Ücreti traduction Espagnol
1,888 traduction parallèle
Acemiler için der ücreti 150 dolar.
Y la sesión de principiantes $ 150.
Giriş ücreti, 50.000 papel.
La entrada cuesta 50 mil verdes.
Bu koruma ücreti mi?
¿ Es una cuota de protección?
Önce sıraya geç, formu doldur ve ücreti öde.
Haremos primero la fila, rellenar el formulario, pagar las tasas.
Çok iyi bir teklif yaptı, desteklerin için sağ ol bu arada dört günün ücreti ödenecek.
Me hizo una muy buena oferta. Gracias por tu apoyo. Y te voy a pagar los cuatro días completos.
Yoksa gecikme ücreti olur.
Si no, habrá un recargo por retraso.
Sence gecikme ücreti ne olur?
¿ Cuál crees que será el suplemento?
Ayrıca kurs ücreti oldukça pahalı.
Y muy costoso.
Birinin babanın istediği ücreti vermesi pek kolay olmayacak, dert etme...
No será fácil conseguir a alguien que pague el precio que quiere Papá. No te preocupes...
Peki ya bağlantı ücreti?
Ya... más la reposición.
Fazla mesai ücreti için bana gelmeyin tamam mı?
No me pidan horas extras.
10 dolar giriş ücreti ama berbat çalıyor olabilirler.
$ 10 la entrada, pero pueden ser malos.
Beni dinle evlat, bir daha beni Guster'ın işini yapmak için buraya çağırırsan, senden danışma ücreti alacağım.
Escúchame, chico. Si vuelves a arrastrar mi culo hasta aquí para hacer el trabajo de Guster... Te haré pagar la consultoría.
Ama ücreti ne kadar bilmiyorum.
Pero no sé cuánto se paga.
Madem ücreti ödedim, kullanalım o zaman.
Está paga, así que es mejor usarla.
- Bu şerifin kahve ücreti.
- Esto es para el sherif, café.
ABO ücreti, iade edilmez.
NHEG, no reembolsables.
Bundan sonra ücreti 10 sent yaptık ve asla değiştirmedik. çünkü o haklıydı.
Luego de eso, cobramos 10 centavos y nunca lo cambiamos, porque tenía razón.
- Kargo ücreti almadığımızı söyle.
- Dile que tenemos entrega gratis.
Kargo ücreti almadığımızı söyledik zaten.
Nosotros ya ofrecemos entrega gratis.
Mesai ücreti olmadan.
Sin tiempo extra.
Posta ücreti yok.
Sin Código Postal.
İki dönem işletme okudun ama okul ücreti yüksek geldi.
Hiciste dos semestres de económicas, pero la matrícula era demasiado.
Sahibi beni kuru temizlemeciye götürdü. Ama bazı şeyler ücreti hakediyor.
El propietario me ha dejado sin blanca pero algunas cosas valen su precio.
Giriş ücreti alıyorsun ama.
Estabas cobrando la entrada.
Şimdi ondan katılım ücreti iste.
Ahora, preséntale la cuota de participación.
Kimse bu listeye ufak bir giriş ücreti ödemeden bakamaz.
Nadie mira esta lista hasta que haya hecho una pequeña compra.
Taksit ödemeniz % 37 bileşik faizli her dakika kontrat ücreti anlaşılmamış...
Un pago global final interés del 37 % por minuto sin incluir la tarifa del contrato.
Doyurucu ücreti senin kredi kartına göndermeye çalıştığımızda reddedildi.
Cuando intentamos cargar los gastos de los costos de ingreso a tu tarjeta de credito, fue rechazada.
Kaç kişi 1 Rupilik bir ücreti karşılayabilir?
cuantas personas pueden pagar una tarifa de 1 rupia?
Bu adamın saatlik ücreti bizim yaslı dulumuzun aylık gelirinden daha fazla.
Este tipo gana en una hora más que en nuestra llorosa viuda hace en un mes.
Belki de hiçbir zaman doğru ücreti vermemişizdir.
Puede que nunca le hayamos ofrecido el pago correcto.
Evet, ama burda endişeleceğin vergi yok, idman yok, ajans yok, yönetim ücreti yok.
Sí, pero aquí no tienes impuestos, ni honorarios de entrenamiento, ni de agencia, ni de representante por qué preocuparte.
625 Avro 40 Sent. Giriş ücreti hariç.
625 euros 40 céntimos, tú estás dentro de la tarifa.
- Ders ücreti ne kadar?
- ¿ Cuánto cuestan, las lecciones?
2 ders ücreti ödüyorum.
Pago 2 lecciones.
Kocanız ücreti o kadar çok düşürdü ki şimdi bunlardan kendim kurtulmalıyım.
Su esposo le hizo bajar sus honorarios demasiado y ahora tendremos que tirarlo todo nosotros.
O kafa başı ücreti.
Ese es el precio por cabeza
Bu bir servis ücreti gibidir.
es como una iglesia
Ama onun ücreti, artı masraflar, sigorta orkestranın ücreti, yevmiyeleri, 3 günlük konaklama... Hepsi dahil Los Angeles Filarmoni'den daha ucuza geliyor.
Pero lo que cobra, más su representante, el seguro, el precio de la orquesta, los 3 días y los caprichos, salen más baratos que L.A.
Emin ol biliyorum ama giriş ücreti çok pahallıymış.
Créeme, lo comprendo. Pero el precio de admisión es demasiado alto.
Bana en iyi ücreti vereceğini biliyordum.
Bueno, sabía que tu pagarías el mejor precio.
Yani ücreti, tuvaletimi onararak mı ödeyecekler?
¿ Quiéres decir que van a pagar por éste material, arreglando mi inodoro?
En kötü ihtimalle bizden kira ücreti alırlar.
En el peor de los casos, nos cobrará el uso del equipo.
200,000 dolar başlama ücreti ve ondan sonra aylık 5 bin dolar. - Yuh.
Son unos $ 200,000 de honorarios iniciales y 5.000 por mes después de eso.
Doğrudan parkı gören bir odanın ücreti ne kadardır acaba?
Cuánto cuesta una habitación con vista del parque?
Bulma ücreti diyebilirsin.
Llámalo un gasto por encontrarla.
Fazla mesai ücreti almayız ve biz özeliz.
No nos pagan horas extras y somos especiales.
Bir çeşit fidye ücreti mi?
Buscas algun tipo de honorarios?
Oda ve kalma ücreti de bizden.
Tendrás comida y cama gratis.
American İdol'da 30 saniyelik bir reklamın ücreti 750 bin dolar.
Un anuncio de 30 segundos en "American Idol" cuesta 750.000 dólares