007 traduction Français
354 traduction parallèle
007 burada efendim.
007 est ici, monsieur.
Sen ne zaman uyursun 007?
Quand dormez-vous, 007?
Yorumun var mı 007?
Qu'avez-vous à dire, 007?
007!
- 007?
Bayan Moneypenny, klasik vedanızı bırakın. 007'nin acelesi var.
Mlle Moneypenny, ne le retardez pas. 007 est pressé.
İyi şanslar 007. Teşekkürler efendim.
Bonne chance, 007.
Bayan Moneypenny, 007'ye fotoğrafı bırakmasını söyle.
Dites à 007 de vous laisser la photo.
- Sakin ol 007.
- Calmez-vous, 007.
Karşı tarafın sana çok yaklaşmasına izin vermen sanırım yanlış, 007.
Tu as été à deux doigts de te faire coiffer.
- O kız benim Bayan Moneypenny, ve 007 ile mutat oyununuzu oynamayı da bırakınız rica ederim.
- L'heureuse élue, c'est moi. Épargnez-nous votre marivaudage habituel.
Çıkıyoruz ve geç kalmasını istemiyorum.
007 dîne avec moi et je ne veux pas qu'il soit en retard.
Konferansı Albay Smithers veriyor, 007.
C'est M. Smithers qui a la parole.
- M'in emirleri, 007.
- C'est un ordre de M.
Yıllar süren sabırlı çalışmalarla ulaşılan kusursuzluğun amacı bu değildi, 007.
Ce n'était pas l'unique but de nos années de recherche.
İşimde asla şaka yapmam, 007.
Jamais dans le travail.
Disiplin, 007.
Un peu de discipline, 007.
007 hakkında efendim. Şu anda indiği Baltimor
Nous venons de capter le signal de 007.
ŞAFAK SALDlRlSlNDA SİNİR GAZl...
007 À cla
007 durumu oldukça iyi idare ediyor.
007 paraît avoir la situation bien en mains.
Fantomas'ı 007 yakalarsa ne hissedeceksiniz? Ne hissedeceksiniz?
De quoi auriez-vous l'air si Fantômas était arrêté par un zéro zéro quelconque?
Eğer 007 dün gece Shrublands'da Derval'i gördüğünü ve ölmüş olduğunu söylüyorsa, benim için araştırmayı başlatmak için yeterlidir.
Si 007 dit qu'il a vu Derval hier soir, et qu'il était mort... ça me suffit pour lancer une enquête.
- Sadece dört günün kaldı, 007.
On n'a que quatre jours.
Bunun için özür dilerim, Felix, fakat tam 007 diyordun.
Désolé Felix, mais vous alliez dire 007.
- 007.
- Ah, 007.
Alışılmış saçmalıklarından biraz kurtulmaya çalış, 007.
Essayez d'être un peu moins frivole que d'habitude, 007.
Nassau'daki 007'den sinyal. Bizi ilgilendiren birkaç şey olabilir.
Un message de 007 à Nassau.
- 007'nin bir şeyin peşinde olduğunu sandım. - Ben de öyle, efendim.
Votre homme 007, je pensais qu'il était sur quelque chose.
Eğer 007 bir şeyin peşinde olduğunu düşündüyse...
Si 007 pensait qu'il était sur quelque chose- -
- Eğer o bindiyse 007 nerede?
- Si elle est à bord, où est 007?
Bir James Bond 007 olmazsa, kimse bize saygı duymaz.
Sans un James Bond 007, personne ne nous aurait respectés.
Kızlar dahil olmak üzere tüm ajanlar ve öğrenciler artık James Bond 007 olarak tanınacak.
Les agents et stagiaires s'appelleront tous James Bond 007, filles comprises.
Tebrikler, 007.
Félicitations, 007.
Ve siz, 007... efendim.
Et vous, 007...
İyi avlar, 007.
Bonne chasse, 007.
Bu sana bir şey yapmıyor mu, 007?
Ca ne vous fait rien, 007?
James Bond 007 eğitim okuluna hoş geldiniz.
Bienvenue à l'école d'entraînement James Bond 007.
- Yani James Bond 007, efendim.
- Vous voulez dire James Bond 007. - Oui, oui, oui.
Çünkü, James Amca'nın tüm 007'leri içinde, sen en güzel ve çekici olanısın.
Parce que de tous les oncles James 007, tu es le plus beau et le plus désirable.
- Otur 007.
- Asseyez-vous, 007.
Büyük bir an 007. Bu yüzden buradayım.
On joue si gros que je suis venu moi-même.
- 007 - Efendim? Amerikan uzay atışına kadar üç haftamız var.
007, dans 3 semaines, nouveau lancement US.
- O yüzden hızlı davran 007. - Baş üstüne.
Alors faites vite.
Moneypenny, 007'ye kararlaştırılan parolayı verin - Japon SIS ile. - Baş üstüne.
Moneypenny, donnez à 007 le mot de passe au Japon.
Bak 007, uzun, yorucu ve büyük ihtimalle amaçsız bir yolculuk yaptım.
J'ai fait un voyage épuisant, sans doute pour rien.
İstediğimiz 007'nin yerini saptamak.
Ce qu'on veut, c'est localiser 007.
007 bulununca Başbakan şahsen bilmek istiyor.
Le P.M. veut en être personnellement informé, quand on trouvera 007.
- Sorun var mı 007?
- Questions, 007?
Bu kişisel bir dava değil 007.
Ceci n'est pas une vendetta, 007.
- Günaydın 007.
- Bonjour, 007.
İyi akşamlar 007. Adım James Bond.
Je m'appelle James Bond.
James Bond 007?
James Bond 007?