1800 traduction Français
442 traduction parallèle
- 1800'e kadar güvenli.
- On est tranquilles jusqu'à 1800 m.
- 1800 metrelik bir uçurum.
- Une crevasse de 1 800 m.
Alti bin.
1800.
- 1800 Güney Kingsley.
- 1800 South Kingsley.
- Veda'nın 1800 dolarlık hediyesi.
- Qu'as-tu là? - Le cadeau à 1 800 $ de Mlle Veda.
Cenazesine bir zarfa koyduğum 1800 dolar ile gittim. Sahip olduğum tüm para.
Je suis allé à l'enterrement avec tout mon argent.
Ama harp divanı 1,800 uçak olduğunu söylüyor..
Les rapports du ministère de la Guerre déclarent 1800 appareils.
Dr. Blankfurt vücudundan sürekli 1800 volt akım geçmesini sağlıyor.
Le docteur Blankfurt applique 1800 volts aux extrémités de son corps.
Mesafe 1800.
Distance 1800.
Mesafe 1,800.
Distance 1800.
- 1-8-00.
1800.
Buzz, irtifa kaybediyoruz, 1800 ve düşüyor.
Nous sommes en dessous de 600 m.
Ayrıca devlette bunu bilmelidir ki 1800 rakım üzerinde tarım yapamazsınız.
Et le gouvernement devrait savoir qu'on ne peut pas cultiver à 1 800 m d'altitude.
Değeri yıllar boyunca iyice anlaşılmıştır.
Ne vous laissez pas offrir moins de 1800 pesos.
- 1800 ve devam ediyor.
- Distance 1800.
1800 metre yükseklikte dar bir geçiş var.
Il y a là, à 6000 pieds, un col étroit.
Altını eritecekler mi yoksa neredeyse 1800 kilo çeken 300 külçe altını gümrükten kaçırmaya mı çalışacaklar?
Fera-t-on fondre l'or? Fera-t-on entrer en fraude ces 300 lingots pesant quasiment deux tonnes?
- 1800 mü, çok sağol.
- Merci!
1800.
1 800.
Bence hem erkekler hem de kadınlar, 1800'lerdeki hallerine er-geç dönecekler.
Je crois qu'ils avaient l'habitude de faire ça au 18ème siècle, tant les hommes que les femmes.
6,000 fite alçalın ve devam edin.
A la discrétion du pilote, descendez et maintenez-vous à 1800.
Güneş Andı ritüeli 1800'lü yılların sonunda Amerikan Hükümeti tarafından yasaklanmıştır.
La pratique de la Danse du Soleil a été interdite par le gouvernement des Etats-Unis à la fin du XIXe siècle.
800 dolar.
1800 $.
Laboratuvarda bir peynirli sandviç geliştirdik 6,5 cm kare başına 1800 kilogramlık çarpmaya dayanıklı.
Au laboratoire, nous avons mis au point un sandwich qui peut supporter un impact de 300 kilos au centimètre carré.
Laboratuvarımızda bir kutu salata sosuna 16 yıldır her gün 1800 kiloluk bir çekiçle vuruluyor.
Un pot de sauce de salade, dans notre labo, a été soumis à l'impact d'une masse de deux tonnes tous les jours pendant 16 ans.
Farkı bölüşelim. On sekiz.
Ok, on coupe la poire en deux à 1800.
Zırva! Aramızdan birine 1.800 $ faiz mi uyguluyorsun? Ödemede bir gün geç kalmış...
Tu réclames 1800 $ de pénalité à un mec du quartier pour un jour de retard!
Bunu 1.800 $ yap.
Ramène ça à 1800 $.
1800'e kadar delirmemem gerekiyordu!
Ciel! Je ne suis pas censé devenir fou avant 1800!
Biliyor musun, 1800'lerde Alman Burgermeisters birasını buraya getirmişler.
C'est les Allemands qui nous ont appris à la faire, vers 1800 et des poussières. Il y a longtemps.
Yaklaşık 1,500 kişiyle görüşüldü 1,800 kadar ipucu takip edildi 333 ajan katıldı 14,000 iş saati... 59 üst düzey FBI görevlisinden 51'i katıldı ve bence bu, bu ülkedeki adaletin itibarını göstermektedir.
1500 personnes interrogées, 1800 pistes suivies, 333 agents sur l'affaire, 14000 heures de travail, 51 enquêteurs du FBI sur 59 sur l'affaire.
2100 devire geldiğinde vitesi büyütürüm... ve 1800 devire düşer.
En régime, le moulin oscille entre 2100 tours... et 1800.
Bu da normal bir seyir devridir.
Au compte-tours, faut toujours être entre 1800 et 2100.
3-0-5'e doğru gidiyoruz, yükseklik 1.800 metre.
Cap 3-0-5... Altitude 1800 mètres.
Bu iş 1800 yılında yaşamış olan bir başka bilim adamına düşecek ve bu kişi, bizi çevreleyen görülmemiş dünyaların kanıtını şans eseri bulacaktı.
Cela viendra par le biais d'un autre scientifique, pendant l'an 1800, pour tomber sur un élément de preuve de l'existence des mondes invisibles qui nous entourent.
Saat 6'dan sonra her an bağlantı kurabiliriz.
Le contact devrait se faire après 1800 heures.
Yıldız Donanmasının emriyle, şu andan itibaren, saat 1800'de, geminin komutasına el koyuyorum.
Sur ordre du QG... j'assure désormais la direction de ce vaisseau.
Rainbow Dijital Cihaz Şirketi 1800'den bilgi alabilirsiniz.
Choisissez le Rainbow, de Digital Equipment. Telephone.
Bu bizi 1800 fit aşağı götürür.
On devrait atteindre, les 550 mètres.
Onların ruhani lideri bir medyumdu... Ve müridlerini, 1800'lü yılların başlarında, Kalifoniya'ya gitmelerine önderlik etti. bir toplum düşünü gerçekleştirmek için.
- Leur chef spirituel était médium et il est venu ici avec ses disciples pour fonder une société utopique.
Misket tüfekleri 1790-1800 Fransız üniformalarıyla uyumludur efendim.
Je les croyais tous morts. Que font-ils ici?
Bir römorkör bizimle buluşup, Stargazer'i Xendi Yıldızüssü 9'a çekecek.
Les mousquets sont appropriés pour la période 1790-1800. Mais une arme peu efficace selon nos critères.
1800, istihkam.
18e Génie.
Solanaceae bitki familyasının bir üyesi olan domates besleyici özelliklerinden dolayı 1800 yılından beri yetiştirilmektedir.
Membre de la famille botanique des Solanaceae, la tomate a été cultivée pour ses propriétés nutritionnelles depuis l'année 1800.
Yevmiyeli çalışan 1800 işçi bugün çiçeklerle evlerine uğurlandı.
Les 1800 ouvriers ont été renvoyés chez eux avec des fleurs.
HUKUK MAHKEMESİ FRANSA 1800
.
Ne yazık ki görmedim.
Environ... 1800. J'ai bien peur que non.
Bu 1800'lere mi ait?
19ème.
Gerçek ametist taşıdır tefecinin 1800 Pezodan az vermesini kabul etmeyin.
C'est une vraie améthyste.
- 1800 eder.
- Ça fait 1800 pesos.
Sportif bir ulusturlar.
Leur capacité globale était de 1800 à 2000 personnes au plus.