Ücretleri traduction Espagnol
276 traduction parallèle
Afrika'daki en yüksek ücretleri ödüyorum.
Pago los sueldos más altos de Àfrica.
Avukatlık ücretleri oldukça ağır, bilirsin?
La defensa cuesta mucho.
- Mesai ücretleri nasıl?
¿ Y cuánto nos darán por las horas extras?
Madencilerin ücretleri elinde mi?
¿ Tienes la nómina de la mina?
Çalışanların ücretleri konusunda titiz davranıyorlar.
Creo que tienen mucho cuidado con la gente que contratan en esas fábricas tan grandes.
Bu arada son dakika ücretleri cebinizden çıkacak. Uçakları değiştirmeye çalıştım, işinize gelmezse kontuarda bir kontrol edin.
Te revisarán todos los bolsillos y tal vez tus cavidades.
Toptancılar düşük ücretleri için daha fazlasını istiyorlar.
Descargan mucho pescado... a cambio de la miseria que les dan los comerciantes.
Sinir ve nefret olmadan boğaz keserken ıslık çalan ya da şarkı söyleyen katilin bu neşeli haliyle netice itibariyle ekmeklerini kazanmak zorunda oldukları zor ve oldukça tehlikeli bir işin ücretleri.
Sin cólera, sin odio, con la placidez de los asesinos que silban o cantan mientras rajan gargantas, porque deben ganar el pan de cada día con los sueldos de una difícil y a menudo peligrosa profesión.
Size Barnum, Bufflalo Bill ile beraber her yerde en yüksek ücretleri vereceğiz.
La venderé muy caro, por todo el mundo.
Ona doğru ücretleri ödersiniz ve öldürmeyi yapacaktır.
Págale bien y matará por ti.
Ayrıca ısıtma ücretleri -
Y el alquiler que cobran. Pensaría...
Tüm masrafları ve ücretleri ödemem mümkün değil.
No podré pagar todos los costos y honorarios.
Fakir hastanesindeki çalışmalarınızı onların vizite ücretleri destekliyor.
Sus honorarios subvencionan su trabajo en el hospital para pobres.
Kamyonla taşımalar, tren biletleri, yiyecek masrafları. Tanıtım ve baskı ücretleri.
Los camiones, los billetes de tren, la comida, publicidad e imprenta.
Henry dükkanındaki başka herkes gibi ücretleri ve vergileri ödedi.
Henry pagaba la contribución y los impuestos como cualquier otro.
Aldığınız ücretleri harcamak için elinizi cebinize atacaksanız... nereye harcayacağınızı biliyorsunuz.
Y el que tenga dinero que gastar, ya sabe dónde gastarlo. - Puede estar seguro, jefe.
Geçen yıldan kalan ücretleri şirket halen ödemedi.
La fábrica no ha pagado todavía el balance del año pasado.
Doğru, çünkü geçmişte şartlar ve ücretleri ne olursa olsun Parma konuşanların hepsini öldürdü.
Sí, porque en el pasado fueran cuales fueran los cargos Parma siempre los ha librado.
Telif ücretleri?
- ¿ Derechos de autor? - Sí.
Doğa belgesellerinin yurtdışı satışlarındaki tekrar gösterim ücretleri için yumruk yumruğa girmişler.
Han emprendido una lucha feroz... por los derechos de emisión de sus documentales sobre naturaleza.
... fazla mesai ücretleri ve ödenekler.
Se llegó a un acuerdo sobre pensiones y horas extra.
Yolculuk ücretleri lütfen.
Todos los pasajeros deben tener sus ducados de transportación.
Heyecanlı olduğunuzun farkındayım ama gerçekten yaşınızı bilmiyor musunuz? ' - Yolculuk ücretleri lütfen.
Me doy cuenta de que debe estar muy nervioso, pero seguramente podrá recordar su edad.
- Yolculuk ücretleri lütfen.
- Qué terrible para Ud. - Ducados de transportación, por favor.
Bahse girerim sadece buralarda dolaşıp ücretleri toplamaktan çok daha fazla sorumluluğun vardır.
Apostaría a que tiene más responsabilidades que sólo caminar por aquí recolectando estos ducados.
Şimdi bir bakalım. Prova ücretleri var.
Adelantos al autor, 10.000, bonos, 50.000.
Kendi ücretleri ve çalışma şartları için... -... mücadele ediyorlardı.
Luchaban por sus propios sueldos y sus condiciones de vida.
4 Ekim 1900'den süre gelen yönetmelikler genel hükümler, girdi yönetmeliği hayvan yemi kaynakları. Ücret baremi : pazar, ağıl ve kesim ücretleri.
