Şişman traduction Espagnol
5,799 traduction parallèle
Ama çok da şişman olmasın ki evi bırakıp gitmesin.
Pero no tan gordo que tengan que sacarlo cortando la casa.
O kadar şişman bir adam için şaşırtıcı derecede hızlı.
Para un gordo como él, tiene una sorprendente velocidad.
Sen şişman arkadaşını alabilirsin, ve bu Vatanseverlere, bunu gösterebilirsin.
Tú puedes tomar a tu gordo amigo, y de paso a estos Patriotas, y metértelos.
Hepsini şişman ve çirkin yaptım.
Las pongo todas feas y gordas.
Ölmüştür diye tahmin ettiğim anneniz şişman ve çirkin miydi?
¿ Era fea y gorda, tu madre, que estará muerta, supongo?
Şişman bir herifim.
Estoy gordo.
Şişman bir herifsin.
Estás gordo.
Beş kilo vermek pek sağlıklı gözükmüyor, sence şişman mıyım?
¿ crees que soy... gordo? No para Kansas. - Ohio.
Galiba her zaman şişman çocuk peyniri yiyen şişman çocuk olarak kalacağım.
Supongo que siempre seré el gordo que come queso para gordos.
Şişman kadın sahneye çıkana- - Anam!
El espectáculo no acaba hasta que la gorda... ¡ Mamá!
Madem öyle Barney'ye annenin aşırı şişman olduğunu söyleyebilir miyiz?
Si ese es el caso... ¿ Podemos decirle a Barney que está gordísima?
Aşı programı yapmak? Cesaretlendirecek şişman çocuklar?
¿ Niños gordos a los que alentar?
Şişman köpekler kimin umrunda?
¿ A quién le importa los perros gordos?
Şişman elma yanaklarına vur!
Dale en sus gordas mejillas sonrosadas.
Şişman kadın sahneye çıkana- - Anam!
El espectáculo no ha terminado hasta que la gorda... ¡ mamá!
- Şişman bir kediymiş.
- Este es un gato gordo.
Şimdi sizde de olan şişman hastalığınla ilgili bir reklam var.
Y ahora un anuncio de una enfermedad de gordos que usted tiene.
Şey, şişman adamlar nasıI çalışır bilirsin.
Bueno, ya sabes cómo funciona el gordo.
Şimdi izninizle, şişman karımın üzerine oturmak zorundayım.
Ahora, si me perdonan, tengo que ir a sentarme en mi gorda mujer.
Aslında bildiğimiz softbolun şişman kızlar için olanı.
- Pues básicamente la hermana gorda del softball normal...
Pasta okulundan mı yoksa son telefonumuza gelen şişman adamdan mı bahsediyoruz?
¿ Hablamos de la escuela de repostería o de un gordo al final de la noche?
- Seni şişman gösteriyor.
- Te hace gorda. - ¡ ¿ Qué?
Şimdi ne kadar şişman?
¿ Cómo está de gordo ahora?
Yani seçeneklerimden biri burada çulsuz şekilde yaşamak diğeri de zengin, şişman biriyle evlenip, nefret ettiğim bir yerde yaşamak?
¿ Entonces mis opciones son o vivir aquí arruinada o casarme con un gordo rico y vivir en un sitio que odio?
Şişman bir çocuğun yürüyen merdivenlerden itilmesi.
Es un niño gordo siendo hecho bajar una escalera mecánica.
Bir haftaya kalmaz şişman bir velet su kaydırağına sıkışır ve herkes bizi unutur.
Sí, pero en una semana, algún chico gordo se atascará en un tobogán acuático y todo el mundo se olvidará de vosotros.
Bu bilek kelepçesi, bacaklarımı şişman mı gösteriyor?
¿ Esta pulsera en el tobillo hace mis pantorrillas gordas?
Salak şişman arkadaşın Herkül'ün var.
Tu estúpido y gordo amigo Hércules, tiene esperanza con ella.
Bu şişman şakası değil.
Eso no es una broma gorda, tampoco.
Bu bilek kelepçesi, bacaklarımı şişman mı gösteriyor?
¿ Esta tobillera electrónica hace que mis tobillos se vean gordos?
- Şişman hissediyorum.
Me siento gorda.
- Sen şişman değilsin.
No estás gorda.
- Şişman olduğunu.
- Que estás gorda.
"Şişman kadın deliğe düşüyor" vidyosunu izledin mi?
¿ Has visto "La mujer gorda que cae en el pozo"?
"Şişman kadın deliğe düşüyor" vidyosundan sonra adresinin olduğu kayıt çoktan Youtube'da en çok izlenenler arasına girdi.
El video de su aparición es ya uno de los más vistos en YouTube, desde la "Caída de la Mujer Gorda en el Hoyo".
- Şişman kız ayakkabısı.
Son zapatos de gorda.
Hâlâ inekler gibi şişmanım, aylardır uykusuzum ve öz evladımı bir Xanax'ın yarısına köle tüccarlarına satarım.
Todavía estoy gorda como una vaca, no he dormido en meses, y me gustaría vender a mi hija como esclava por medio Xanax.
Şişman domuzlar ve şişman inekler gördüm, ama hiç şişman kuş görmedim.
Hay cerdos gordos, hay vacas gordas, no hay aves gordas.
Bana şişman olduğumu veya psikoterapinin kayda değer bir çalışma olmadığını, bunun gerçek olmadığını memurluktan daha büyük bir hedefim olması gerektiğini potansiyelimin israf edildiğini, sevgiye değer olmadığımı söylüyorlar.
Me dicen que soy gorda o que la psicoterapia no es un ejercicio valioso. Que no es real. Que debía haber apuntado más alto que a un empleo gubernamental que mi potencial está siendo desperdiciado que no merezco el amor.
Bir akvaryumum var. İçinde tatlı ve şişman süs balığım var.
Tengo un acuario... lleno de peces dorados gordos... muy queridos.
Şişman çocuklar hariç.
Salvo los gordos.
Ben de bu adamın şişman çocuklara ne garezi var diyordum.
- Bromeaba. Me preguntaba qué tenías contra los niños gordos.
- Çocuklarınız mutlu ve şişman olsun.
Que sus hijos sean felices y gordos.
Aslında orada oturup zihnimde 10 yıl ileriye alıp lisemizin yeniden buluşma partisini düşünüyordum. Justin şişman, kel, spor malzemeleri satan mağazasında yönetici asistanı olarak çalışıyor ve ben ise Los Angeles'da ya da New York'ta yaşayan ünlü bir aktörüm ve çok hoş bir erkek arkadaşım var.
Y, de hecho, me sentaba allí, saltaba 10 años al futuro y pensaba en nuestra reunión de secundaria, y veía a Justin, que estaba gordo y medio calvo, que era viceadministrador de una tienda de deportes
Şişman biri de değildi.
No era una mujer gorda.
- Hırslı, şişman keçi.
- Cabra grasosa
Şişman keçi!
! Cabra grasosa!
Adamın ne kadar şişman olduğuna göre değişir. Çok mu şişman?
Depende de lo gordo que sea. ¿ Muy gordo?
Bu kadar şişman mıyım ben?
¿ Por qué estoy tan gorda?
Şişman değilsem tabii.
Salvo si estoy gorda.
Bu şişman küçük baş belası da Jerry Garcia.
Este gordito alborotador... es Jerry Garcia.