Ürünleri traduction Espagnol
1,171 traduction parallèle
Şirketimiz çelik, Petrol ürünleri ve uçucu kimyasallar üretiyor.
Fabricamos acero, productos petroleros y químicos volátiles.
Ya ejderhalar, dev örümcekler, mumyalar, zombiler ve hayal gücümün diğer ürünleri?
¿ Y los dragones, momias, y otros inventos de mi imaginación?
Örneğin, biliyorsunuz... Kendi ürünleri vardı.
Tenían sus propias cosechas.
Fabrika, peynir ürünleri üretecek şekilde geliştirildi.
La fábrica se adaptó para la fabricación de productos de queso.
tatlım, bu tanıtım ürünleri oldukça iyi.
Amor, Tupperware tiene cosas muy buenas.
Ve bir şirket milyarlar ve milyarlar kazanıyorsa ürünleri de hala devam ediyorsa öldürmeye, öldürmeye ve öldürmeye... Biz de bu hesabı özgür topluma kesersek o zaman bu resimde de yanlış bir şey var demektir.
que hubiera hecho algo horrible y que estuviera usted muriéndose en un hospital, es concebible que sabiendo que usted iba a morir, endosarse la responsabilidad de un crimen no cometido
Bu süt ürünleri dolapları ölüm kapanı.
Los refrigeradores de lácteos son trampas mortales.
Mesela sosis, ya da deniz ürünleri.
Platitos, posavasos...
Çalışmamı, ürünleri kaldırmamı istedi. En iyi pamuk işçisi bendim.
Y quería que me quedara a trabajar el campo de algodón.
Vejetaryen hamburgerler ve sağlık ürünleri.
Tres felices años de hamburguesas vegetarianas y asidófilus.
Gıda ürünleri bulunur hale geldi.
Los alimentos empezaban a estar disponibles.
Aynı rahatlığı, aynı ürünleri, aynı şansları istiyor olabilirlerdi. O zamanlar sosyalizm adıyla anılan sistemde kendilerinden sırf geleceğe dair sözler uğruna fedakarlıklar beklendiğini gördüler ve sınırlar açık olduğu müddetçe oraya ulaşmak oldukça kolaydı.
Hubieran querido tener las mismas comodidades, los mismos bienes, las mismas oportunidades, y veían lo que era llamado el socialismo en esa época, un sistema que demandaba de ellos sacrificios, con nada más que promesas para el futuro
Geçen sene şeker, süt ürünleri ve etle beraber alkolü de kestim.
Deje el alcohol junto con los azúcares procesados, los productos lácteos y la carne.
Sadece fırında pişirilmiş ürünleri için bile deneme yazısı yazabilirim.
Podría escribir una crítica sólo con la repostería.
Alt raf, et ve süt ürünleri.
¿ Ves? Estante inferior, carnes y lácteos.
- Evet. Sabun, kozmetik, bebek maması gibi ürünleri yapmak için kullanıyorlar.
La usan para hacer productos como jabón, cosméticos, comida para bebés.
- Banyo ürünleri.
- Productos de baño.
- Banyo ürünleri mi?
- ¿ Productos de baño?
Bütün ürünleri kutsardı ve yağmur yağmaya başlardı.
Él bendice todas cosechas y comienzan lluvias.
Daha çok gıda ürünleri.
Frutas y queso y...
Tanıtımını yaptığın... ürünleri bedava alabilirsin.
Obtienes cosas de la gente que quiere que le promociones algo.
Bunlar onun hayal ürünleri.
Nacidas de su imaginación...
Süt ürünleri kullanmadan yaptığım açıklama yeterli gelmedi mi?
Eso lo he cubierto ya con grumos no lácteos.
Bütün set için beş bin dolar. Tahmin edeyim, yüz bakım ürünleri almak için mi?
Para comprarte, imagino, productos para la piel.
Tırnağımı kırdım, deniz ürünleri geç kaldı, Bir hostesi kovmak zorunda kaldım, ve şimdi de eteğim yırtıldı.
Me he roto una uña, el pedido de almejas llega tarde he tenido que despedir a una camarera y me acabo de romper la falda.
