzdeki hafta.
Y Dane no va hoy porque su inscripción es la próxima semana.
Önümüzdeki hafta eve dönersin sanmıştım.
Pero pensé que no estabas llegar a casa hasta la próxima semana.
Dagilmayin, izin kâgidini hâlâ getirmemis olanlar ve de önümüzdeki hafta Griffith Gözlemevi'ne yapacagimiz ziyaret için 90 dolar getirmeyenler var.
Esperen. Aún necesito algunos de sus permisos y los 90 dólares para el viaje al Observatorio Griffith la próxima semana.
Önümüzdeki hafta geri gelip tüm sehri silip süpürmeliyiz.
Deberíamos volver la próxima semana y arrasar con toda la ciudad.
Önümüzdeki hafta ben bosum.
Estoy libre la próxima semana.
Aslina bakarsan önümüzdeki hafta bana pek uymuyor. "Jonas Kardesler" sehre geliyor.
¿ Sabes? , la próxima semana no puedo, los Jonas Brothers están en la ciudad.
- Önümüzdeki hafta ne yapiyorsun?
- Oye, ¿ qué harás el fin de semana?
İş önümüzdeki hafta.
Es para la semana que viene.
Önümüzdeki hafta gece yarısı Bijou'da Rocky Horror gösteriliyor.
Hay una función de medianoche de Rocky Horror en el Bijou.
Eğer Paris'e geri yollayacaklarsa önümüzdeki hafta orada olacağım, daire bakmaya başlayayım.
Y si nos mandan de regreso a París podría buscar un departamento cuando esté allí la próxima semana.
Önümüzdeki hafta ne yapacağım konusunda bile hiçbir fikrim yok. Hayatımın kalananı hayli hayli boşver.
No he pensado en lo que haré la semana próxima ni el resto de mi vida
Kemik kanseriyim. Bu karışım olmasaydı önümüzdeki hafta ölmüş olurdum.
Tengo cáncer de hueso,... sin esto estaré muerto dentro de una semana.
Son duruşma önümüzdeki hafta olacak.
La sentencia será la semana próxima.
Önümüzdeki hafta onu görmeye gelecekmiş.
Quedó en verla la semana próxima.
Önümüzdeki hafta, Arlen.
La semana próxima, Arlen.
Önümüzdeki hafta, ben Funsuk Vangdu'yla milyon dolarlık anlaşma imzalayacakken, o...
La próxima semana, firmare un gran contrato con Phunsukh Wangdu
Önümüzdeki hafta dinlenseler iyi olur.
- Tal vez deberíamos dejarlos descansar. - ¡ Excusas, excusas, excusas!
Oswald'ın zararını sigorta karşılar ve sen de önümüzdeki altı hafta boyunca depolarını doldurursun.
El seguro cubre a Oswald. y tu llenas tus camiones con 90 galones para las próximas seis semanas.
Unutmayın, gözleri, önümüzdeki birkaç hafta çok hassas olacak. İçerde hafif ışık, dışarıda koyu camlı güneş gözlüğü..
Ahora recuerde, los ojos de él estarán sensibles por unas semanas, así que poca luz adentro, afuera lentes oscuros- -
Önümüzdeki iki hafta boyunca seni takip edebilmemiz için burada kalman gerekecek.
Tendrás que quedarte por las próximas dos semanas así podemos vigilarte.
Önümüzdeki birkaç hafta, dünyayı olduğu gibi görebilmen için sana yardım edeceğim, tamam mı?
En las proximas semanas te ayudare a ver al mundo como es en realidad.
Elimdekine benzer bir defter edinmeni sonra da önümüzdeki iki hafta boyunca düşüncelerini, aklına gelenleri bu deftere karalamanı istiyorum.
Abel, lo que quiero que hagas la semana próxima es que te consigas una libreta como ésta y empieces a anotar tus pensamientos o lo que se te cruce por la mente.
Önümüzdeki birkaç hafta boyunca kaç boş odanız var?
¿ Cuántas habitaciones libres tienes por las siguientes dos semanas?
Yani, önümüzdeki hafta.
Deberá estar bien durante una semana así que la semana próxima.