8h traduction Français
578 traduction parallèle
Eğer bana attığınız şapkayı geri istiyorsanız "... " bu gece saat 8 : 00 de mesaj atın.
"Votre montera vous attend ce soir à 8h..."
- Saat 8.00 de gelecek.
- Il sera là à 8h. - Vraiment?
- 8 : 00'den önce yapabilirsin.
- Avant 8h je peux.
İlk gösteriniz bu akşam saat sekizde.
Premiere representation, ce soir, a 8h.
Saat sekiz gibi başlayacaklardır.
Ils commenceront sûrement avant 8h.
- Angelo seni 8 : 00'de alır.
Angelo viendra vous prendre à 8h.
Saat sekizde Marusan Deposunda.
À 8h à l'entrepôt Marusan.
Bu sabah saat yedi ile sekiz sıralarında.
Entre 7h et 8h ce matin.
- Akşam 8'de, general.
- A 8h, général.
Saate sekizde yemek yesin diye dışarı çıkardım. Övüp durma şunu.
Ensuite, vers 8h, je l'ai laissé sortir pour qu'il mange.
Saat 8'de, tiyatronun önünde.
A 8h, devant le théâtre.
- Yemek saat sekizde yanında da D-A-O ve A'sı şapkalı yazılan ve Dang diye okunan bir Portekiz şarabı var.
- Nan, je... - Le dîner sera prêt à 8h avec un vin portugais, qui s'écrit D-A-O avec un accent sur le "A" et qui se prononce "dang".
Sık sık sabah sekizde Wormwood Scrubs Hapishanesine de kuşları izlemeye gelir misiniz?
Vous venez aussi souvent à la prison de Wormwood Scrubs à 8h du matin pour regarder les oiseaux?
Sekizde, efendim.
- A 8h 30, monsieur.
Birinci zil sekize beş kala çalar ki yataklarınıza girersiniz.
La première cloche est à 8h moins 5.
Son zil sekizde çalar. Sekizde yatağında olmayan geceyi hücrede geçirir.
Qui n'est pas sur sa couchette à 8h, cagibi!
19'u sabahı saat 08 : 00'de karargaha döneceğim.
Je reviendrai au quartier général à 8h précises le 19, au matin.
Saat sabahın sekizi! Beyefendi henüz uyanmadı!
A 8h du matin, Monsieur dort encore.
Öyleyse neden beni sabahın sekizinde rahatsız ediyorsunuz?
Alors pourquoi me deranger a 8h a mon domicile?
Sabahın sekizinde, zam istemek için, beni evimde rahatsız etme yüzsüzlüğünde mi bulunuyorsunuz?
Vous avez le culot de me reveiller.. .. a 8h pour ca?
Saat 8 : 00, hayatının son sabahında...
A 8h du dernier matin de sa vie,
Merak etme, saat daha sekiz.
T'en fais pas, il est que 8h.
Saat tam sekizde buradaydım.
J'étais là à 8h pile.
- Sekizde, benim büromda.
- A 8h, à la clinique.
Saat sekizi 16 dakika geçiyor.
Il est exactement 8h 16.
Bir harita alıp görev yerlerinizi ezberleyin.
Mémorise ton poste et ton secteur. Cette semaine tu fais 8h à 16h.
Roma — Yarın akşam, 8 : 00'de.
Rome... Demain soir, à 8h.
Roma'ya giden 8 : 00'deki uçağımız... motor arızasını kontrol için dönmüş.
Notre vol de 8h vient de revenir... pour inspecter un mauvais fonctionnement du moteur.
Akşam altıdan sabah altıya, hatta bazen sekize kadar.
De 6h du soir à 6h du matin, même quelquefois jusqu'à 8h.
Hazır olduğumuzda, saat 8 olacak.
On ne sera prêts que vers 8h.
Kornasından garip sesler çıkarıyormuş..... en son sabah 8 : 00'de 12. eyalet yolundan kuzeye giderken görülmüş.
Un bruit d'échappements ouverts. Il a été vu se dirigeant au nord à 8h sur la route 12.
Saat sekiz oldu bile!
Il est déjà 8h!
Çalışmaya sabah saat 8'de başlarız ve akşam 6'da bitiririz.
Nous commençons à travailler à 8h et finissons à 18h.
- Otobüs sekizde Stad'dan kalkıyor.
- Départ du Palais des Sports à 8h.
Sabah olanları tekrar edecek olursak, ateşlemeye 8 saat 5 dakika kala 39 nolu fırlatma kompleksi boşaltıldı ve fırlatma aracına sıvı propan doldurulmaya başlandı.
Nous vous rappelons que ce matin, à H moins 8h 5mn, le centre 39 a été évacué et le carburant mis à bord de la fusée porteuse.
Dokuza çeyrek var.
Il est 8h 45.
O halde beni sekizden hemen önce uyandır.
- Vers 8h. Réveille-moi vers 8h.
Saat sekizde başlıyor.
8h. Peut-être.
- Anlıyorum, saat kaçta?
C'est à quelle heure? 8h.
Sekizde Sofitel'de.
8h au Sofitel.
Ne kadar şanslı bir adamsın sen böyle.
Tu as le démon de midi à 8h du matin.
Şube Müdürü Diana McNeely bu sabah saat 8. * 47'de öldü Kurşun boynuna isabet etti ve aşağıya omurgasına saplandı.
Le commissaire Diana McNeely est décédé à 8h 47 ce matin... à la suite des complications d'une blessure de balle de revolver... Logée dans la colonne vertébrale sous la 3ème vertèbre cervicale.
Seni yarın sekizde alırım.
A demain 8h.
Şu telefonu görüyor musun?
Tu vois ce telephone? Il est 1 8h.
- Seni saat 8'de almaya geleceğim
- Je viendrai te chercher à 8h.
Hey, hey. hangi iş?
Il est 8h. Comment ça, bosser?
Onu dün değil evvelki gün saat sekiz civarında... görmüştüm.
- Avant-hier, je l'ai aperçu sur le coup de 8h.
Evet.
Je ne me couchais jamais avant 8h du matin.
- Tamam.
8h.
Bayan Appleyard'a sizi 8.00'de okula geri götüreceğime söz verdim.
J'ai promis à Mme Appleyard de vous ramener pour 8h.
Saat 8'de havaalanında olmam lazım.
Je dois être à Roissy à 8h.