Şans getirir traduction Espagnol
534 traduction parallèle
Belki şans getirir. "
Quizá me dé suerte ".
Şans getirir.
Trae suerte.
Belki o küçük duş bize bol şans getirir.
Sé qué es lo que está mal.
Kötü şans getirir.
Trae mala suerte.
Bir şeyi şampanyayla başlatmak her zaman şans getirir.
Siempre trae buena suerte inaugurar algo con champaña.
Umarım sana şans getirir.
Espero que nos dé suerte.
İyi şans getirir.
- Da buena suerte.
Geline dokunmak şans getirir, terfim yaklaşıyor da.
Es de buena suerte tocar una novia, y se me viene un ascenso.
Belki de bu kara kedi bize iyi şans getirir, 41. bota.
Quizás nos traiga suerte a los de la lancha 41.
Kim bilir. Belki ikinize de şans getirir.
Podría traerle suerte a ambos.
Üçümüzün aynı fotoğrafta olması kötü şans getirir.
- Me pondré en el centro. - Por favor.
Şans getirir umarım.
Que le dé suerte.
Seçmelerden önce iyi şans getirir.
Da buena suerte antes de una audición.
Şu an onu ziyaret etmek şans getirir.
Trae suerte visitarla ahora.
Yanlış anlama ancak, dağıtana bahşiş vermemek kötü şans getirir derler.
No se ofenda, pero es de mala suerte no dar algo al repartidor.
Bir geyşa gülümsediğinde... sana şans getirir.
La geisha no siente el amor...
Çünkü size şans getirir.
Porque me dará suerte.
Belki eve iyi bir şans getirir.
Podría traer algo de suerte a la casa.
Kötü şans getirir.
Da mala suerte.
Kötü şans getirir.
Tú qué sabrás.
Aslında, bu bir bahar akşamı mı? Batı denizi olmasındansa, nehir olsun. Düşmüş orospu iyi şans getirir.
cuando, de repente, al lado del río... un tesoro encontré, cien monedas de plata.
Ekselansları, durmak kötü şans getirir.
Excelencia, da mala suerte detenerse.
Yok, kötü şans getirir.
No, trae mala suerte.
Üç kez, iyi şans getirir.
El tres da suerte.
Silah kötü şans getirir Marc.
Las armas dan mala suerte, Marc.
Bir yatakta 13 kız, kötü şans getirir.
13 chicas en una litera trae mala suerte.
- Ama biri şans getirir diyor. - Evet.
- Pero algún bien traerá.
Belki bana şans getirir.
Quizás me traiga suerte.
Bir doğum gününü berbat etmek gibi. Kötü şans getirir.
Es como equivocarse de cumpleaños, trae mala suerte.
- Kötü şans getirir mi dersin?
¿ Me traerá mala suerte?
Bu da şans getirir
Y eso es suerte también
- Bu kötü şans getirir.
- Será de mala suerte.
Sen gittiğinden beri çıkarmadı, kötü şans getirir.
No se lo ha quitado desde que te fuiste, Henry. Daría mala suerte.
- Bana hep şans getirir.
Siempre me da suerte.
Yiyelim iyi şans getirir.
Comámoslas para que nos den protejan.
Bana şans getirir.
Me trae buena suerte.
Bu da bana şans getirir.
Y esto a mí.
Bu, kötü şans getirir derler.
Eso trae mala suerte.
Bir pederi vurmak kötü şans getirir.
Es mala suerte matar a Ios "padres".
İyi şans getirir.
Trae buena suerte.
Meseleyi çözme yönteminiz size daima kötü şans getirir, ekselansları.
Su forma de hacer las cosas le va a traer mala suerte, Su Alteza.
Batıl inançlar kötü şans getirir ama kartlar çok güzel.
Da mala suerte ser supersticioso, pero las cartas son tan hermosas.
Ben de bir şey söyleyeceğim. Umarım size bol bol şans getirir.
Además espero que le traiga mucha suerte.
- İyidir. Şans getirir.
Es una señal de buena suerte.
Deli insanın bakışları kötü şans getirir.
La mirada de un loco da mala suerte.
- Haydi evet de, şans getirir.
Te dará suerte.
Şanslı kişilerle tanışmak şans getirir.
La suerte es muy contagiosa.
- Onlar kötü şans getirir.
Traen mala suerte.
Bersagliera yeterince ağladın, yoksa kötü şans getirir.
Legionaria, basta de llorar.
Gece boyunca burada beklerken düşündüm de eğer Savaş Kabinesi'ni bir şans vermesi için ikna etsem anlaşmanın tüm şartlarını yerine getirir miydin?
sentados aquí, he estado pensando. si puedo convencer al Gabinete de guerra debe hacer su parte del acuerdo?
Ve bu. Kötü şans bile getirir.
Esta aquí, trae mala suerte.