Las ordenanzas de tráfico del 4 de octubre de 1900, disposiciones, reglamento de suministro, distribución de piensos, lista de tasas, precio de mercado, tasas por almacenamiento tasas del matadero, tasas por la extracción de abrevaderos
Çeşitli masraflar, giriş ücretleri, sigorta, sağlık, vesaire, vesaire.
Gastos diversos : Honorarios, seguros, etcétera, etcétera.
Bütün o psikiyatrist ücretleri vergiden düşülebilir, Daine.
Los honorarios de un psiquiatra se deductibIe.
En sonda giderleri görüyorsunuz : Sadece malzeme ve inşaat maliyeti değil ayrıca mimarların ücretleri ve kara hizmeti giderleri.
Verán que el gran total requiere que se sumen... no solamente los costos del material y la construcción... sino los honorarios de los arquitectos... y los costos de jardinería.
Tüm masrafları ben karşılarım- - yemek, oda, giriş ücretleri.
Yo pago los gastos--comida, habitación, todo, entradas.
Posta ücretleri yükseldiğinden balık ve salamı kaybettiğimizi düşünüyorum.
Creo que perdimos Pescado y jamón... Cuando subieron los costos de envío.
Şimdi, ücretleri kim değiştirdi?
Ahora ¿ Quien cambió los precios?
Test, ameliyat ve doktor ücretleri ayrı ücretlendirilecek.
Los exámenes, la operación y la atención médica se cobrarán aparte.
Tek başına fazla mesai ücretleri kamu güvenlik bütçesini aştı bile.
El costo utilizado en horas extras agotó el presupuesto para la seguridad pública.
Astronomik vizite ücretleri vardır.
Tiene honorarios astronómicos.
- Hayır, ücretleri ödendi.
No, ya los pagaron.
Siz çocuklar kavga mı istiyorsunuz? Önce ücretleri toplayalım.
Pelead si queréis, pero luego marchaos.
Okul ücretleri için teşekkür ederiz ancak oğlumuz okumak istemiyor mu?
"Gracias por el dinero, pero mi hijo no quiere aprender?"
" Aylık ücretleri karşılığında...
"y les enseñaré a menear el culo"
2.derece kanıtlrı toplayacağız ağırlaştırılmış cinayet saldırısı için. Artı, diğer ücretleri unuttuk.
Lo llevaré de homicidio calificado para asalto grave... además de olvidar todos los otros cargos.
Diğer yandan, böyle yeni kanat çırpmayı öğrenen bir işletme için nakit harcamaları dışarı yansıtmaman daha iyi olabilir, avukatlar şirket ücretleri ve diğerleri için...
Por otro lado, con una empresa en ciernes como ésta... podrías considerar no desembolsar efectivo para los abogados - y pagar cuotas ni otras...
Ama daha az sattığımız için, ücretleri düşürmekten başka çare yok. Sonuçta ceremeyi işçiler çekiyor.
Pero como vendemos cada vez menos, no tenemos más remedio que rebajar los salarios, y claro los que salen perdiendo son los obreros.
Beş kuruş mu? Ama payandalarınızdan şikayetçi olan ben değilim. Montsou'daki gibi yeni ücretleri size zorla kabul da ettirmiyorum.
Si yo no me quejo de vuestros entibados, no os impongo una nueva tarifa como la Compañía de Montsou.
Yeni ücretleri kabul etmiyorlar. Etmiyorlar ve vagon başına beş kuruş zam istiyorlar.
Rechazan esta tarifa miserable, no la quieren y piden un aumento de cinco céntimos.
- Okul ücretleri artacak.
- Va a aumentar la matrícula de la escuela.
Faks ücretleri, süit 2571. 15 Ocak 2021. Gece11 : 15'den 11 : 30'a kadar.
Cobranza de Fax suite 2571, 15 de enero 2021... de las 11 : 15 horas 11 : 30 de la noche.
Bu ülke uzun zaman önce alınmış, satılmış ve ücretleri ödenmiştir.
Este país fue comprado y vendido hace mucho tiempo.
Sponsorluk anlaşmalarından nakit olarak neredeyse 800 bin aldım.. artı danışmanlık ücretleri, artı hayvan sözleşmelerinden komisyon.
He ganado casi $ 800,000 en anuncios, en efectivo... más comisiones por animales para entrega futura.
Avukat ücretleri ve olası cezai yaptırımların kat kat fazla olabileceği düşüncesiyle... Demek istediğim, ortaklar senin tarafından dava edilmeyi tercih ediyorlar.
- Intento decir que sumando... las tarifas de los abogados y la indemnización... preferimos que nos demande usted.