350 traduction Français
856 traduction parallèle
Yakalanıp getirilmeniz bu eyalete 350 dolara mal oldu.
Votre capture et votre extradition ont coûté à l'État 350 $.
- 300 frank. Böyle bir dönemde çoğu insan maaşları kesiyor... ama senin durumunda, maaşına... 350 desek?
Bien que les temps soient difficiles, je vous augmente de 50 francs.
Ben Nome'da bir köpeğin... 350 kg'ı çektiğini duymuştum.
J'ai entendu parler d'un chien à Nome qui tirait 365 kilos.
Tam 350 kilo.
Une merveille, un prodige!
- 350 bin tane geçti geçen sene.
L'an dernier, il y en a eu 350000.
Size 350 $ nakit para ödemeye hazırım.
Je suis prêt à vous payer 350 $ en liquide.
Ayda 350 dolara ne dersin?
350 par mois, ça vous dit?
Üç kilo 350 gram.
4 kg.
1,500 $ çektiğiniz gün, Bay Carpenter kendi hesabına 1,350 $ yatırmış.
Le jour où vous avez retiré 1 500 $, M. Carpenter en a déposé 1 350.
Şu hindinin içine yarına kadar binemeyeceksiniz diye korkuyorduk. Bu bebek çok güzel uçuyor son 350 km'yi çok güzel yüzdü. Nedenki?
On pensait que ton coucou arriverait demain.
Ve son 20 yılda öldürülen 350 polisi.
Et sur les autres 357 policiers tués ces 20 dernières années?
Bayan von Schlütow, bu savaşı kazanmak için, ulusal borcumuzu 350 milyar Dolar artırdık. Sizin gibi tiplerden kurtulmamışsak...
Fräulein von Schlütow, notre pays s'est endetté de 350 milliards de dollars supplémentaires pour gagner cette guerre.
Bugün Cannizzaro'da çalıştım biraz. 350 liraya portakal topladım!
J'ai travaillé à la cueillette des oranges aujourd'hui. Ils m'ont donné 350 lires!
350 ve dünden de 200.
350, plus les 200 d'hier, ça nous fait 400 lires de côté...
Size 350 numaralı hoş bir oda verebilirim.
J'en ai une três jolie, à 3,50.
Rekoru kırmak için ise saatte 345 km ortalamasının üzerine çıkması gerekiyordu.
Pour battre le record, il lui fallait dépasser 350 km / h.
- Siz, 500 paund mu demiştiniz? - 350, bir kuruş fazla olmaz.
Vous aviez parlé de 500 livres... 350, pas un sou de plus!
350 tane altın paund.
350 livres d'or.
Danaher, bana 350 paund borçlusun.
Vous me devez 350 livres!
300-350 kilo arası olduğunu söyleyebilirim.
Il devait peser dans les 320 à 360 kg.
Sol tanjant : 350.
Tangente gauche : 350. - Balise : 116.
350,000 Liret.
Que faisons-nous?
350,000 Liret elindeydi ve geri mi verdin? Sen mi?
Tu tiens 350000 lires et tu les laisses filer?
Acı çekmeni istemiyoruz ama 350 adam kaybetmek istemezsin, değil mi?
Nous n'avons pas voulu te jouer de tour... mais tu ne veux pas quand-même que 350 personnes y perdent á cause de toi?
Arada tepe var. Bu tepede de bir top var. Yamacın iyice içinde.
8 km de falaise, sur laquelle se trouve un canon de 350 mm, enfoui dans la colline et défendu par les mitrailleuses dans les blockhaus.
- 350.
- 350.
Pekâlâ. İşte 300 ve 50.
Tenez. 350.
Ev için 350,000.
350 000 pour la maison.
Shimizu Geçidi'nin arka tarafına. 350 kilometre kar varmış.
De l'autre côté du tunnel de Shimizu là, il paraît qu'il y a 350 km de neige.
350 kilometre değildir o.
Ça, c'est impossible!
Santimetre demek istiyorsun.
Vous voulez dire 350 cm.
12 frankla başladım, 350'de bitirdim.
Il me restait 12 francs. J'en ai fait venir 350.
- Aşağı yukarı, evet. Aygırda da 350 kg olmalı.
L'étalon doit faire environ 360 kilos.
3,350 metredeyiz.
Nous sommes à 4000 m.
2,350. Oluklu demir..
2,550. fer forgé.
Hep 350 ödedim. - Ceza vergileri de var.
D'habitude c'est 350!
Hem de çok para. Tam 350,000 dolar!
Un paquet : 350 000 dollars!
Size tam 350,000 diyorum!
350 000 dollars!
Eğer bu doğruysa başka bir sorun var demektir. Orası yaklaşık 350 km.
Si c'est vrai, le fait est que cet endroit est à 300 kilomètres.
- Bizi kandırmaya çalışıyor. - 350,000 doların dörtte biri 87,500 dolar eder.
- Le quart de 350 000 dollars, ça fait... à peu près 87 500 dollars.
350,000'i 25'e bölersek hisse başı 14,000 dolar düşer.
350 000 divisé par 25, ça fait 14 000 dollars la part.
Az önce bir kaza görmüş olmalısın. 50 km kadar ileride tam 350,000 dolar var.
Il y a eu un accident, par là-bas, à environ 30 kilomètres.
350,000 dolar avucumuzun içindeydi.
On avait 350 000 dollars.
14'e bölünmüş 350,000 dolar...
350 000 dollars à diviser par 14.
- 350 peseta.
- 350 pesetas.
- Söyledim ya. 350 peseta. DİKKAT, DİKKAT!
- Je vous l'ai dit. 350 pesetas.
- Bizi kazıklama.
- 350 $...
- 350,000 Liret.
350000 lires.
- Nasıl gitti?
350...
- 350,000 Liret.
On aurait pu faire plus.
- 350 lire.
- 350.