03 traduction Français
975 traduction parallèle
Seni bir elime geçirmiş olsaydım dans ettirirdim, ve bunu yapacağım da.
Si je te tenais, par Dieu, je te ferais valser - et je le ferai. 875 03 : 08 : 57,760 - - 03 : 09 : 04,650 - -Mais il a volé mon argent — Je ne pourrais pardonner ça – non - pas même à ma mère!
25,000 ruble kazanan... numara 1419963, seri 03...
Le prix de 25 000 roubles... va au bon d'obligation n ° 1419963, numéro de série 03...
Evimize geri dönebilir miyiz Fred?
Aurons-nous assez? 631 01 : 03 : 51,400 - - 01 : 03 : 53,200 Il nous reste assez pour payer cette facture... 632 01 : 03 : 53,200 - - 01 : 03 : 54,700... et rentrer dans un bateau bon marché.
91 00 : 07 : 01,704 - - 00 : 07 : 03,831 - İşler kesat değil mi? - Sorma.
Sacré œil de lynx!
Yaklaşık 6 : 03'te kiliseye vardınız öyleyse.
Disons 100 mètres. Combien de temps y êtes-vous resté?
Saat 9 : 03'te taksi, Trantor ve Bralter Sokak'larının köşesinde durdu.
A 21 h 03, le taxi l'a deposee a l'angle des rues Trantor et Bralter.
Marcella Henderson saat 8'i 3 geçe ölümüyle buluştu.
Marcella Henderson a trouvé la mort à 20 h 03.
Altın kalpli bir ev sahibine sahip oldun yani.
Et vous avez trouvé un propriétaire avec un coeur en or. 982 01 : 18 : 03,934 - - 01 : 18 : 07,063 Pas tout à fait un coeur en or, mon père, mais...
03 : 10.
3 h 10.
- Evet, efendim. 03.45'te havalanır, ve şafakta atlarsın.
Départ à 3 h 45, saut à l'aube.
Her şey hazır Nelson. 03.45'te, istasyonlarda.
Tout est prêt. Station, 3 h 45.
Saatin kaç? Benimki tam olarak 03.25.
3 h 25.
Diğerleri emrimle, paraşütle atladı. Saat 03.35'de. Anlaşıldı mı?
J'ai ordonné aux autres de sauter à 3 heures 35.
Mürettebat 03.35'de paraşütle atladı.
Ils ont sauté à 3 heures 35.
9 Aralık saat 03 : 30'da nerede idin?
Ou étiez-vous à 3h30, le 9 déc?
03.00 de, rahatça konuşabileceğiz.
Nous pourrons parler tranquillement.
Geçen defa menzil dışındaydım ve onlar hala M-03 tüfeği kullanıyordu.
Le dernier fusil que j'ai utilisé était un.03.
Bay Emmerich'in Cuma gecesi 11.30'dan 03.00'e kadar burada olduğunu söylemişti.
M. Emmerich était ici de 23h30 à 3 h du matin, vendredi.
Bilgisayarla eşleştirme için zamanı verin.
Vérifiez l'heure de l'ordinateur. 03 : 47 : 58
Zaman kontrolü, 34840
Synchronisation 03 : 48 : 40.
- Geri sayıma başlama zamanı 3 : 49 : 30.
Décollage à 03 : 49 : 30
- Başlama zamanı 3 : 49 : 30.
Décollage à 03 : 49 : 30
- Dry Wells, anlaşıldı. Geri sayıma başlama zamanı 3 : 49 : 30.
Drive Wells vérifié 03 : 49 : 30.
Saat 03 : 58 ve 50 saniye. Yarın gece yine sizlerle olacağım.
" 3 h 58 et 50 secondes.
Çünkü onlardan çok hoşlanıyorum. 262nd 00 : 27 : 01,853 - 00 : 27 : 03,754 Seni daha iyi tanıdığında düzelecektir.
C'est parce que je les aime tellement.
Bu sabah, saat 03 : 15'te.
Ce matin à 03 : 15.
Kahve demleniyor. Belki birazdan dönecek.
Le café est en train de passer, il va être là dans une minute 26 00 : 03 : 04,700 - - 00 : 03 : 05,900 Tu veux attendre?
3 dakika 3 saniye ilkinde, 2 dakika 40 saniye ikincisinde.
3 mn 03 la première fois. 2 mn 40, la seconde.
Saat 03.00 sularında Bayan Roger Schumann oldum.
À 3 h du matin, j'étais Mme Roger Shumann.
Saat 03.00 civarında bir C-119 filosu, Brady'den yola çıkacak ve cebe destek ve malzeme indirecekler.
Mais quelque part à 3 h, des C-119 décollent de Brady pour parachuter des renforts dans la poche.
Hareket saati 03.00.
Heure H à 3 heures.
Saat : 8 : 03.
Heure : 8h03.
Eğer onu kurtarmak istersen, Kuma ve Hachi'yi getir! Takas yapalım. Üç silahsız adamla saat 03 : 00 de nöbetçi kulesinin önüne gel!
Si tu veux le sauver, rends-moi en échange Kuma et Hachi.
SAINTE-MERE-EGLISE SAAT 02 : 03
SAINTE-MERE-EGLISE 02 HEURES 03
Tatlı sert bir tutumla Asil bir yaklaşımla 6 : 03'de hükümdarlığımın varisleri gelir
D'une main ferme mais délicate Noblesse oblige À six heures trois Les dauphins de mon empire
9 00 : 03 : 50,200 - - 00 : 03 : 52,667 Kısmi kayıp tolere edilebilir.
- Oui, Dieu merci.
Sapma açısı : 03 derece sancak yönünde.
Angle de Batdérivation : 03.
Sam, saat 03 : 00'de bulmuş. Doktorun söylediğine göre bulunduğunda, öleli 1 saat oluyormuş.
Sam l'a trouvé à 3 h. Doc dit qu'il a pu être tué une heure plus tôt.
Saat 03.00 ve sen genelde bu saate değişik bir şeyler bulursun yapacak.
Ah, il est trois heures du matin à New York? Eh oui, vous pouvez pas vivre comme tout le monde!
Amerika Birleşik Devleri Başkanı olarak tüm dünya halklarına Doğu Standart Saati sabah 03 : 00 itibariyle bu ulusun ve bu ulusla birlikte tüm özgür dünyanın savunmasının bir makinenin sorumluluğuna geçtiğini ilan ediyorum.
En tant que Président des USA, je puis annoncer au monde entier qu'à 3 h GMT, la défense de ce pays, et au-delà celle du monde libre, a été confiée à une machine.
801 01 : 03 : 31,478 - - 01 : 03 : 34,036 Günaydın, efendim. Ha!
J'ai faim.
Saat 10 : 03
1oho3.
Bakın, sabahın 03 : 00'ü, Komiser.
Il est trois heures du matin.
Böyle devam ederse üç veya dört yapar.
Vu comme il se démène, ça va devenir 4,03 £.
24 Aralık Cuma Saat : 13 : 03
Vendredi 24 décembre - 13h03
Numara Granit 0386.
Appelle Granite 03.86.
03.26. Tam olarak.
Exactement.
Gel, bir fincan kahve içelim.
Une tasse de café! Irene n'est pas vraiment une femme d'intérieur, hein? 31 00 : 03 : 18,800 - - 00 : 03 : 19,900 On dirait.
Hareket saati sabah 03.00.
- Oui.
- Saat 03 : 00 de haber vermeyi unutma! - Peki.
N'oublie pas d'annoncer 3 heures.
MUTLU SON çeviri : çağlayan sel @ caglayansel
® 03 / 05 / 2013