253 traduction Français
51 traduction parallèle
Hiçbir şeyin aramıza girmesini istemiyorum Marc!
Je ne veux pas... que quoi que ce soit se mette entre nous Marc! 253 00 : 47 : 34,890 - - 00 : 47 : 41,050 Eh bien, rien ne se mettra, pour sûr Mac, rien du tout.
Tabi efendim, derhal.
Le client du 253 a été cambriolé.
Uyandığımda bademciklerim hala yerindeydi ama cüzdanım gitmişti.
Ce monsieur habite l'appartement royal 253-5-7 et 9. Une grosse somme?
253 - beş, yedi, dokuzda kalan beyefendinin cüzdanı... şu an sende. Onu cebimden aldığın an anladım.
Quand vous l'avez retiré de ma poche, ça m'a chatouillé.
- Venedik, Grand Otel, oda 253 -...
Venise... - Chambre 253...
Bugünkü fiyatla... Yaklaşık 15,253 dolar ve 75 sent.
Pour l'instant, elle est... à 15 253 dollars et 75 cents.
- 253 tane.
- 253 voitures.
Toplam olarak 253 dolar.
Ça fera... 253 dollars.
- 15.253, efendim.
- 15 253, capitaine.
253.000 dolar. Harvard'a ancak yeter işte.
Deux cent cinquante-trois mille dollars c'est à peu près ce qu'il faut.
253.000 dolar.
Deux cent cinquante-trois mille dollars.
Belki de en büyük gizem 253 kişinin iz bırakmadan ortadan kaybolmasıdır.
Le plus grand mystère demeure la disparition totale de 253 pionniers.
En büyük gizem 253 kişinin iz bırakmadan ortadan kaybolmasıdır.
Le plus grand mystère demeure la disparition totale de 253 pionniers.
- Masa 253. - Yeni uygulamaymış! Neyse.
Table 253.
- Ödenmemiş 253 park cezası var. Toplam 175 dolar ediyor.
235 tickets de stationnement impayés, soit un total de 175 $.
253, 254, 255.
253, 254, et 255.
Diyorlar ki dondurma sağlığınız için gerçekten faydalıdır.
[Skipped item nr. 253]
253.000 avro.
253 000 Euros.
Victor ve Estrella evlenmek ve 253.000 avroyu evlerine götürmek için buradalar.
Victor et Estrella sont venus se marier et empocher leurs 253 000 Euros.
253 dolar lütfen.
Ça fait 253 $.
- 253 dolar.
- 253 $.
- Ben de kahvaltıda pastırmalı yumurta istiyordum, ama kolesterolüm 253.
Et moi des œufs au bacon mais j'ai un problème de cholestérol.
253. ilahiyi söyleyelim, 253. ilahiyi.
Entonnons le chant 253.
253 gün olduğu yazıyor.
- C'est écrit 253 jours.
Bir soygun ihbarında bulunuldu.
Code 253-F, résidence cambriolée.
Hey koca adam, bu sabah için bir personel toplantımız yok muydu?
Hé, Big Man. { \ pos ( 110,253 ) } On n'était pas censés avoir une réunion ce matin?
Ve biliyorsun...
{ \ pos ( 120,253 ) } et, tu sais...
Squid Ashley ile buluşmak istedi. Ve bende eşyaların güzel gözükmesini sağlıyorum.
{ \ pos ( 120,253 ) } Squid a demandé à rencontrer Ashley, et je fais du nettoyage.
Belki de yapman gereken bazı işlerin vardır?
{ \ pos ( 120,253 ) } Vous avez peut-être du travail dont il vous faut vous occuper?
Bu da neydi böyle?
{ \ pos ( 260,253 ) }
Görev : YOKET
{ \ pos ( 85,253 ) } À TERMINER
Evet. 253 dönümdü, değil mi?
Bien... c'étaient les bons cailloux pour Al Loving Tubbs, en 1882, quand il a acheté 79 hectares de terres arables, vrai?
Cep teIefonun yanında buIduğun anahtarIa 253 numaraIı açacaksın.
Grâce à la clé qui était avec le cellulaire, vous ouvrirez la boîte 253.
Sevgili günlük, bugün sefil kuzenlerim Edmund ve Lucy'nin bizim evi işgal edişlerinin 253. günü.
Cher journal, cela fait 253 jours que mes satanés cousins Edmund et Lucy ont envahi la maison.
Neyi suç olarak ve garip ötesi buluyorum biliyor musun? Nasıl oluyor da haftalık olarak benden 253 dolar daha fazla kazanıyorsun.
Tu sais ce que je trouve offensant et plus qu'étrange, c'est que tu gagnes 253 $ de plus que moi par semaine.
- Bu konuda tweet atıyordum, ama bu okulda sadece 253 takipçim var.
J'ai tweeté à ce propos, mais pour l'instant je n'ai que 253 followers d'Arroyo.
İlk gününde 253 dolar.
253 dollars pour ton premier jour.
New York ofisi gönderdi bir FBI ajanı kılığında bir medyum, 147 00 : 06 : 36,786 - - 00 : 06 : 39,253 ama Bayan Schneiderman sağ aracılığıyla gördüm. Eh, tabii ki.
Le bureau de New York a envoyé un agent du FBI se faisant passer pour un médium, mais Mme Schneiderman n'a pas marché.
277. 277.
- 277. Non... 253. 277.
Herkes anasını satayım. 253,
Tout le foutu monde.
Pekala, 253 numaralı oda.
Chambre 253. Bon séjour chez nous.
"Tavşan Jack'in Sarayı'ndan 253 metre doğuda."
" Deux cent trente mètres à l'est du Palais du Lièvre.
253'te kalan müşteri soyulmuş.
On lui a volé tout son argent!
Beyefendi kraliyet süitinde kalıyordu. 253 - beş, yedi ve dokuz'da.
Je crois qu'il s'appelle...
253 - beş, yedi, dokuzda kalan beyefendiyi sen soydun.
Voulez-vous me passer le sel?
Eminim, bütün bunların toplam maliyeti 253 dolar mı?
Oui mais je l'appelle Popotine.
Hayır, bu işe yaramaz.
Ça doit faire un total d'au moins... 253 dollars! Tu téléphones trop, Peg.
Hayır, "Hymn" 253 :
Ross?
- Dosya numarası 166253.
- Document numéro 166 253.
How to Make It in America ( 2 x 5 ) ( + 18 )
{ \ pos ( 170,170 ) } Tahrga { \ pos ( 253,195 ) } WoLF971
194 ) } Yazışmalarda yapılması ve uzak durulması gerekenler
608.024 ) } par SMS 253.055 ) } Vous ne serez plus malade!