Bayanlar, baylar bu ürünleri hayır için satmıyorum.
Bien, señoras y señores. No vendo estos productos por caridad.
Kadın hijyen ürünleri ya da modern çağa uyarlanmış haliyle, bir komedi kulübündeydi.
... productos vaginales. O su equivalente moderno : Los shows humorísticos.
Sunrise Pictures ürünleri hakkında bilgi almak isterseniz beşi tuşlayın.
Si desea información sobre los productos Sunrise, pulse 5.
"Lütfen aldığınız ürünleri kasalara getirin."
Por favor pasen por caja con sus últimas compras
Eminimki buradaki tüm kadınlar bu ürünleri tanıyorlar, hadi baylara hızlı bir şekilde anlatalım.
Estoy segura que todas las mujeres aquí están familiarizadas con estos productos, así que para los hombres hagamos un breve resúmen de ellos.
Sarhoş oldum, ve pembe kutudaki ürünleri denedim.
Me emborraché, y me puse todos los productos de la caja rosada.
- Bütün ürünleri denedim- - ojeyi, külotlu çorabı, hepsini.
- Me puse todos los productos- - pintura de uñas, medias panti, todo.
Beş dakika göz attığında yeni ürünleri hemen tespit eder.
Y ella tiene 5 minutos para descubrir que hay de nuevo.
Bu sırada Johnson Mills Şirketi çeşitli ev ürünleri için bir dizi reklam üretmesi için Don'a baş vurdu.
Mientras "Johnson Mills Corporation" acudió a Don para producir una serie de anuncios de productos para el hogar.
Ato'nun kopya ürünleri berbattı.
Las copias de Ato eran malísimas.
Ayrıca tanıtım sayesinde ürünleri yüz milyonlarca net gelir kazancı sağlayacak.
Aniquilaremos a ese hijo de puta. Ah, no estés tan segura. Es sólo un póster.
Phoebe'nin tıbbi ürünleri.
Los fármacos de Phoebe.
Portakallı ördek, deniz ürünleri salatası ve sufle.
Pollo a la naranja, ensalada de mariscos, suflé.
Evet, güzel deniz ürünleri var.
Sí, los mariscos son muy buenos.
- Ne? - Ya süt ürünleri?
- ¿ Qué tal tus productos lácteos?
Taze deniz ürünleri var, fiyatlar da iyi.
Mariscos frescos, buenos precios.
Babam A-1 spor ürünleri satıyor. Harika!
Mi papá es el dueño de la tienda de deportes A1.
Amway ürünleri satmaya gelmedik.
No hemos venido a venderle nada.
Simpson ürünleri deli gibi satarken ve Simpson cini sarhoşluğu dünyaya yayılırken para sel gibi akıyordu.
Con la mercancía de los Simpson vendiendo a lo loco y la ginebra Simpson mojando gargueros en todo el mundo el dinero entraba en cantidad.
"Bir özel şirket olan FPS'ye ait olan tüm mal ve fikir ürünleri kanunun koruması altındadır ve ihmaller en ağır şekilde cezalandırılır."
"Proteger toda la propiedad patentada o intelectual de FPS, empresa privada de California, bajo las sanciones más severas".
Uyuşturucu tacirleri ürünleri etiketler. - Marka gibi.
Muchos productores de drogas marcan su producto con calcomanias.
Davacının görüşüne göre ürünleri birini öldürdüğünde bir miktar sorumluluk taşımalılar.
Cuando haya acabado, le haré creer que fue usted el que puso ese foulard en su bolso
Mükemmel deniz ürünleri var.
Excelentes mariscos.
- Bunlar banyo ürünleri.
- Son productos de baño.
İtalya'dan gelen dondurulmuş ürünleri istemiyorum ki bunlar sadece birileri olgunlaşmış olduklarını söylediğinde satılırlar.
Esos productos que llevan
ve bütün gün boyunca üc kelime falan ettin, ve kelimelerin ikisi deniz ürünleri idi.
Y creo que quizás no me has dicho mas de tres palabras en todo el dia.